Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Interpol başkanlığı seçimi öncesi Türkiye’nin adayı üzerindeki endişeler büyüyor: Kuzey Kore’yi BM İnsan Hakları Konseyi’ne oturtmak gibi

Interpol başkanlığı seçimi öncesi Türkiye’nin adayı üzerindeki endişeler büyüyor: Kuzey Kore’yi BM İnsan Hakları Konseyi’ne oturtmak gibi


Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı kısa adıyla Interpol, yeni başkanını seçmeye hazırlanırken, Türkiye’nin adayı Mustafa Serkan Sabanca’nın ismi etrafında uluslararası ölçekte dikkat çeken bir tartışma yaşanıyor.
Sabanca’nın adaylığı, The Telegraph’ın bildirdiğine göre insan hakları örgütleri, hukukçular ve bazı Batılı diplomatlar arasında kaygılara yol açtı. Eleştiriler, Türkiye’nin Interpol kırmızı bülten sistemini siyasi muhaliflere karşı kullandığı yönündeki uzun süredir devam eden iddialara dayanıyor.

”Kuzey Kore’yi BM İnsan Hakları Konseyi’ne oturtmak gibi”

Birleşik Krallık’ta bazı hukukçular Sabanca’nın başkan seçilmesinin Interpol’ün inandırıcılığı açısından risk oluşturabileceğini savunuyor. The Telegraph’a konuşan bir İngiliz hukuk uzmanı, durumu şu benzetmeyle özetledi: “Bu, Kuzey Kore’yi BM İnsan Hakları Konseyi’ne oturtmak gibi.”

Hukukçulara göre Türkiye, Rusya ve Çin’in ardından Interpol kırmızı bülten sistemini en çok kötüye kullanan üçüncü ülke olarak gösteriliyor. İngiliz Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi verileri de bu iddiayı destekliyor.

”Suç niteliğini değiştirerek taleplerini yeniden sundular”

Türkiye’nin özellikle 15 Temmuz’dan sonra Gülen hareketi mensupları hakkında 3 bin 579 kırmızı bülten talebi gönderdiği belirtiliyor. Bu taleplerin önemli bir kısmı Interpol tarafından politik gerekçeler taşıdığı şüphesiyle engellendi. Ancak Telegraph’a göre Ankara, bazı dosyalarda suç niteliğini değiştirerek taleplerini yeniden sunma yoluna gitti.

Gizli not: Suçu değiştirin

Gazetenin elde ettiğini belirttiği gizli bir notta, Sabanca’nın bir insan hakları avukatı hakkında kırmızı bülten çıkarılabilmesi için dosyanın “zimmet” suçuyla hazırlanmasını önerdiği iddia ediliyor. Belçika’da yaşayan avukat “Osman”, 2016’dan sonra Türkiye’den ayrılmış ve siyasi gerekçelerle hedef alındığını ileri sürüyor. Osman, Sabanca’nın Interpol başkanı olması hâlinde “aynı yöntemlerin uluslararası alanda da kullanılabileceğini” savunuyor.

İngiliz hukukçu Ben Keith, söz konusu memonun “gerçek suçlama nedeninin saklanması” anlamına gelebileceğini öne sürüyor. Keith’e göre bu yöntem, bazı otoriter hükümetlerin siyasi davaları adi suç gibi göstererek uluslararası takip yaratma stratejisinin bir parçası.

Bir diğer uzman Ted Bromund ise bu seçimi “Interpol üye ülkeleri için bir sıcaklık testi” olarak nitelendiriyor.

Elçiliğe göre ‘saygın’

Londra’daki Türkiye Büyükelçiliği, The Telegraph’a yaptığı açıklamada iddiaları reddetti. Büyükelçilik, gizli notun “dezenformasyon” olduğunu savunarak Sabanca’nın ‘saygın’ bir polis olduğunu belirtti.

Marakeş’te kritik seçim

93. Interpol Genel Kurulu bu hafta Fas’ın Marakeş kentinde toplanıyor. 196 üye ülke, Sabanca’nın da aralarında yer aldığı dört adaydan birini yeni başkan olarak seçecek.

    ***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

    Exit mobile version