Serbest Görüş Haber Merkezi
Cezaevinde 10’uncu yılına giren ÇHD Onursal Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı avukatları aracılığıyla mesaj yayınladı. Selçuk Kozağaçlı “Nefes almaya devam ettikçe direneceğim.Korkmayın, yılmayın, vazgeçmeyin. Henüz hiçbir şey bitmedi, hatta yeni başlıyor” dedi.
Kozağaçlı, 16 Nisan 2025 tarihinde 8 yılın ardından Silivri’de yer alan Marmara Cezaevi’nden tahliye edilmiş, 1 gün sonrasında infaz hakimliğinin savcılığın itirazını kabul etmesi sonucunda gözaltına alınarak, yeniden tutuklanmıştı.
Selçuk Kozağaçlı’nın 12 saat sonra yeniden tutuklanması ise tepki çekmişti.
Cezaevinde 10’uncu yılına giren ÇHD Onursal Başkanı Avukat Kozağaçlı avukatları aracılığıyla mesaj yayınladı.
Selçuk Kozağaçlı’nın mesajı şöyle:
DÜNYA ZAMANI
“‘Mahpushane kapısı gülüm Bir elvan geçit
Gelene açılır, gidene kilit…’
Ben birkaç kez ‘gidene kilit’ kısmını açtırmayı başarmış da olsam, güzel türkünün söylediği gibi, hapishaneye girmek çıkmaktan daha kolay bu aralar.
Bugün bir kez de benim için dinlerseniz mutlu olurum; ilk olacaksa, seversiniz.
Sekizinci yılımı doldurdum.
Aynı ‘suçlama’ nedeniyle 2013’de yatılmış on dört ayı da eklersek, hapishanede onuncu yılımın içindeyim.
Siyasal muhalifini kilit altında tutmak gayet işlevsel iktidar pratiğidir; işin o kısmına söylenecek bir şey yok, boşa sızlanmış oluruz. Bütün o yılları sızlanarak değil çok okuyarak, biraz yazarak, kapı döverek, slogan atarak, açlık grevi yaparak, gencecik avukatlarla ve tutsaklarla sohbet ederek geçirdim. Kötü değildi.
Adaletin -hukukla değilse bile- siyasetle, estetikle ve belki etikle ilişkisi bende hâlâ gayet canlı; kapatılarak yıldırılmam veya susturulmam söz konusu olamaz. Nefes almaya devam ettikçe direneceğim.
Ancak, bu iktidarda doğan, bu devrin çirkinliğinden, zulmünden ve yoksulluğundan payına düşeni aldıktan sonra daha yirmili yaşlarını tamamlayamadan iş cinayetlerinde, yangınlarda, patlamalarda katledilen kuşak için çok öfkeliyim. Onlar için “dünya zamanı” bu aşağılamayla başlayıp bitmiş oldu, işte buna katlanmak çok zor.
Bu sene elli dört yaşıma girdim. Yani daha iyisini, daha kötüsünü gördüm. Benim onlardan öncem vardı ve belki bu sayede yıkılıp gidecekleri günü doğallıkla tasavvur edebiliyorum. Sizin yoksa bile, madem yaşıyoruz, geleceğimizi, yaşamlarımızı daha fazla teslim almalarına izin vermeyin.
Korkmayın, yılmayın, vazgeçmeyin. Henüz hiçbir şey bitmedi, hatta yeni başlıyor. Elbette bir kez daha görüşecek, omuz omuza dövüşecek ve geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz.
Herkesi sevgiyle kucaklıyorum.
Biz kazanacağız!”

