Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Hastane yol gösterdi: İhtiyaçlarını karşılayamaz, ancak R Tipi’ne sevk edilebilir!


ADANA – Adana Şehir Hastanesi, ağır hasta tutsak Hakkı Gören hakkında “tek başına yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamaz” raporu vererek, R Tipi Cezaevi’ne sevk edilebileceği yönünde görüş bildirdi. 

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu’nun 7 Nisan 2025’teki hasta tutsak raporuna göre, cezaevlerinde en az bin 412 hasta tutsak bulunuyor. Durumu ağır kabul edilen 335 tutsağın 230’u tek başına yaşamını devam ettiremiyor. Ağır hasta tutsaklardan biri de Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Hakkı Gören. Muş 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce 15 yıl 8 ay hapis cezası verilen Hakkı Gören, 2018’de tutuklandı. 4 yıl Edirne Cezaevi’nde tutulan Gören, 2022’den bu yana Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Ağır hasta tutsaklar arasında bulunan Gören, hastalıklarına dair rapor düzenlemesi için bu yılın Ekim ayında Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hastanenin sağlık kurulu, Gören’in duruma için 15 Ekim 2025’de düzenlediği raporda, Sekonder Parkinsonizm teşhisi koydu. Raporda, Gören’in durumunun ciddi olduğu, tek başına yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamadığı, cezaevinde kalmasının tıbben uygun olmadığı, başkasının yardımı olmadan hayatını idame ettiremeyeceği ve kalmasının uygun olmadığı belirtildi. Ancak, raporun devamında, Gören’in rehabilitasyon tipi cezaevine kalmasının uygun olduğu değerlendirmesi yapıldı. Raporda, Gören’in infazının konutta yapılabileceğinin önünde ise bir engel bulunmadığı kaydedildi.

 

‘CEZAEVİNE SAĞLAM GİRDİ, HASTA OLDU’

 

Bu rapor üzerine Gören, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) sevk edildi, ancak halen rapor hazırlanmadı. Gören’in ailesi ve avukatı, Gören’in cezanın geri kalanının konutta infazını gerçekleşmesini talep ediyor. Gören’in ağabeyi Faruk Gören, kardeşinin 7 yıldır tutuklu olduğunu, kardeşinin cezaevine sağlıklı girdiğini, hastalığının cezaevinde geliştiğini vurguladı. Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Gören’e dair “cezaevine kalamaz” raporuna rağmen serbest bırakılmadığına dikkat çeken ağabey Gören, “Raporlara rağmen hala bir sonuç alamadık. Serbest bırakılmasını istiyoruz” diye konuştu. 

 

‘HAK GASPI’

 

Gören’in avukatı Aziz Sari ise, müvekkilinin ailesinin talebi üzerine konutta infaz için başvurduklarını; ancak sürecin tıkandığını söyledi. Sari, hastane raporunda, Gören’in “kendi ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadığı, hayatını cezaevinde idame ettiremeyeceği ve İnfaz Kanunu’nun 110’uncu Maddesi’ne göre konutta infaz için uygun olduğu” yönünde tespit bulunduğunu aktardı. Buna rağmen cezaevi idaresinin bu raporu yeterli görmediğini ve müvekkilinin fiziki muayene için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) sevk edildiğini belirten Sari, “Yaklaşık iki hafta olmasına rağmen İstanbul ATK’nin rapor için herhangi bir geri dönüş yok. Adana İnfaz Hakimliği ve Cezaevi İdaresi, ATK’nin sonucu gelmeden karar verilemeyeceğini söylüyor. Adana İnfaz Hakimliğine başvurduk. Hastane ‘cezaevinde kalamaz’ dedi. Kanunen konutta infazın önünde hiçbir engel yok. Ancak ATK’den dönüş yapılmadığı gerekçesiyle dosya bekletiliyor. Bu açık bir hak gaspıdır” ifadelerini kullandı.  

 

‘MAHPUSLARIN SEVKLERİ ENGELLENİYOR’

 

Sari, sorunun sadece Hakkı Gören ile sınırlı olmadığının altını çizdi. Gören’in bulunduğu Adana Kürkçüler  F Tipi Cezaevi’nde, 5’i ağır olmak üzere 19 hasta tutsağın olduğunu ifade eden Sari, Kürkçüler F Tipi ve Suluca 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 2019’dan beri uygulanan ağız içi arama dayatmasının, tutsakların sağlık hakkına erişiminin önündeki en büyük engel olduğunu vurguladı. Sari, “Cezaevlerinin dış güvenliğinden sorumlu jandarma tarafından dayatılan ve insanlık onuruyla bağdaşmayan bu uygulamayı kabul etmeyen mahpusların hastaneye sevkleri gecikiyor veya engelleniyor. Kabul edenler ise hastanelerde kelepçeli muayene gibi kötü muamelelere maruz kalıyor. Suluca Cezaevi’nde de 4’ü ağır olmak üzere 20 hasta mahpus bulunduğu bilgisini aldık. Örneğin, 65 yaş üstü mahpus Hacı Alagaş’ın 28 Kasım’da kalp krizi geçirdiği ve 4 gündür ailesine bilgi verilmediğini öğrendik” şeklinde konuştu. 

 

‘KEYFİ UYGULAMALAR’

 

“Her cezaevi idaresi, her ne kadar Adalet Bakanlığı’na bağlı olsa da, kendi keyfi uygulamalarını ve ayrı bir hükümdarlığını kurdu” diyen Sari, İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle bu keyfiliğin ve hasta tutsaklar başta olmak üzere tüm tutsakların karşılaştığı engellerin ortadan kaldırılabileceğini söyledi. Yürütülen Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne değinen Sari, “İktidar, sürecin ilerleyebilmesi ve hasta mahpuslar özelinde en azından esnetilebilmesi adına bir adım atmıyor. Bu sürecin toplumsallaşabilmesi için, sayıları binlerle ifade edilen hasta mahpusların durumunun acilen iyileştirilmesi gerekiyor. Bunun yolu da İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişikliklerden geçiyor” diye belirtti. 

 

Müvekkilinin tedavisinin yapılması için başka cezaevine sevkinin değil, tahliye edilmesi gerektiğine işaret eden Sari, “Bu rapor mahpusların tahliye edilmesine gerekli olmasına bu uygulamayla kasıtlı olarak uzatılıyor” dedi. 

 

MA / Hamdullah Yağız Kesen

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version