ANKARA – Okullarda artan şiddet olaylarına ilişkin açıklama yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Okulda şiddet sorununu çözmek, günübirlik müdahalelerle değil, uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkündür” dedi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), okullarda artan şiddet olaylarına ilişkin genel merkezinde açıklama gerçekleştirdi.
Burada konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, “Okullarda yaşanan şiddetin giderek artması Türkiye’deki eğitim sisteminin çok ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğunu gösteriyor” dedi. Son bir ayda yaşanan şiddet olaylarını sıralayan Irmak; Mersin Anamur’da bir okul müdürünün 12 yaşındaki öğrencisi tarafından saldırıya uğradığını söyledi. Irmak, Samsun’da öğretmenlerin darp edildiğini, Bursa İnegöl’de ise bir ortaokul müdürünün öğrencisini darp ettiğini belirtti. Ankara’da öğretmenlerin maruz kaldığı akran zorbalığını da anlatan Irmak, Manisa’da otizmli bir öğrencinin okul müdürü tarafından şiddete uğradığını ve yine Manisa’da okulda yaşanan bir tacizi bildiren bir kadın öğretmenin okul yönetimi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından mobbinge uğradığını söyledi. Son olarak, Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde bir öğretmenin çok sayıda öğrenciyi istismar etmesine rağmen ifadesinin alınarak serbest bırakıldığını ve kamuoyunun tepkisi sonucu tutuklandığını hatırlatan Irmak, sayılanların yalnızca basına yansıyanlar olduğunu ifade etti. Irmak, her gün buna benzer pek çok olayın yaşandığını da ekledi.
‘ŞİDDETİ ÇÖZMEK UZUN VADELİ EĞİTİM POLİTİKALARIYLA MÜMKÜN’
Yaşanan şiddet olaylarının başta Eğitim Müdürlüğü (MEB) olmak üzere tüm toplumun sorumluluğu olduğuna işaret eden Irmak, “Okulda şiddet sorununu çözmek, günübirlik müdahalelerle değil, uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkündür. Bunun için başta öğrenci ve eğitim emekçileri olmak üzere, eğitimin tüm bileşenlerine yönelik olarak kültürel, sosyal yönden tatmin edecek altyapı çalışmalarının hayata geçirilmesi şarttır. Veli, öğrenci, öğretmen eğitimi önem kazanmaktadır. Çünkü gençliği anlama, algılama, sorunlarına çözüm üretebilmek ve bu alandaki yetenekleri açığa çıkarmak için eğitimin ne kadar önemli olduğu ortadadır” dedi.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Irmak, Eğitim Sen olarak artan şiddet olaylarına ilişkin çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı:
“*Bakanlık, eğitim emekçilerini hedef tahtasına koyan söylemlerden vazgeçmeli; öğretmenin toplumdaki saygınlığını artıracak politikalar izlemelidir
*Her okulun, kriz anlarında nasıl davranılacağını ve şiddetin nasıl önleneceğini içeren somut bir ‘Krize Müdahale ve Eylem Planı’ olmalıdır.
*Şiddeti sadece kolluk kuvvetleri veya x-ray cihazları ile çözmek mümkün değildir. Okulda şiddet sorunu uzun vadeli ve bilimsel politikalarla çözülebilir.
*Okulda şiddet, çocukların hem fail hem mağdur olduğu psikolojik ve sosyolojik bir sorun olarak kabul edilip bu temelde ele alınmalıdır.
*Çocukların şiddet uygulayan ebeveynleri model almasını engellemek için aile içi şiddeti önleyici mekanizmalar kurulmalı ve ebeveyn eğitimleri yaygınlaştırılmalıdır.
*Davranış bozukluğu sergileyen öğrencilere yönelik psikolojik destek hizmetleri için devlet tüm maddi imkanlarını seferber etmelidir.
*Şiddet olaylarına gecikmeksizin; korkutma veya bastırma yerine sorunu anlamaya odaklanan bilimsel yöntemlerle müdahale edilmelidir.
*Öğrencilerin psikolojik ve davranış özelliklerini dönüştürebilecek kapasitedeki rehberlik hizmetleri psikolojik danışman sayısı arttırılarak güçlendirilmelidir.
*Şiddetin öncü işaretleri takip edilerek potansiyel riskli çocuklar teşhis edilmeli ve her okulun kapsamlı bir krize müdahale planı olmalıdır.
*Çocukları suça iten toplumsal çevreler irdelenmeli, riskli ortamlarda yaşayan çocukların çevre değişikliği dahil koruyucu önlemlerle desteklenmesi sağlanmalıdır.”
‘BÜTÜNCÜL BİR DÖNÜŞÜM GEREKİYOR’
Eğitim sisteminin, sadece yaşanan fiziksel saldırılarla değil, “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” ile okulların pedagojik yapısının bozulması ve Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) ile çocuk işçiliğinin meşrulaştırılmasıyla adeta can çekiştiğini ifade eden Irmak, “Okullardaki bu çürüme; silaha erişimin kolaylaşması ve ekranlardaki şiddet dilinin kutsanmasıyla birleşince, eğitim emekçileri ve öğrenciler korumasız birer hedef haline gelmiştir. Pedagojik açıdan bakıldığında, bu sorunların temelinde sadece bireysel davranış bozuklukları değil, okulun genel kültürü, öğretmen-öğrenci ilişkilerinin niteliği, yönetim anlayışı ve toplumsal eşitsizliklerin yansımaları vardır. Bu nedenle çözüm, bireysel cezalandırma ya da disiplin uygulamalarından çok, bütüncül bir okul iklimi dönüşümünü gerektirmektedir” şeklinde konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

