‘Çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız’

 

İSTANBUL – Siyasi parti ve kitle örgütlerinin düzenlediği emek buluşmasında konuşan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Didem Göçer, “Bizim çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız” dedi. 

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP),  Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Devrimci Parti ve Yeşil Sol Parti İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde “Ekmeğimiz için buluşuyoruz” şiarıyla bulaşma gerçekleştirdi. Demokrasi Caddesi’nde yapılan buluşma alanına partilerin ve kitle örgütlerinin flamalarıyla süslendi. 

 

Sık sık, “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok Jîyan nabe”  sloganlarının atıldığı Buluşmada konuşan EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk,  “Bu ülke 1970’den bu yana asgari ücret uygulamasıyla var. Bu asgari ücret geliri adaleti sağlamak için uygulanmıştır. Ama gelin görün ki durum hiçte öyle değil. Türkiye’de asgari ücret almak demek hayatta kalmak, nefes almak demektir. Bizler yaşamak için mücadele veriyoruz” dedi.

 

‘DEVRİMCİLERİN OLMADIĞI YERDE ÇÜRÜME VARDIR’

 

SMF Dönem Sözcüsü Mahir Gürz ise, tarihsel bir süreçten geçildiğini belirterek, “İş, emek, özgürlük ve demokrasi mücadelesi her zamankinden daha da önemli. O nedenle barış, özgürlük, eşitlik için mücadele etmekten başka bir çare yoktur.  İktidar kendisi gibi toplumu da yozlaştırmak istiyor. Savaş ve sömürü düzeniyle karşı karşıyayız. İktidar bugün kirli siyasetiyle emekçi yoksul halklara savaş açmış durumda. Bunun bilinciyle dayanışmayı büyütmek zorundayız. Birbirimize sahip çıkmalıyız. Devrimcilerin olmadığı yerde çürüme vardır. Bu bilinçle halkların geleceği için yan yana gelmeye birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” diye konuştu.

 

‘İNSAN ONURUNA UYGUN BİR ÜCRET İSTİYORUZ’

 

“Bütçe işçileri daha da sömürmek için vardır” diyen Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Didem Göçer, “Emeğimizi görmezden gelen suyumuzu ve toprağımızı yağmalayan bir bütçedir. Biz milyonlarız bizi yok sayamazsınız . Bizim çocuklarımız okula aç giderken huzur içinde yaşayamayacaksınız. Asgari ücrette söz hakkı verilmemesini kabul etmiyoruz. Asgari ücret belirlenirken söz hakkı tanımayanlara sesleniyoruz Toplumsal barış ve adalet için mücadele edeceğiz. Eğitimde sağlıkta insan onuruna uygun bir ücret istiyoruz” diye belirtti.  

 

‘SON SÖZÜ DİRENENLER SÖYLEYECEK’

 

TİP Genel Başkanı Erkan Baş ise işçilerin alın terinin sermayeye peşkeş çekildiğine dikkat çekerek “Patronları nasıl daha zengin edeceklerini tartışıyorlar. TBMM’de bunu bize onaylatmaya çalışıyorlar. Bu Meclis’in bir üyesi olarak söylüyorum. Bugün Meclis’in bütçe yapma, olanağı, imkanı, yetkisi, hakkı, hukuku yoktur. Saray tarafından gasp edilmiştir. Bugün bize düşen sokaklara çıkmak meydanları doldurmak halkın sesini duyurmaktır. Çocuklarımızı açlığa sefalete mahkum ediliyor. Bütçe bizim alın terimizden oluşturdukları bir bütçedir. Yüzde bir buçuğunu çocuğumuz için ayırsalar bile yeterlidir. Ama onlar ne yapıyorlar bunu yapmıyorlar. İşte bizler bunu kabul etmiyoruz.  Son sözü direnen halklar ve bizler söyleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

‘İMRALIYA’YA GİDECEĞİZ, BARIŞI GETİRECEĞİZ’

 

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan başlatılan Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne vurgu yaparak “Savaş varsa yoksulluk var. Bize ait olan bütçe İHA’lara, SİHA’lara, tüfeklere, mermilere gitti. Kürt meselesinin demokrasinin çözümünden kaçanlar sermayeye kara çevirdi. İmralı’ya da gideceğiz, bu ülkeye barışı da getireceğiz. Hakkımız olan ekmeğimizi yeniden kazanacağız. Çünkü başka çaremiz yok. Bizim yegane yolumuz barıştır, adalettir. Biz adalet mücadelesi veriyoruz. Em büyük adaletsizlik yoksulluktur. Kimse müzakereden kaçmasın. Bu mücadelenin büyütülmesinin yolu müzakereden geçer. Biz kimsenden af istemiyoruz.  Adalet istiyoruz. Ekmek için adalet istiyoruz” şeklinde konuştu. 

 

BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI

 

Buluşmada, Şafak Grubu’na bağlı Özel Okmeydanı Hastanesi’nde 10 Kasım tarihinde “ücretsiz izin” denilerek işten çıkarılan ve buna karşı başlatılan direnişte yer alan Sema Arslantürk,  Genel-İş İstanbul 3 Nolu Şube başkanı Zeynel Yiğit, SYKP’li Yılmaz Yücel ve TÖP Sözcüler Kurulu üyesi Juliana Gözen de söz alarak, birlikte mücadele çağrısı yaptı. 

 

Buluşma Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylar ile son buldu