Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

AYM’den ‘önemli’ karar; ‘gerekçesiz’ mahkumiyeti ‘ihlal’ gerekçesi saydı

TR724 HABER


Anayasa Mahkemesi, Hizmet Hareketi’ne yönelik soruşturmalar kapsamında yargılanan ve hapis cezasına çarptırılan öğretmen Alican Erkap’ın başvurusunda önemli bir karara imza attı. Alican Erkap, uydurulmuş ‘FETÖ’ terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 6 yıl 10 ay hapis cezası almıştı. Anayasa Mahkemesi, mahkûmiyet kararının Bank Asya hesap hareketlerini ve diğer delilleri yeterli ve bireyselleştirilmiş gerekçeyle açıklamadığını tespit etti. Gerekçeli karar hakkı ihlal edildiği için dosya yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderildi.

Peki bu karar ne anlama geliyor? 

AYM, yerel mahkemenin mahkumiyet kararıyla, ‘gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine’ hükmediyor. Kısaca yargılamayı yapan yerel mahkeme, Alican Erkap’a, “Sen suçlusun!” diyor ancak neden suçlu olduğuna dair somut, kişiye özel ve ikna edici bir açıklama yapmıyor. Yerel mahkeme sadece, “Şu okulda çalıştın, Bank Asya hesabında hareketlilik olmuş, tanıklar senin hakkında bir şeyler söyledi!” gibi hukuki açıdan hiçbir anlamı olmayan delilleri alt alta yazıp, “Bunlar bir araya gelince sen terör örgütü üyesi oluyorsun!” diyerek ceza veriyor. Binlerce davada olduğu gibi…

AYM’de kararında bu noktaya dikkat çekiyor; zira bu tür toplu ve şablon gerekçeler, Anayasa’nın 36. maddesindeki adil yargılanma hakkı ile 141. maddesindeki ‘kararların gerekçeli olması zorunluluğunu’ ihlal ediyor. Çünkü sanık şunu öğrenemez: “Ben tam olarak hangi eylemlerimle, hangi bilinç ve irademle bu terör örgütünün hiyerarşisine dahil oldum ve suç işledim? Somut olarak ne yaptım? Yasal bir bankaya para yatırmak ya da yasal bir kurumda çalışmak suç mu?”

AYM’nin kararına göre verilen ceza kararı hukuken sakat ve yeniden yargılama yapılması gerekiyor. Bu karar önemli; zira aynı tarzda yazılmış binlerce ‘F.TÖ’ üyeliği dosyasının da aynı gerekçeyle bozulma/ihlal ihtimali var. Artık mahkemeler, her dosyada, “Bu kişinin bu delili neden ve nasıl örgüt üyeliğine dönüştürdük?” sorusuna kişiye özel, somut ve ayrıntılı cevap vermek zorunda. Eski usul “katalog delil + toplu gerekçe” dönemi kapanıyor!

Anayasa Mahkemesi, Hizmet Hareketi’ne yönelik soruşturmalar kapsamında ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan 6 yıl 10 ay hapis cezası alan bir öğretmenin bireysel başvurusunu inceledi. Yerel mahkeme, örgüte ait okulda müdür yardımcılığı, Bank Asya’da 2014 sonrası hesap hareketliliği, örgütle bağlantılı şirkette ortaklık ve yönetim kurulu üyeliği, evde Gülen’e ait kitaplar bulunması ve tanık beyanlarını delil göstererek mahkûmiyet vermişti. Başvurucu, bu delillerin mutat olduğunu, örgüt talimatıyla hareket etmediğini ve tanık beyanlarının yanlış olduğunu savundu; ancak yerel mahkeme bu itirazları karşılamadan hüküm kurdu.

AYM, özellikle Bank Asya hesap hareketliliğinin ve “örgüt içi tayinle çalışma” iddiasının mahkûmiyette belirleyici nitelikte olduğunu tespit etti. Yargıtay’ın güncel içtihatlarına göre, Bank Asya’da mutat olmayan işlemlerin bile tek başına üyelik için yeterli olmadığını, örgüte yardım kastının somut delillerle ispatlanması gerektiğini vurguladı. Kararda, başvurucunun Bank Asya’da örgüt liderinin çağrısına uyarak para yatırdığına dair yeterli ve bireyselleştirilmiş gerekçe ortaya konulamadığı belirtildi.

Aynı şekilde “örgüt içi tayinle çalışma” iddiasının hangi somut delile dayandığı karar gerekçesinde gösterilemedi; tanık beyanları da bu yönde açık ifade içermiyordu. Bu nedenlerle yerel mahkeme kararının, başvurucunun esasa etkili savunmalarını karşılamayan “gerekçesiz” bir karar olduğu sonucuna varıldı.

Anayasa’nın 36. maddesindeki gerekçeli karar hakkı oyçokluğuyla ihlal edildi; dosya yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderildi. Manevi tazminat talebi reddedildi; ihlal giderimi olarak sadece yeniden yargılama yeterli görüldü.

İşte söz konusu karardan bazı bölümler: 

 

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version