Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

EMEP ‘halktan yana bir bütçe’ için 15 acil düzenleme önerdi

EMEP 'halktan yana bir bütçe' için 15 acil düzenleme önerdi


İSTANBUL – Meclis görüşmeleri başlayan 2026 bütçesinin halktan yana olmadığını belirten EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, halktan yana bir bütçe için 15 acil düzenleme önerdi. 

 

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmelerine başlanan 2026 bütçesine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Partisinin İstanbul il başkanlığında düzenlediği toplantıda açıklama yapan Aslan, 2026 bütçesi için 15 acil düzenleme önerisi sundu. Bütçenin sadece bir rakamlar tablosu olmadığını belirten Aslan, harcamalar için gerekli kaynağın toplumun hangi kesimlerinden toplanacağını ve kimlere nasıl dağıtılacağını ortaya koyan, sınıfsal tercihleri yansıtan metin olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın, bütçe hakkında sarf ettiği “istikrar ve refah” tanımlamasının emekçiler açısından hiçbir karşılığı olmadığını vurgulayan Aslan, “İstikrar” denilenin, Mehmet Şimşek rehberliğinde 2,5 yıldır uygulanan kemer sıkma programının devam etmesi anlamına geldiğini söyledi. Aslan, “2026 bütçesinin ‘ruhu’ da iktidarın ‘kemer sıkma’ programına göre oluşturulmuş: Faizciye, müteahhide, Saray’a, sermayeye bol kaynak bol teşvik; geniş emekçi kesimlerin payına adaletsiz bir vergi sistemi, kaynağın adaletsiz dağıtım. Faiz ödemeleri artışı yüzde 33,6 bir avuç faizciye 2,7 trilyon lira aktarılacak. 16 milyon emekli için SGK’ye aktarılacak olan kaynak 1,8 trilyon lira. Bu bütçe çok açık ki emekliden yana değil” ifadelerini kullandı.

 

‘KÖİ PROJELERİNİN BÜTÇE YÜKÜ ARTMAYA DEVAM EDECEK’

 

Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) olarak bilinen projelerin bütçeye olan yükünün 2026’da büyüyerek artmaya devam edeceğini söyleyen Aslan, “‘Cebimizden 5 kuruş çıkmayacak’ denilerek yaptırılan bu projelere, 2017 yılından bugüne 390 milyar liradan fazla ödeme yapıldı. 2026 yılında da KÖİ projeleri çerçevesinde yaptırılan köprüler, otoyollar, Avrasya Tüneli ve şehir hastanesi müteahhitlerine toplam 238 milyar lira daha ödenecek. Geçmeyen, gitmeyen milyonlarca vatandaştan toplanan yüz milyarlarca liralık vergiyi müteahhide cömertçe aktaran iktidar iş çiftçiye gelince çok cimri. Tarım kanunundaki; ‘Bütçeden tarıma ayrılan pay GSYH’nin yüzde 1’inden aşağı olamaz’ hükmü yine yok sayılacak. Tarım destekleri için öngörülen 168 milyar TL’lik kaynak sadece binde 2 düzeyinde. Kanunda yazanın 5’te 1’i… Bu bütçenin çiftçiden yana da olmadığı ortada” diye konuştu. 

 

‘YURTTAŞLARDAN 13,8 TRİLYON VERGİ ALINMASI HEDEFLERNİYOR’

 

Önümüzdeki yılda yurttaşlardan 13,8 trilyon liralık verginin toplanmasının hedeflendiğini belirten Aslan, bunun 8,5 trilyonu tüketimden yani dolaylı vergiden olacağını belirterek, bunun emeklinin, asgari ücretlinin, “zenginle” aynı miktarda ödediği vergiden alınacağını söyledi. Vergide adaletsizliğin olduğunu vurgulayan Aslan, açlık sınırının 29 bin 828 TL, yoksulluk sınırının 97 bin 159 TL olduğunu anımsatarak, “Ülkemizde 40 bin liranın üstünde ücret ve maaşı olan emekçiler zengin muamelesi görüp yüzde 20, yüzde 27’lik gelir vergisi kesintisiyle karşılaşacak” diye belirtti. 

 

‘SARAYIN GÜNLÜK GİDERİ 58 MİLYON’

 

Bütçenin halktan yana olmadığını da vurgulayan Aslan, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sarayının giderinin günlük 58 milyon olduğunu ancak “kadının güçlendirilmesi” adı altında bütçeden ayrılan payın 51 kuruş olduğunu söyleyerek, bütçede kadına yer olmadığını ifade etti. Okullarda çocuklara tek öğün ücretsiz yemek için ayrılan payın “sıfır” olduğunu, son 12 yılda 800 çocuk işçinin hayatını kaybettiğini, çocuk işçiliğiyle mücadele için ayrılan payın da “sıfır” olduğunu belirten Aslan, çocukların “Mesleki Eğitim” (MESEM) adı altında uzun süren saatlerde çalıştırıldıklarını dile getirdi. Ülkede her 3 gençten 1’inin ne işte ne de eğitimde olduğunu dile getiren Aslan, “bütçede gençliği ucuz emek kılacak teşviklerin dışında bir kaynak” olmadığının altını çizdi. 

 

‘SAVAŞ BÜTÇESİ ‘REKOR’ SEVİYEDE’

 

Bütçenin “patronlar” için yatırım teşviki, yenilik ve tasarım faaliyeti teşviki, vergi teşviki olduğunu, “istisna, muafiyet, teşvik” adı altında 3 trilyon 600 milyar tutarında vergi alınmayacağını vurgulayan Aslan, “2 trilyon 400 milyarı sermaye lehine. Oysa sermayeden alınmayan bu 2 trilyon 400 milyar lira, vergi havuzuna alınsa herkesin maaşı artırılabilir” dedi.

 

Türkiye’nin “savaş” bütçesinin de 2026 yılı için “rekor seviyeye” ulaşacağını kaydeden Aslan, savunma harcamalarına, silahlanmaya 1 trilyon 202 milyar TL, “iç güvenliğe” 953 milyar TL, toplamda 2 trilyon 155 milyar TL kaynak aktarılacağını vurguladı. 

 

15 ‘ACİL’ DÜZENLEME ÖNERİSİ

 

Aslan, son olarak halktan yana bir bütçe için 15 acil düzenleme istediklerini belirterek, düzenlemeye dair taleplerini şöyle sıraladı: “

 

*Vergi yükünü geçim derdiyle boğuşan işçi sınıfı ve emekçiler değil kolayca servet edinen sermaye sınıfı üstlenmelidir. Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalıdır. Yoksulluk sınırı ve altında ücret geliri olan emekçilerden gelir vergisi alınmamalıdır. ÖTV, KDV gibi tüm dolaylı vergiler kaldırılmalıdır.

 

*Yoksulluk sınırının altında yaşayan emekçilerin elektrik, su, ulaşım gibi temel ihtiyaçları ücretsiz karşılanmalı ve bütçeden pay ayrılmalıdır.  

 

*Servet vergisi getirilmelidir.

 

*Her vatandaşın parasız, nitelikli ve kamusal olarak alabileceği bir sağlık hizmeti için sağlığa yeterli bütçe ayrılmalıdır. Kaynaklar özel hastaneler için kullanılmamalı, aksine özel hastaneler kamulaştırılmalı ve emekçi örgütleri tarafından her anlamda denetlenmelidir.

 

*Eğitim parasız, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde olmalı, öğretmen sayısı artırılmalı, çocuklara bir öğün sağlıklı yemek sağlanmalı, okulların koşulları ve kapasitesi teknik ve hijyen açısından geliştirilmeli ve eğitim bütçesi bu doğrultuda artırılmalıdır.

 

*Savaşa, askerî harcamalara ve yandaş savaş tekellerine ayrılan bütçe, halkın ihtiyaçları için kullanılmalıdır. 

 

*Çalışma Bakanlığı bütçesi yeniden yapılandırılmalı, işyeri denetimlerinin düzenli yapılması, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin takibi, çocuk işçiliğinin önlenmesi ve gerçek anlamda bir denetim için kullanılmalıdır.

 

*Bütçeden çeşitli adlar altında tarikat ve cemaatlere yapılan tüm aktarımlar son bulmalı, bu bağlamda yapılan anlaşmalar iptal edilmelidir.

 

*Tarım Bakanlığı bütçesi yeniden yapılandırılmalı, tarımın geliştirilmesi, hayvancılığın desteklenmesi ve küçük üreticilerin korunması için küçük üreticilerin borçları silinmeli, mazot, gübre vb. girdilerde vergi sıfırlanmalıdır.

 

*Ücretsiz ve güvenli barınma koşullarının sağlanması için bütçe harcamaları uzun vadeli planlanmalı, güvenilir ve sağlıklı konutların yapımı doğa ve toplum uyumunu gözetecek bir biçimde organize edilmelidir.

 

*Tüm bakanlıkların bütçeleri açık ve şeffaf biçimde denetlenmeli, üst düzey bürokrat, bakan, milletvekili, müsteşar ve orduda görev alan tüm üst düzey personelin maaşları kalifiye işçi ücretlerinin ortalamasını aşmayacak şekilde sınırlandırılmalıdır.

 

*Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki gizli ödenek uygulaması kaldırılmalı, harcamalar şeffaf bir biçimde halka açıklanmalı ve bütçe sınırlandırılmalıdır.

 

*Lüks ve şatafattan başka bir manası olmayan, başta Beştepe Sarayı olmak üzere tüm keyfi uçak, otomobil, kiralık bina ve diğer araçlar gerçek bir tasarruf için satılmalı ya da halk için kullanılmalıdır.

 

*Faiz ödemelerinin tamamı gözden geçirilmeli ve gerekirse durdurulmalıdır.

 

*Bütçe bir bütün olarak işçi sınıfının koşullarını iyileştirmek, sermayenin sömürüsünü sınırlandırmak amacıyla yeniden yapılandırılmalıdır.”

 

Aslan, bütçeyi kabul etmediklerini ve buna karşın da örgüt mücadelenin önemli olduğunu vurguladı.

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version