Nadir elementler yarı iletken üretiminden, elektrikli araçlara ve savunma imalatına kadar her alanda çok değerli.
Ancak tabii ki şeytan ayrıntılarda gizli.
Yeni kurallar yoruma açık ve ABD-Çin müzakerelerinde potansiyel bir pazarlık kozu olabilir.
Hammaddeden nihai kullanımına denetim
Çin yeni yönetmelikle ihracat kontrol listesine beş orta ve ağır nadir element ekledi: Holmiyum, erbiyum, tulyum, evropiyum ve iterbiyum.
Bu elementler, füze güdüm sistemleri, yüksek performanslı mıknatıslar ve ileri elektronik açısından kritik önemde.
Çin dünyanın orta ve ağır nadir elementlerinin %80’ini elinde tutuyor.
Uzmanlar bu elementlerin ihracatındaki herhangi bir aksamanın, ABD ve Avrupa’nın savunmalarını güçlendirme planlarını etkileme potansiyeli olduğunu söylüyor.
Yeni kurallara göre 14nm ve altındaki mantık çiplerinin ve 256 katman ya da üzeri hafıza çiplerinin üretiminde kullanılan elementler katı kısıtlamalarla karşılaşacak.
Bu ileri teknoloji çipler, yüksek performanslı akıllı telefonlar, veri merkezleri ve diğer son teknoloji elektronik sistemler için çok önemli.
Ayrıca, yabancı askeri kullanıcılara ve askeri alanda uygulanma potansiyeli olan projelere ihraç da genel olarak reddedilecek.
Yeni kurallar sadece Çinli şirketler için değil, yabancı kişi ve kuruluşlar için de geçerli olacak.
‘Tüm küresel tedarik zincirinde aksama yaratabilir’
Kurallarda iki büyük değişlik dikkat çekici:
- Çin menşeili nadir elementler içeren ürünler için – ürünün değerinin % 0,1’i kadar bile olsa – ihracat izin belgesi almak gerekecek.
- Nadir elementlerin kullanıldığı imalat süreçleri de kurallara tabi olacak ve nerede yapılmış olursu olsun Çin ürünün nihai kullanımını sorgulayabilecek.
Eurasia Group’un jeoteknoloji bölümünün başı Xiaomeng Lu “Kısıtlamalar tam anlamıyla uygulanırsa, yarı iletken, elektronik, sanayi malzemeleri ve askeri donanım sektörlerine önemli bir etkisi olur” diyor.
“Dünya nadir elementlerin bulunması, çıkartılması ve üretimi anlamında büyük ölçüde Çin’e bağımlı. Büyük bir aksama tüm küresel tedarik zincirinde kaos yaratabilir.”
İhracat izni alma sorumluluğu ihracatçılarda olacak ama Lu Foxconn ve Apple gibi şirketlerin Çin menşeili nadir element bulunan her bir ürün için ayrı ihracat izni alması gerekebilecek.
Çin Nisan 2024’te nadir elemetlere ihracat kısıtlamaları getirerek izin onay süreçlerini yavaşlatmıştı.
Çin’in gümrük verileri nadir element ihracatının Eylül’de bir önceki aya göre %31 azaldığını ve Şubat’tan bu yanaki en düşük seviyesine gerilediğini gösteriyor.
Stratejik kısıtlamalar
Çin’in yeni duyurusu daha da ileri gidiyor.
Nadir element madenciliği, rafinasyonu, metal eritmesi, manyetik malzemeler ya da geri dönüşümü alanlarındaki teknoloji ihracatı için özel izin şartı getiriyor.
Uzmanlar bunun Çin’e küresel tedarik zincirinde önemli bir avantaj sağladığını söylüyor.
Çin yıllardır nadir elementler alanındaki uzmanlığını geliştiriyor. Şu anda sadece üretimi değil, üretim araçlarını, makinelerini ve bilgi birikimini de kontrol ediyor.
Birmingham Üniversitesi’nden kritik materyaller araştırmacısı Dr. Gavin Harper “Çin nadir element tedarik zincirinde giderek daha çekici bir güzergâh haline gelirken, Batı kollektif bir şekilde büyük bir uzmanlık ve kabiliyet kaybına uğradı. Bu durum da Çin’e kritik bir hakimiyet verdi” diyor.
Harper ayrıca, rekabetçi ve çeşitli tedarik zincirleri oluşturmanın hem maliyetli olacağını hem de çok uzun süreceğini vurguluyor.
“Batı’nın bu teknolojileri kendi başına geliştiremeyeceğini söylemiyorum ama kabiliyetler, bilgi ve uzmanlık zamanla kaybedildiği için daha çok zaman alacak.”
ABD’ye yanıt mı?
Çin’in hamlesinin zamanlaması, ABD’nin yaptıklarıyla bağlantılı gibi görünüyor.
ABD 30 Eylül’de gümrük kontrollerini ambargo listesindeki şirketlerin alt şirketlerine de yansıtıp “%50 kuralını” getirmişti.
Bu kural, Washington’ın kara listesindeki Çinli şirketlerin %50’si veya daha fazlasına sahip olduğu şirketlerin de aynı gümrük kurallarına tabi olması anlamına geliyor.
Çin de benzer bir karşılık verip denetim listesinde yer alan herhangi bir ithalatçı ya da nihai kullanıcı şirkete ihracatı engelledi.
Kuralın, ambargo listesindeki şirketlerin Amerikan teknolojisi elde etmelerini sağlayan yasal boşluğu kapatmayı amaçladığı söyleniyor.
Çin yönetimi nadir element teknolojisinin ihraç edilmesine de kısıtlama getiriyor.
Uzmanlar Çin’in bunu krizdeki yeni bir tırmanış olarak algıladığına ve nadir elementleri bir koz olarak kullanarak misillemede bulunmaya karar verdiğine inanıyor.
Eurasia Group’tan Lu “ABD Ticaret Bakanlığı’nın %50 kuralına şaşırdılar ve Madrid’deki son turun hemen ardından Washington’ın ticaret görüşmelerine iyi niyetle katılmamasına karşı koymak istediler” diyor.
Lu “Ama belki de zarar veren etkisi baştaki beklentilerin ötesine geçti” diye de ekliyor.
Şi-Trump zirvesi nasıl etkilenecek?
Çin’in hamlesi aynı zamanda Trump ve Çin lideri Şi Jinping’in önümüzdeki günlerdeki APEC zirvesinde buluşması öncesinde geldi. Uzmanlar Pekin’in bunu bir pazarlık kozu olarak kullanabileceğini belirtiyor.
Çin’in yeni kuralları aşama aşama yürürlüğe giriyor. 9 Ekim’de, 8 Kasım’da ve 1 Aralık’ta. Bu da müzakereler için bir manevra alanı yaratıyor.
Bucknell Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler profesörü Zhiqun Zhu “Zirve planlandığı gibi yapılırsa, iki taraf ta büyük ihtimalle pazarlık pozisyonunu güçlendirmek isteyecektir. Sonra her biri görüşmeyi bir başarı olarak sunmak için ödünler verebilir” diyor.
Çin Ticaret Bakanlığı da kuralların toptan bir yasak olmadığını özellikle vurguluyor.
Bir bakanlık sözcüsü “Sivil kullanım için kurallara uygun ihracata onay verilecek. Şirketlerin kaygılanacak bir durumu yok” dedi.
Zhu ayrıca, Çin’in önlemlerinin küresel ekonomiyi değil, ABD’yi ve Pekin’in “teknolojiyi elde tutma” tutumunu sürdüren Hollanda gibi ülkeleri hedef aldığı görüşünde.
Donald Trump ve Şi Cinping 2020 yılında Çin’de biraraya gelmişti.
Hollanda hükümeti 13 Ekim’de daha önce Çin’e ait Wingtech Teknoloji’nin sahibi olduğu çip üreticisi Nexperia’nın kontrolünü ele aldı.
Zhu, Pekin’in buna çeşitli kısıtlamalarla karşılık verebileceğini söylüyor. En nihayetinde “sivil” ya da “askeri” kullanımın nasıl tanımlanacağı Çin’e bağlı.
Zhu’ya göre bu da Pekin’e jeopolitik koşullara göre kısıtlamaları gevşetme ya da sıkılaştırma esnekliği sağlıyor.
Zhu “Washington yüksek teknoloji ihracatındaki kısıtlamaları gevşetirse, Pekin de nadir elementler üzerindeki kontrolünü esnetebilir. Bu da karşılıklı gerilimi azaltmaya doğru bir adım olur” diyor.