Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tahliye talebinin ‘mahkemenin önünde’ olduğunu duyurdu. Tunç, “İlk dereceden hüküm verildi, bu hüküm istinafta hükümözlü olarak devam ediyor. Yani dolayısıyla buradaki değerlendirme şu anda mahkemenin önünde. Mahkeme ne karar verecek hep beraber bekleyeceğiz.” ifadelerini kullandı. Selahattin Demirtaş, 9 yıldır tutuklu. AİHM’nin ‘ihlal’ kararına rağmen tahliye edilmiyor.
Yılmaz Tunç, ‘Terörsüz Türkiye’ olarak adlandırdıkları süreçle ilgili bir soru üzerine ise “Bir pazarlık değil, sürecin getirdiği adımlar olabilir. Yani terör örgütü silah bırakırsa kanun çıkacak gibi pazarlık söz konusu değil böyle hukuk devleti olmaz. Böyle bir pazarlık sürecine devlet girmez.” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, cezaevinde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararına ilişkin konuştu. Antalya’da yargı muhabirleriyle bir araya gelen Yılmaz Tunç, süreçle ilgili bir soru üzerine, “Terör örgütyleriyle pazarlık yok. Silah bırakılırsa kanun çıkarılır demiyoruz.” dedi.
Yılmaz Tunç’un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
- “(Selahattin Demirtaş hakkındaki AİHM kararı ulaştı mı istinafa?) Şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tek kararı değil bu biliyorsunuz. Yani Öcalan kararı da var geçmişte, Kavala kararı da var. Bakanlar Komitesi’nde görüşmeleri devam edenler de var. Burada Demirtaş ile ilgili dava Kobani Davası.
- Hepinizin bildiği gibi, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 16 Mayıs 2024 tarihinde Demirtaş ve arkadaşları mahkum olmuştu. Bir kısım sanıklar süreli hapis cezaları ve beraatler de almıştı. Kobani olaylarının azmettiricisi suçlamasıyla açılan dava 22. Ağır Ceza Mahkemesinde sonuçlanmıştı. Şimdi bu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinde görülüyor.
- Burada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin özgürlük ve güvenlik hakkı ihlal edildi. Tutuklamaya yönelik ihlaller nedeniyle, iddia nedeniyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Sözleşmesi’nin 5. maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle yapılan başvuruyu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2. Dairesi ihlal kararı verdi. Bu daire kararına itiraz edilecek mi, edilmeyecek mi gibi bir kamuoyunda tartışmalar oldu.
- Burada bu süreçlerde biz daire kararlarının Genel Büyük Dairede görüşülmesini istiyoruz. Büyük Daireye gitmeden önce 5 kişilik bir panel var. Bu panel ‘Görüşülmesine gerek yok’ dedi ve daire kararı bu anlamıyla kesinleşti. Daire kararı şu anda Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi tarafından değerlendirilecek.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına uymayan bir ülkeyiz şeklinde bir genelleme yapılıyor. Bu doğru değil. Bütün ülkelerin uymadığı kararlar var. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olan ülkelerin karara uyma ortalaması yüzde 79. Türkiye’nin uyma oranı ise yüzde 91.
- Türkiye’de bazı davalar, özellikle dışarıdan da çok siyasallaştırılıyor. O siyasallaştırılan davalar öne çıkarılarak sanki Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının hiçbirine uymuyor gibi bir algı çalışması yapılıyor.
- İlk dereceden hüküm verildi, bu hüküm istinafta hükümözlü olarak devam ediyor. Yani dolayısıyla buradaki değerlendirme şu anda mahkemenin önünde. Mahkeme ne karar verecek hep beraber bekleyeceğiz.
Terör örgütüyle pazarlık yok!
- (Süreçle ilgili soru üzerine) Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki komisyonda konuşulanları açıklayamıyoruz, basına kapalı. Ülkemiz, terörle mücadelede gerçekten çok enerji kaybetti. 41 yıl geçti. Şehitler verdik, trilyonlarca kaybımız oldu, ülkemizin gelişmesinin ve kalkınmasının önünde çok büyük engel oldu terör.
- Diğer yandan Mecliste kurulan “Terörsüz Türkiye Komisyonu” dediğimiz, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu da geniş kesimleri dinledi. Sivil toplumundan tutun da şehit ailelerine varıncaya kadar herkesi dinledi, bakanları dinledi. Meclisin yüzde 90’ının temsili sayesinde orada geniş bir mutabakat var. Bizler de Adalet Bakanlığı olarak bu süreci destekleyen, bu süreci kolaylaştıran, idari uygulamalarla neler yapıldığını Komisyona anlattık.
- Mevcut mevzuatımız çerçevesi içerisinde yapılan çalışmaların çoğu kamuoyuna yansımadı. Ama uygulamalar, sürecin sağlıklı işlemesi ve sürecin kalıcı hale gelmesi bakımından da önemliydi. Gerek hasta hükümlü ve tutuklularla ilgili endişelerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar, gerek idare ve gözlem kurullarının, cezaevlerinde iyi hal değerlendirilmesine ilişkin yaptıkları çalışmalar.
- Bu süreçte özellikle yargı kurumlarının da sürece hassasiyetle baktıklarına şahit olduk. Sürecin kolaylaştırılması konusunda ki yapılan çalışmaları anlattık. Bir pazarlık değil, sürecin getirdiği adımlar olabilir. Yani terör örgütü silah bırakırsa kanun çıkacak gibi pazarlık söz konusu değil böyle hukuk devleti olmaz. Böyle bir pazarlık sürecine devlet girmez.
- Komisyon süreci önemli, herkes dinlendi. Rapor hazırlayacak ve orada çizilecek yol haritası çerçevesinde yasal düzenleme gerekiyorsa zaten Meclis bu konuda adım atacaktır. Burada özellikle milletimizin hassasiyetleri bizim için önemli. Bu sürecin onları rahatsız edecek bir noktaya gelmemesi önemli. Bu konuda özellikle hassas davranarak milletimizin isteği doğrultusunda biz yol alacağız.
ÖNCEKİ YAZIMillet üçer-beşer ölüyor; göz göre göre facia!
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

