Türkiye’nin yoksullukta ve işsizlikte Avrupa birincisi olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ‘‘Gıda enflasyonunda dünya ortalamasının yedi katına sahiptir. Enflasyonun işsizliğin, yoksulluğun girdabında sürüklenen Türkiye, dünyada en çok suç işlenen ülkelerden biri haline gelmiştir. Yargıya güven yüzde 20’lere düşmüştür.’’ dedi.
İktidara geldiklerinde yapacaklarını sıralayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Mutfak tüpünden, tırnak makasından, elektrikli süpürgeden değil pırlantadan, elmastan, lüks araçlardan ÖTV’nin alınacağı bir vergi düzeni önerdiğimizi söylemek isterim. Her mahallede kreş açacağız, taşımalı eğitimi mümkün olduğunca kaldıracağız. Mülakatı kaldıracağız, liyakatı getireceğiz. Dombra söyleyenin seçildiği bu sisteme son vereceğiz” diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu 2026 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerinde kürsüden milletvekillerine hitap eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşmasından satırbaşları şöyle:
“YARGIYA GÜVEN YÜZDE 20’LERE DÜŞMÜŞTÜR”
“Türkiye bu yılı aslında 2018’den beri yaşanan çoklu krizlerin her anlamda ağırlaşan koşulları altında geçirdi. Ekonomide bir büyük propagandayla yaşananları örtmeye çalışanlar var. Evet, Türkiye’de kriz var ama dünyada da var. Bir dönüp baktığınızda Türkiye’de yaşananla dünyada yaşananlar arasında uçurum var. Bu rakamların hiçbiri yadsınamayacak ve her biri somut, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı’nın da kabul edeceği gerçekler. Teker teker bakacağız. Türkiye, bugün yüksek enflasyonda Avrupa birincisidir. Ekim ayı enflasyonumuz yüzde 2,55, dünyadaki 70 ülkenin yıllık enflasyonundan fazladır. Yanlış duymadınız, ekimdeki enflasyonumuz dünyadaki 70 ülkenin yıllık enflasyonunun üzerindedir. Yoksullukta Avrupa birincisidir Türkiye. İşsizlikte Avrupa birincisidir. Yüksek faizde Avrupa birincisi, dünya ikincisidir. Gıda enflasyonunda dünya ortalamasının yedi katına sahiptir. Enflasyonun işsizliğin, yoksulluğun girdabında sürüklenen Türkiye, dünyada en çok suç işlenen ülkelerden biri haline gelmiştir. Yargıya güven yüzde 20’lere düşmüştür. Bu veriler ne kadar doğruysa, iktidarın yürüttüğü propaganda da maalesef o kadar gerçek dışıdır. 2025’te memleketin hali budur. 2026’nın da böyle geçmemesi için bu bütçenin bir çare üretmesi beklenir. Bütçe görüşmeleri devletin de milletin de yeni yılı konuştuğu, daha iyisinin umulduğu, vatandaşın da kulak kesildiği görüşmelerdir. Millet döner, bu Meclis’e bugünlerde bakar. Baktığında ne gördü biliyor musunuz? 16,3 trilyon geliri, 19 trilyon gideri olan, yani daha ilk sayfasında 2,7 trilyon bütçe açığı verilen bir bütçeyi gördü. Bu öyle böyle bir açık değil. Bu açık ekonomiyi şaha kaldıracağız diye yetkinin tek başına talep edildiği Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk bütçesinin tamamının tam iki katıdır. O bütçedeki açığın tam 22 katıdır. Bu rakamlar Cumhuriyet tarihinin rekorudur. Aynı şekilde faiz gideri, yüzde 40’lık artışla 2,7 trilyon liraya çıkıyor. Cumhuriyet tarihinin en yüksek faiz gideridir. 2017 yılında 100 liralık verginin 10 lirası faize giderken bu yıl 100 liranın 20 lirası faize ödenecek.
Değerli Milletvekillerimiz, bütçenin neredeyse tamamı vergiden toplanıyor. Her 100 liralık verginin 63 lirası, dolaylı verdi. Elektrikten, sudan…100 liranın 25 lirası, çalışanların maaşlarından kesildiği vergi. Türkiye, vergi adaletsizliğinde de Avrupa birincisi.
“BİR ARABA ALAN VATANDAŞ, BİR ARABA DA DEVLETE ALACAK”
Vergi gelirlerinin 8 milyar lirası ÖTV ve KDV’den alınacak. Mutfak tüpünden tırnak makasına ÖTV alınıyor. Ama pırlantadan, lüks kol saatinden alınmıyor. Türkiye’de otomobil dediğiniz, tekerlekli bir vergi dairesi. 700 bin liralık araca 824 bin lira vergi… Yani bir araba kendisine alabilen vatandaş bir arabayı da devlete vermek zorunda bu ülkede.
“12 AYLIK MAAŞININ 3’Ü VERGİYE GİDİYOR”
Gelir vergisinden bir örnek: Vatandaş, çok önemli bir üniversiteyi bitirmiş ve 73 bin lira maaşla çalışmaya başlasın. 12 aylık maaşının 3 tanesi vergiye gidiyor. Ve yıl boyunca 9 maaşla geçinmek zorunda kalıyor.
“İKTİDARIMIZDA HER MAHALLEYE KREŞ AÇACAĞIZ”
Belediyelerimiz bugüne kadar iktidarın kapatma çabalarına rağmen hedefimiz bin kreşten 770’ini açmış durumda. İktidarımızda her mahalleye kreş açacağız. Zenginin çocuğunun el becerisi 3 yaşında başlarken yoksulun çocuğununki 7 yaşında başlamasın. O kreşler sayesinde kadınlar ister sosyal hayata ister istihdama katılacak. Kadını çocuğa bakıp evde kocasını bekleyen konuma sıkıştırmaktan kurtaracağız. İktidarımızda mümkün olan bütün köy okullarını açacağız, taşımalı eğitimi mümkün olduğunca kaldıracağız.
“MEB’DEN DAHA ÇOK ÖĞRETMEN İSTİHDAMININ YAPILDIĞI ÜÇ HARFLİ MARKETLER UTANCINA SON VERECEĞİZ”
Mülakatı kaldıracağız liyakati getireceğiz. Mülakatta ‘reis’ denilince ıspanak diyenin elendiği dombra söyleyenin seçildiği bu sisteme son vereceğiz. Ücretli öğretmenliğe son verip, MEB’den daha çok öğretmen istihdamının yapıldığı üç harfli marketler utancına son vereceğiz.
Sağlık sisteminin 3’te 1’i özel sektörün elindedir. OECD ülkelerinde bin kişiye 4 hekim 9 hemşire düşerken, Türkiye’de iki hekim üç hemşire düşmektedir. Bugün vatandaşlar randevu sırası bekliyorlar. MR için 1,5 – 2 ay süre veriliyor. Milleti sınıflara bölen ve bu sınıflara göre muamele eden AK Partinin kara düzeni budur.
“SON 5 YILDA 11 BİN 700 DOKTOR ÜLKEYİ TERK ETMİŞTİR”
Biz haftada iki miting yapıyoruz milletin derdini dinliyoruz. Kara düzende yeni doğan bebekler bile güvende değil. Sağlık çalışanlarının neredeyse tamamı şiddet tehdidi altındadır. Araştırmalara göre yüzde 65’i tükenmişlik sendromu yaşamaktadır. Son 5 yılda 11 bin 700 doktor ülkeyi terk etmiştir. Tabii ki o doktorların ailelerinin de sözünü söyleyeceği sandık gelecek, kimin gideceğine de karar verecekler. Tüm askeri hastanelerini yeniden açacağız. İlaca erişimi güvence altına alacağız. Performans sistemini kaldıracağız. Ortez, protezde en ucuzun bulunup iyisi için fiyat farkının alındığı düzeni kaldıracağız. Paran kadar sağlık dönemini sonlandıracağız.
“CHP İKTİDARINDA GELİRE GÖRE KİRA UYGULAMASINA GEÇECEĞİZ”
Değerli milletvekilleri bir de barınma sorunumuz var. Büyükşehirlerde satılık evler 6,5 milyon liraya geldi. Konut sahipliği yüzde 60’lardan yüzde 50’lere geriledi. Barınma krizi artık üniversitelileri okullardan ayırıyor. TOKİ sosyal konut yapacak. AKP’nin de benimsemesini önemsiyor, gelecek için zaman kazandırdığını düşünüyoruz. Ama yüzde 5’lik dilimi göstermelik buluyoruz. CHP iktidarında gelire göre kira uygulamasına geçeceğiz.
Tarımda kendi kendine yeten bir memlekettik. 2002’de tarım yapılan 2,5 milyon hektar alanda tarım yapılmıyor. Ortalama yaş 30’du şimdi 58. Tarım sektörü yüzde 13 ile daralma yaşadı. (Cumhurbaşkanı Yardımcısı) Sayın Cevdet Yılmaz, bunu “Tarımda eksi 12,7 büyüme kat ettik” diye anlattı. Büyüme istediği gibi olmadığında ılımlı ama istikrarlı büyüme diyenlerin bu mahcubiyetini anlıyorum ama bu kadar berbat bir performanstan sonra bu kürsü özeleştiri bekler. Almanya 2 bin 100 dolar, Türkiye’de 400 dolar. Kırmızı et 7 dolar bizimkisi 41 dolara yemeye çalışıyor. Buna çözüm bulunması gerekirken 1,4 milyar dolarlık et ithalatı yapılmıştır. Kendi şirketinden dezenfektan satın alan Ticaret Bakanından sonra kendi şirketinden et alan Et ve Süt Kurumu Müdürü de AKP’nin kara düzenine nasip olmuştur.
“ÇİFTÇİNİN MAZOTUNDAN ÖTV’Yİ KALDIRACAĞIZ”
Çiftçinin aldığı mazottan ÖTV’yi kaldıracağız. CHP iktidar olsa mazot 50 lira değil 30 lira olurdu. Ahilik kültürü ile yoğrulmuş bu topraklardayız ama zincir marketler için kurulmuş düzen esnafı perişan etmiş durumda. Hal yasası yıllardır bekliyor. Bu bütçe bu sorunlara çare getirmiyor. Siyaset öncelik belirleme işidir. CHP esnaftan taraftır bu bütçeyi getirenler zenginden taraftır. CHP iktidarından Esnaf ve Ticaret Bakanlığını kuracağız. Bu işi bilen birisini oturtacağız. Kredileirnin faizlerini sileceğiz. Küçük esnafı üç harfli zincirlere ezdirmeyeceğiz. Lobilere teslim olmayacağız, süper marketlere net düzenleme yapacağız.”
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

