Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kreş karşılığı bağış istendi, uygun görmesem de kabul ettim

Kreş karşılığı bağış istendi, uygun görmesem de kabul ettim


AKP Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan’ın eşi, Pasifik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Erdoğan, İBB ‘yolsuzluk’ soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede “mağdur” sıfatıyla yer aldı. Erdoğan, etkin pişmanlıktan yararlanarak tahliye olan ASOY İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Adem Soytekin’in bekleyen projelerine ruhsat çıkması karşılığında bağış adı altında para istediğini iddia etti. Erdoğan, “Ben de her ne kadar bu hususu hiçbir suretle uygun görmesem de kamuya yararına bir bağış olması ve resmi olması koşuluyla kabul etmek zorunda kaldım” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da tutuklu bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen ‘yolsuzluk’ soruşturmasında iddianame tamamlandı. 3 bin 700 sayfayı aşkın iddianamede 105’i tutuklu olmak üzere 402 kişi ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İmamoğlu’nun 142 eylemden dolayı cezalandırılması istenirken, 828 ila 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası istendi. ‘Şüphelilere’, “suç örgütü kurma”, “suç örgütü yönetme”, “rüşvet alma”, “rüşvet verme” suçlamaları yöneltildi. 

İddianamede, İmamoğlu, “CHP’yi ele geçirmek” ve “Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi için fon oluşturma amacıyla örgüt kurmakla” suçlandı. “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” iddianamesinde, 160 milyar TL ve 24 milyon dolar kamu zararı olduğu iddiası da yer aldı. İddianame, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu.

AKP Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan’ın eşi Fatih Erdoğan iddianamede “mağdur” sıfatıyla yer aldı. Erdoğan, Adem Soytekin’in kendilerinden bağış adı altında para istediğini ileri sürdü.

“Resmi kreş bağışıyla bu işi çözmek zorunda kaldık”

Erdoğan’ın ifadesi şöyle:

Biz Pasifik Şirketler Grubu olarak yaklaşık 60 şirketi bünyesinde barındıran büyük bir yapıyız. Bu yapı içerisinde inşaat faaliyetlerini Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Abdülkerim FIRAT yürütmektedir. Konu hakkında süreçleri Abdülkerim FIRAT yönetmiş, bana da bilmem gereken ölçüde bilgi vermiştir.

O dönem İstanbul’a ilk gayrimenkul projemizle giriş yaptığımız dönemdi ve ruhsat süreçlerimizi tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğimiz halde ki ilgili proje bir Emlak Konut projesi olduğu için önce Emlak Konut’tan sonra il ve ilçe belediyesinden geçen süreçler sonucunda bütün proje olarak hiçbir eksiğimiz olmamasına rağmen aylarca, 1 yıla yakın siluet onayı diye bir sebeple ruhsatlarımızın bekletildiğini biliyorum.

Bununla ilgili şirket olarak çok zor durumda kaldığımızı, o dönem halka açılmış bir şirket olmamız hasebiyle hem sermaye piyasası tarafından hem medyaya yapılan açıklamalar neticesinde piyasadaki beklenti gereği hem Emlak Konut projesi olması hasebiyle idareye karşı sorumluluklar hem kreditör bankaya karşı sorumluluklar gibi birçok konuda bu uzun bekleyiş bizi ciddi sıkıntıya sokmuştu. Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Abdülkerim FIRAT o dönem bu sorunu çözmek için yoğun çaba harcadığı ve bunun sonucunda bir resmi kreş bağışıyla bu işi çözüme kavuşturmasını mecburi olarak şirket olarak kabul etmek zorunda kaldık.

“Süreçte maddi çok büyük zararlarımız oldu”

Bu konuyla ilgili 01/10/2025 tarihinde şirketimizin Yönetim Kurulu Başkan Vekili Abdülkerim FIRAT’ ın savcılığınıza 356 verdiği beyana aynen iştirak ediyorum. Konuyla alakalı genel olarak İstanbul ilindeki inşaat projelerimizde kanunda yer olmayan siluet raporu gerekçesiyle kreş karşılığı para yardımı talebi olduğu ifade edilmiş, az önce söylediğim üzere inşaat ile ilgili tüm süreçler Yönetim Kurulu Başkan Vekilimiz Abdülkerim FIRAT tarafından takip edilmektedir. Bana şirketin ve yönetim kurulu başkanı olduğum için bilgilendirme maksatlı ruhsatların çıkmadığı, çok fazla süre geçtiği ve bu sürecin kredi, şirketin halka açık oluşu, emlak konut projeleri ve satılan taşınmazların da süreci göz önüne alınarak çok fazla zarara uğradığımız ifade edildi.

Daha sonra yönetim kurulu başkan vekilimize imar şirketi üzerinden kendisine kreş karşılığı bağış yapılması halinde siluet raporlarının verilebileceği aktarılmış, ben de her ne kadar bu hususu hiçbir suretle uygun görmesem de kamuya yararına bir bağış olması ve resmi olması koşuluyla kabul etmek zorunda kaldım. Çünkü yüzlerce insanın çalıştığı halka açık şirketlerin bulunduğu ve kişi ve devlet kurumlarına yasal taahhütlerin çok fazla olduğu bir sorumluluğumuz mevcuttu.

Bahsi geçen ödemeler sonrasında aylar sonra geciken ruhsatlarımız çok kısa sürede çıkmış. Diğer süreçlere dediğim üzere vakıf değilim lakin bugün görüyorum ki o dönem kreş adı altında bağış lafzı adı altında bizler hem şahıs hem şirket olarak yanıltılmışız. Süreçte maddi çok büyük zararlarımız oldu. Zaruri olarak bu bedelleri ödemek zorunda kaldık. Biz aile ve şirketler grubu olarak devletimizin ve milletimizin emrindeyiz. Bu gerçekte nazara alınarak şahsımıza ve şirketlerimize zarar veren ilgili tüm kişi ve kişilerden şikayetçiyiz.”

Exit mobile version