DEM Partisi Sözcüsü Ayşegül Doğan, komisyonun yarın yapacağı oylamaya ilişkin değerlendirmelrede bulundu. Merkez Karar Yürütme toplantısı sürerken basın mensuplarının karşısına geçen Doğan, “Haftalardır ‘Komisyon İmralı’ya gitsin mi’ sorusuna yanıt aranıyor. Yanıtı belli! Bu bir soru ya da sorun olmamalı. Çünkü söz konusu olan barış ve bu barışın mimarı da Öcalan… Hiçbir parti bu süreçten kendini muhaf tutamaz. O yüzden doğru ve gerekli olan sayın Öcalan’la görüşmek ve buna dair hiç bir kaygıya ya da komplekse kapılmamaktar. Biz anamuhalefet partisine yakışanın barış mücadelesinin ön saflarında yer almak olduğunu düşünüyoruz. Aksi taktirde, Öcalan’ın siyasal muhataplığını inkar etmek üzerinden kurulan her cümle, siyasetsizlik olarak algılanır, çözümsüzlük olarak algılanır, barış korsusu olarak algılanır.” diye konuştu.
Ayşegül Doğan, konuşmasından bazı bölümler şöyle:
- Hepimiz tarihi bir sınavla karşı karşıyayız. ‘Komisyon İmralı’ya gitsin mi’ sorusuna haftalardır yanıt aranıyor. Yanıtı belli! Bir eşik yaratıldı, o atlanmaya çalşılıyor. Bu bir soru ya da sorun olmamalı. Olmaması gerektiğini defalarca söyledik; çünkü söz konusu olan barış ve bu barışın mimarı da Öcalan… Barışın yolu bunu hatırlamaktan geçiyor. Onlarca yıldır sürdürdüğü çabayı anlamlandırmaktan, bununla yüzleşmekten, bu hakikati kabul etmekten, tanımaktan geçer. Dolayısıyla bu bir sorun değildir.
- Peki bu durumda biz siyasetçilere düşen nedir? Aklımızı doğru kullanmak… Ama bu ne kadar önemliyse, siyasi aklı doğru bir zamanda ve doğru yerde kullanmak, bunun için değerlendirmek ne kadar önemliyse, vicdanımıza, kalbimizin sesine de kulak vermek o kadar önemli. O yüzden bu hakikatle yüzleşmenin kıymetinden bahsediyoruz.
- Hiç kimse artık başka gerekçelere sığınmamalı. Herkes aklını, kalbini ve vicdanını ortaya koyarak konuşmalı ve buna göre bir karar almalı. Bu savaşın sürmesinden mi yanasınız? Yoksa müzakere ile sorunların çözümünden mi yanasınız?
- Biz barışın gelmesinden yanayız. Biz Türkiye’nin demokratikleşmesinden yanayız. Biz eşit kardeşlikten, yüzleşmekten, inkarcılık döneminin topluca geride bırakılmasından yanayız. Bunun için mücadele ediyoruz. Müzakere bu nedenle çok önemli. Bunun için siyasi ve hukuki zemini güçlendirecek her adımı çok değerli buluyoruz.
- Türkiye’nin güvenli geleceği eşit kardeşlikte. Türkiye’nin birliği ve beraberliği onurlu ve kalıcı barışta yatıyor. Çok tarihi bir fırsatla karşı karşıyayız ve bu eşiği atlamalıyız. Bunu ıskalamamalıyız.
- Hiçbir parti bu süreçten kendini muhaf tutamaz. Kürt sorunu ve onun çözümü siyasi partilerin ve onların programlarının ya da çıkarlarının çok daha ötesinde… Hepimizi ilgilendiren bir sorun. O yüzden doğru ve gerekli olan sayın Öcalan’la görüşmek ve buna dair hiç bir kaygıya ya da komplekse kapılmamaktar. Biz bütün partilerin bu demokratik olgunluğu göstermelerini bekliyoruz.
- Nasıl ki komisyon böyle bir temsiliyetle oluştuysa, bu komisyonun yarın yapacağı tartışma böyle bir güçlü temsiliyetle ve olumlu br şeklde nihayetlenmelidir. Türkiye’nin yararı burada yatıyor. Gerekliliği yerine getirmekten kaçınmamak gerekir.
- Peki Sayın Öcalan’la görüşmek ne anlama geliyor? Neden bu kadar önemli? Neden olmazsa olmaz? Çünkü herkes şunun farkında olmalı; Öcalan bir savaşı bitiriyor. Silahların tümden devre dışı kaldığı, söze alanın açıldığı, demokratik siyaset alanının genişlediği bir geleck inşaasından bahsediyor. Ve taktiksel yaklaşmıyor. Ve bununla ilgili yıllardır kararlılık gösteriyor.
- Yani Öcalan diyor ki; Tüm Türkiye’de savaş gerekçesiyle gasp edilmiş hayatlar artık özgürleştirilmeli, herkes eşit olmalı. Savaşla parçalanmış hayatlarımızı onaralım diyor. Yeniden birlikte yaşar hale gelelim, konuşalım. Eşit kardeşlik hukukumuzu güçlendirelim’ diyor. Bu sese kulak vermeden nasıl yol alacağız? İşte gerekliliğin nedenleri bunlar…
- Buradan açıkça CHP’ye seslenmek istiyoruz; biz anamuhalefet partisine yakışanın barış mücadelesinin ön saflarında yer almak olduğunu düşünüyoruz. En önde görmek istediğimiz siyasi parti ana muhalefet partisi. Kendilerine yakışanda budur. Aksi taktirde, Öcalan’ın siyasal muhataplığını inkar etmek üzerinden kurulan her cümle, siyasetsizlik olarak algılanır, çözümsüzlük olarak algılanır, barış korsusu olarak algılanır. Biz böyle bir tuzağa düşmeyecek iradeyi tüm siyasi partilerin göstereceğine inanıyoruz.
- Yarın nihayet komisyon bu gündemle toplanıyor. Şimdi orada bulunan üyelerin karar verme zamanı. Üyelerin vereceği karar Türkiye’nin geleceğiyle ilgili. Önümüzdeki 100 yılı ilgilendiriyor. Bu kadar tarihi bir karar.
ÖNCEKİ YAZIABD’nin barış planı: Ukrayna topraklardan vazgeçecek, ordu büyük oranda küçültülecekSONRAKİ YAZIAKP’den ‘İmralı’ açıklaması: “Ziyarete olumlu bakıyoruz, oylamaya ihtiyaç olmayabilir”
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

