Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Mustafa Kemal’den Mustafa Keser’e; Meclis!

Necip F. Bahadır


NECİP F. BAHADIR | YORUM

Bu bir ilk olmalı… Haberlerin başlığı ‘Meclis resepsiyonunda sürpriz…”

Yani beklenmeyen, aşina olunmayan gelişme… Hayır, siyasi değil. Sürpriz olan sanatçı Mustafa Keser’in mini konser vermesi.

Ne alaka? Ben bir ilişki kuramadım. Keser’in geçmişte Erdoğan’ı övmüşlüğü var. TRT ekranlarından düşmeyen bir sanatçı… AKP ile organik ilişkisi söz konusu. Erdoğan’a sormuş Mustafa Keser, “Ne okiiim!” diye. Yine farklı anlamlara gelecek şekilde harfleri uzattı mı? Bilmiyorum. Devam etmiş Mustafa Keser: “Nihavend mi olsun… Hangi makamı istersiniz?”

Makam demeseydi keşke… Meclis çatısı altında makam sözcüğünün ‘siyasi anlamı ve çağrışımları’ fazla olur. Allah’tan Erdoğan üzerine alınmamış. “Sen nereden istiyorsan, biz hepsine varız…” demiş.

Bu nasıl cümle? Sosyal medyada gördüm, F-35 sorusuna da dağınık cevap vermiş. Yorgunluktan mı zihnini toparlayamamaktan mı? Neyse… Mustafa Keser, “Başüstüne efendim…” demiş. Kulis haberleriyle manşetlere çıkan Meclis’in açılış resepsiyonu bir anda ‘tele vole magazinine’ dönüşüvermiş. Siyasetin magazini olsa neyse… Sesi güzel bir milletvekili yok muymuş acaba?

📢 Sanatçı Mustafa Keser’den TBMM’nin yeni yasama yılı resepsiyonunda konser

🎙️ Mustafa Keser: Nihavend mi okuyayım, hangi makamı istersiniz?

🎙️ Erdoğan: Sen nereden istiyorsan, biz hepsine varız

🎙️ Mustafa Keser: Başüstüne! pic.twitter.com/6Lbck9uYMb

— T24 (@t24comtr) October 1, 2025

Olmaz mı? Yücel Erzen var. Sesi de güzel. TRT Şeş yayına başlarken AKP’den Gülşen Orhan yanık sesiyle ‘Dotmam…’ diye bir ağıt okumuş ve pek beğenilmişti. Erdoğan alkışlara boğmuştu. Mustafa Keser’e eşlik eden milletvekili çıkmamış. Repertuvar da tamamen Keser’in tercihi… “Aklımda fikrimde hep sen varsın…” şarkısını söylemiş önce.

Bir siyasi anlamı var mı? Bir aşk şarkısı… “Hülyalı, rüyalı gözlerin var / Sevmemek mümkün mü güzelim seni…”

Erdoğan’a bir güzelleme mi? Galiba öyle…

Sonra ‘Bir ihtimal daha var…’ şarkısına geçmiş. Erdoğan’dan sonra muhalefete bir mesaj mı bu? “Sizin iktidar günleriniz gelecek mi?” demek istedi.

Öyle ya… Hep böyle gitmez. Umutsuz olmayın… Bu da aşk şarkısı ama  bana siyasi çağrışımlar yaptı. AKP dışındaki partilere uzatılmış bir zeytin dalı gibi geldi. Akıllı insan bütün yumurtaları aynı sepete koymaz. Keser unutmasın, Erdoğan diğer sepetteki yumurtaları kırmadan bırakmaz. Boşuna yatırım yani.

“Bir ihtimal daha var / O da ölmek mi dersin…”

Bu şarkıları dinlerken resepsiyona katılanlar ne düşündü?

Mustafa Keser’e Meclis’te şarkı söyletmek kimin aklına geldi acaba? Başkan Numan Kurtulmuş’un düşüncesi mi? Yoksa kulağına birileri mi fısıldadı? Çok merak ediyorum. Müthiş bir ironi var burada. Bana birileri AKP ve siyasete ‘kumpas kurmuş’ gibi geliyor.

Bir ara CHP’nin ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganını ‘tiye’ almak için “Mustafa Keser’in askerleriyiz” diyenler çıktı. Gezi eylemlerinde duvarlara yazıldı. Kemalistlerin sloganı bir anda magazinin konusu oluverdi.

‘Acaba…’ diyorum ‘o espriyi’ devam ettirmek isteyen biri mi ‘Mustafa Keser’i Meclis’e çağırdı da devlet erkanının önünde şarkı söyletti. TBMM Mustafa Kemal’ın Meclis’i olmaktan çok uzaklaştı. Sistem içinde tüm ağırlığını yitirdi. Kemalistler Meclis açılışını protesto etti. Resepsiyona da katıldı. Meydan Mustafa Keser’e kaldı. TBMM Mustafa Kemal’den Mustafa Keser’e doğru seyir izleyiverdi.

Anlamını ve gücünü yitirmiş Meclis’e de yakıştı doğrusu… Milli iradenin ‘tecelligahı’ falan ezberden ibaret. Milletin değil liderlerin iradesi şekillendirdi Meclis’i. Erdoğan’ın gölgesi altında. Eli Meclis’in üzerinde. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil. Belli kayıt ve şartlara bağlı… Bu gerçeğin herkes farkında. Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiş Meclis’ten eser yok. O felsefe çoktan buharlaştı.

Mustafa Kemal yok artık, Mustafa Keser var!

AKP’den Mustafa Keser’den başkası beklenmezdi. Rahmetli Sırrı Süreyya yaşasaydı, cevabını verirdi. Yakıştı doğrusu Mustafa Keser’in askerlerine… Elinde salladığı mendilden ilhamla ‘Mendilli Kuvvetler’ denmişti.

Kim mi onlar? AKP’den başkası değil herhalde. CHP’nin Mustafa Kemal’i varsa AKP’nin de Mustafa Keser’i var…

Mustafa Keser’in mini konseri bana ‘tarihin ve kaderin ironisi’ gibi geldi. Biraz espriye vurdum yazıyı. Mizah kabiliyetim olsaydı, harika bir metin çıkardı. Yine de meramımı anlatabildiğini düşünüyorum. Meselenin ciddi boyutu da var tabii. Gazze can çekişirken, Vicdan Filosu İsrail askerleri tarafından ablukaya alınmışken ‘şarkılı türkülü’ Meclis açılışı  yakışık aldı mı?

“Biz ne yapıyoruz?” diyen hiç mi kimse çıkmadı? Meclis gazino mu, eğlence merkezi mi? Allah ülkenin ve bölgenin eğlenceyi şarkıyı türküyü dinleyecek hali mi var? AKP bu kadar mı insanlığını yitirdi? Hiç mi kızaracak, utanacak yüz derisi kalmadı?

Gazze ölürken AKP’nin güdümündeki TBMM eğlencede… Şarkılarla türkülerle gününü gün etmekte… CHP listelerinden Meclis’e giren Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu, Erdoğan’ın yanında pek keyiflenmişler… Yüzleri gülüyor. Hele Davutoğlu… Huzura kabul edilmiş olmanın mutluluğu yüzünden okunuyor. Erdoğan “Gel…” dese gidecek ve kaldığı yerden devam edecek.

Sadece görüntü değil, siyasi gerçeklik de bu. Babacan ve Davutoğlu için bir ‘utanç fotoğrafı’ bu. Erdoğan’ın elini sıkmaları değil ayıp olan. Yamacında oturmaları ve keyiften dört köşe olmaları… Yazık… Davutoğlu neyse de Babacan’a yakıştıramadım. O görüntüyü nasıl sindirdi? Ülke ve bölge kan ağlarken Mustafa Keser’in mini konserini dinleyebildi?

Meclis yeni yasama dönemini CHP’siz açtı. Özgür Özel, CHP’ye yönelik operasyonları gerekçe göstererek açılışa gelmedi. Erdoğan’ı protesto etti. Ana Muhalefet Partisi’nin boykot ettiği, Mustafa Keser’in konseriyle açılan Meclis’ten ciddi bir şey beklenebilir mi? Açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanlarını konuşmaları ses getirdi! Süleyman Demirel Meclis’ten Şam’a kükredi, Abdallah Öcalan’ın İmralı’yla noktalanan macerası başladı. Hafız Esat çok korktu, Öcalan’ı kovdu.

AKP medyasında Erdoğan manşet… Konu Suriye… YPG’nin varlığı… “Suriye’de dejavuya izin yok’ demiş. “Her oyunu bozarız” diye eklemiş. Benzer cümleleri kaç kez kurdu. Bir sonucu oldu mu? Üstelik Şam’da zayıf ve yönünü nereye döneceğini kestiremeyen Şara yönetimi var. Erdoğan’ın YPG’ye karşı defalarca ‘Bir gece ansızın’ çıkışları yaptığı Suriye’de PKK’nın bu kolu her geçen gün alan genişletti. Suriye’de İsrail’in ağırlığı daha da arttı. Topraklarının bir kısmı İsrail’in işgali altında…

Mustafa Kemal’den Mustafa Keser’e… Meclis’in hali pürmelali bu. Derde derman olacak düzenlemeler yapabilir mi? ‘Hukuk ve adalet’ diyebilir mi?  Enseyi karartmamak lazım. Umut var. MHP’nin, DEM’in talepleri karşılık bulabilir. Bakarsınız bir sürpriz de infaz yasasında yaşanır…


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version