Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Rusya yeraltı dünyasından nasıl bir ajan ağı kurdu?

Rusya yeraltı dünyasından nasıl bir ajan ağı kurdu?


Bir yandan cephede Ukrayna ile savaşa devam eden Rusya, diğer yandan da Avrupa’da sabotaj eylemleri için yeraltı dünyasıyla bağlantılı bir ajan ağı kurdu. Uzmanlar, Moskova’nın hibrit savaş stratejisine karşı atılması gereken adımları tartışıyor.

Rusya, Avrupa’ya karşı yürüttüğü hibrit savaş kapsamında yeni bir ajan ağı kurdu. Bu ağda devlet kurumlarıyla organize suç grupları iç içe geçmiş durumda. Yeni bir araştırmaya göre Kremlin, sabıkalı Rusça konuşan erkekleri Avrupa’da sabotaj eylemleri için devşiriyor.

Bu bulgular, düşünce kuruluşu GLOBSEC (Global Security Forum/Küresel Güvenlik Forumu) ile Uluslararası Terörle Mücadele Merkezi (ICCT) tarafından hazırlanan “Rusya’nın suç ve terör bağlantısı: Avrupa’daki hibrit savaşta suç ağlarının rolü” başlıklı ortak çalışmada yer aldı.

Raporun sonuçları, Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa Demokrasi Koruma Kalkanı (EUDS) özel komisyonuna sunuldu.

Çalışma, Moskova’nın hibrit savaş taktiklerinin Ukrayna’ya karşı yürüttüğü savaşla doğrudan bağlantılı olduğunu vurguluyor. Araştırmacılar, bu operasyonların “ikincil cephe değil, Rusya’nın stratejisinin merkezinde yer aldığını” belirtiyor. Rapor, yöntemi “kriminal geçmişe sahip kişileri saldırılarda kullanan” IŞİD taktikleriyle karşılaştırıyor. Ancak bu kez fail bir terör örgütü değil, bir devlet.

Rusça konuşan sabıkalı erkekler seçiliyor

Rapor, Ocak 2022 ile Temmuz 2025 arasında Avrupa’da (ağırlıklı olarak Polonya ve Fransa’da), Rusya bağlantılı 110 sabotaj veya saldırı girişimi tespit edildiğini bildiriyor. Bunların 89’u başarılı olurken 21’i engellendi. Ancak uzmanlara göre, gizli servislerin açıklamadığı vakalar nedeniyle gerçek sayı bundan çok daha yüksek olabilir.

Toplam 131 kişi bu olaylarla bağlantılı olarak belirlendi. En az 35’i sabıkalıydı ve hapishanelerde ya da suç örgütleri aracılığıyla devşirilmişti.

Kremlin’in genellikle 30 yaş civarında, Rusça konuşan, maddi zorluk yaşayan ve çoğu eski Sovyet ülkelerinden gelen erkekleri seçtiği belirtiliyor. Devşirme faaliyetleri çoğunlukla Telegram üzerinden ya da yakın çevre aracılığıyla yürütülüyor.

Parasal teşvik en önemli etken. Rapor, propaganda broşürleri dağıtmaktan kritik altyapılara yönelik sabotaj hazırlıklarına kadar uzanan görevler için ödenen miktarların birkaç avrodan binlerce avroya kadar değiştiğini bildiriyor.

Ukrayna desteğinin cezası mı?

Uzmanlara göre Rusya, bu operasyonları finanse ederken yasadışı para akışlarını da kullanıyor. Bu ağlar hem Batı yaptırımlarını delmek hem de suç örgütlerini hibrit savaş stratejisinin bir parçası haline getirmek için işlev görüyor.

Raporda şu ifadeye yer veriliyor:

“Yasadışı finans, organize suç ve hibrit operasyonlar birbirinden bağımsız değil; tek bir planın parçalarıdır.”

Bombalamalar, kundaklamalar ve suikast girişimleri gibi eylemleri kapsayan Moskova’nın Avrupa’daki sabotaj kampanyası, hem Ukrayna’ya verilen desteğe misilleme hem de olası daha büyük bir çatışmanın provası olarak değerlendiriliyor.

Yeraltı dünyasıyla iç içe bir devlet yapısı

GLOBSEC uzmanı Dominika Hajdu, Rusya’nın suç örgütleriyle ilişkisinin yeni bir olgu olmadığını vurguluyor:

“Demir Perde’nin doğusunda yaşayanlar, Sovyet dönemindeki kronik kıtlıkların gölge ekonomiye nasıl bağımlılık yarattığını çok iyi hatırlar.”

Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra da Rusya’da yolsuzlukla mücadele, öncelikli bir konu haline gelmedi. Aksine, rüşvet ve yasa dışı yöntemler devlet mekanizmasının kalıcı bir parçasına dönüştü.

Hajdu, 1994 yılında Rusya’da 500’den fazla suç örgütünün yaklaşık 40 bin şirketi kontrol ettiğini anımsatıyor:

“2000’li yılların başında, güvenlik bürokrasisi, özelliklede eski KGB mensupları, devleti kontrol altına aldı. Böylece yeraltı dünyasıyla olan bağlar da devlet sisteminin kalıcı bir parçasına dönüştü.”

“Telegram’daki faaliyetler hâlâ sürüyor”

Avrupa Parlamentosu üyesi Bartłomiej Sienkiewicz de Kremlin’in suç dünyasıyla ilişkilerinin uzun bir geçmişe dayandığını söylüyor. DW’ye konuşan Polonyalı siyasetçi şu bilgileri veriyor:

“Kremlin’in Avrupa’da ajan devşirmek için yeraltı bağlantılarını kullandığından hiç şüphem yok. Asıl mesele, buna nasıl yanıt vereceğimiz.”

Sienkiewicz, yakın dönemde havaalanlarını felce uğratan insansız hava aracı olaylarına da atıfta bulunuyor:

“Kimse o insansız hava araçlarını (İHA) düşürmedi. Rusya tarafından devşirilen kişilere karşı harekete geçmek istiyoruz ama Telegram’daki faaliyetler hâlâ sürüyor. Oysa AB, bu tür platformları denetleyebilmeli.”

Uzmanlardan AB’ye öneriler

Raporun yazarları, Avrupa Birliği’ne yönelik bir dizi önlem önerisinde bulunuyor:

“Telegram başta olmak üzere, çevrimiçi platformlar daha sıkı biçimde izlenmeli.”

Ayrıca AB ülkelerinin “hibrit tehdit” tanımını genişletmesi tavsiye ediliyor. Çünkü pek çok ulusal strateji, suç örgütleri, ideolojik vekiller veya maddi çıkar peşindeki bireyler gibi gayriresmî aktörleri yeterince hesaba katmıyor. Bu boşluklar, Rusya’ya saldırı ve sabotajlarda “inkâr edilebilirlik alanı” sağlıyor.

GLOBSEC’ten Hajdu, kamu kurumları ile özel sektör arasında daha yakın iş birliği çağrısında bulunuyor: “Özel şirketler, Rusya’nın yasadışı faaliyetlerini tespit etmede kamu kurumlarından daha gelişmiş mekanizmalara sahip. Bu nedenle ortak bir koordinasyon platformu oluşturulmalı.”

Uzmanlara göre böyle bir platform, Rusya’nın Avrupa’daki hibrit saldırılarını önlemede kilit rol oynayabilir.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version