Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

ÇEVİRİ | Ortadoğu liderleri Trump’ın Gazze planındaki sürpriz değişikliklere şaşırdı ama yine de destekliyor

ÇEVİRİ | Ortadoğu liderleri Trump’ın Gazze planındaki sürpriz değişikliklere şaşırdı ama yine de destekliyor


Middle East Eye’dan Daniel Hilton’ın haberini aktarıyoruz.

Mısırlı bir diplomatik kaynağın aktardığına göre, 45 dakikalık toplantı “fırtınalı” ve “hiç de dostane olmayan” bir atmosferde geçti.

Haftalardır, ABD destekli bir Gazze barış planının taslakları Ortadoğu başkentlerinde dolaşıyordu. Önde gelen bölge ülkelerinin liderleri, salı günü plan açıklanmadan hemen önce bile, içeriğinden emin hissediyordu.

Ancak, ABD Başkanı Donald Trump 20 maddelik planını açıkladığında, aynı liderler nihai metin ile önceki taslaklar arasındaki büyük farklılıklar karşısında şaşkına döndü, diye aktardı bölgesel kaynaklar Middle East Eye’a.

En dikkat çekici değişiklikler, anlaşma kapsamında serbest bırakılacak Filistinlilerin sayısı ve İsrail’in Gazze’den çekilme sürecine ilişkin aşamalı yaklaşım konularındaydı.

Kaynaklara göre Trump, planı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun arzularına daha yakın bir şekilde uyarlamış görünüyordu.

Önceki taslaklarda yüzlerce Filistinli mahkûmun yanı sıra Gazze’den alıkonulan 1.700 erkek, kadın ve çocuk serbest bırakılacaktı; oysa şimdi yalnızca 250 mahkûm bu gruba eklenecekti.

Özgün taslaklarda her gün 600 yardım kamyonunun Gazze’ye girmesi öngörülmüştü; oysa yeni versiyonun muğlak dili böyle bir taahhüt içermiyordu.

Yönetimle ilgili olarak da değişiklikler vardı: Gazze, Trump ve eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in başında olacağı bir “Barış Kurulu” tarafından yönetilecekti. Bu yapı, uluslararası istişareyi dışarıda bırakıyordu.

Ayrıca, Filistin polisinin güvenliği devralması için eğitim vermesi planlanan “Uluslararası İstikrar Gücü”nün (ISF) yetkileri aniden genişletildi ve bu da İsrail’in daha fazla kontrol sahibi olacağına işaret ediyordu.

İsrail askerlerinin çekilmesi hem zamana yayıldı hem de kesin takvim içermedi. Dahası, Gazze çevresinde oluşturulan bir “güvenlik bölgesi” eklendi; bu da İsrail’in bölgede kalıcı bir varlık oluşturma niyetine işaret ediyordu.

Bir bölgesel kaynak MEE’ye şunları söyledi:
“Türkiye, Mısır, Ürdün ve diğerlerinin özellikle uluslararası gücün oluşturulmasına dair ciddi itirazları vardı. Ama aynı ülkeler, Batı Şeria’nın İsrail tarafından ilhakının tanınmaması ve Filistinlilerin Gazze’de kalmasına izin verileceğine dair ABD’nin taahhüdü gibi önemli tavizler elde ettiklerine inanıyor. Ayrıca İsrail, Gazze’yi kalıcı olarak işgal etmeyeceğini de kabul etti.”

Mısır’ın Ekonomik Hesapları

Üst düzey bir Mısırlı siyasi kaynağa göre, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ve BAE lideri Muhammed bin Zayed, ülkelerinin yeniden inşa ve insani yardım süreçlerine nasıl öncülük edebileceğine — ve bu süreçten nasıl fayda sağlayabileceğine — odaklanmış durumda.

Kaynağın ifadesiyle:
“Gazze’nin yeniden inşası Mısır için büyük bir ekonomik fırsat sunuyor; molozların kaldırılmasından altyapı geliştirmeye, kentsel projelere kadar. Bu operasyonlar doğrudan ve dolaylı olarak Mısır ekonomisine milyarlarca dolar akıtacaktır. Uzun vadede ülkeyi canlandıracaktır.”

Aynı kaynak, planın kabulünün Sina Yarımadası’na yüzbinlerce Filistinlinin sürülmesi ihtimalini de tamamen ortadan kaldıracağını, bunun Kahire ile Tel Aviv arasındaki en gergin konulardan biri olduğunu vurguladı.

Hamas’a Baskı

Bazı unsurlardan duyulan memnuniyetsizliğe rağmen, Türkiye, Katar ve Mısır’dan yetkililer, salı günü Doha’da hızlıca bir araya gelerek Hamas’ı Trump’ın önerisine olumlu yanıt vermeye teşvik ettiler.

Aslında Hamas’a baskı, resmi açıklamadan önce bile artıyordu.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan hafta sonu medyaya verdiği demeçte, ABD’nin İsrail’i plana ikna etmekle görevli olduğunu, Türkiye ve diğer bölge aktörlerinin ise Filistinlileri ikna etmeye odaklanacağını söyledi.

Mısırlı siyasi kaynağa göre, Kahire’de yakın zamanda yapılan bir toplantıda, Muhammed bin Zayed ve Sisi “Hamas üzerinde maksimum baskı kurma” kararı aldı ve plan açıklandıktan sonra hemen kendi desteklerini açıklamanın önemli olduğu konusunda anlaştı.

Üst düzey bir Mısırlı güvenlik kaynağı MEE’ye şunları söyledi:
“Mısır Genel İstihbarat Başkanı Hasan Raşad, Sisi’den doğrudan aldığı talimatlarla, Hamas’ı açıklanacak plana hazırlamaya başladı. Kahire ve Doha da Trump’ın planı hakkında bilgilendirilir edilmez koordineli hareket etmeye başladı.”

Kaynak, Hamas liderlerinin planın koşulları hakkında resmi açıklamanın hemen ardından bilgilendirildiğini, bunun ‘savaşı sona erdirme ve Filistin halkının acılarını hafifletmek için son fırsat olduğu’ vurgusuyla aktarıldığını belirtti.

Fırtınalı Toplantı

Trump, geçen hafta New York’ta BM Genel Kurulu marjında Müslüman çoğunluklu ve Arap ülkelerinin liderleriyle bir araya geldi.

Mısırlı bir diplomatik kaynağın aktardığına göre, 45 dakikalık toplantı “fırtınalı” ve “hiç de dostane olmayan” bir atmosferde geçti. Görüşmenin en önemli gündem maddelerinden biri Uluslararası İstikrar Gücü’ydü.

Kaynağa göre Trump, toplantıya katılan tüm ülkelere — Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır — bu güce asker katkısı yapmaları çağrısında bulundu.

Trump’ın açıklamasının ardından sekiz ülke de Gazze planını memnuniyetle karşıladıklarını ve onu sonuçlandırmaya yardımcı olmaya hazır olduklarını belirten ortak bir açıklama yaptı.

Ama kapalı kapılar ardında, Gazze’ye asker göndermenin sonuçlarına dair ciddi kaygılar sürüyor.

Bir diğer üst düzey bölgesel yetkili şu soruları dile getirdi:
“Bu güce kim liderlik edecek? Ne zaman müdahale edileceğine kim karar verecek? Angajman kuralları ne olacak? Bu soruların hepsi tartışılmalı.”

Aynı yetkili, bu gücün uygulanabilir hale gelmesi için Arap ve Müslüman ülkeler, ABD, İsrail ve Filistinli temsilcilerin dahil olacağı ek müzakerelere ihtiyaç duyulacağını söyledi.

Kaynağa göre, Türkiye, Ürdün ve Mısır bu gücün meşruiyet kazanması için BM Güvenlik Konseyi onayı talep etti, ancak ABD ve İsrail bunu taslaktan çıkardı.
“İsrailliler, Filistin’le ilgili hiçbir konuda BM’nin dahil olmasını istemiyor” dedi yetkili.

Türkiye’nin pozisyonuna aşina bir kaynak, Ankara’nın Gazze’ye asker göndermeyi değerlendirdiğini; bunun gücün yapısına ve liderliğine bağlı olacağını söyledi.

Ancak İsrail’in düşüncesine yakın bir kaynak, Netanyahu’nun böyle bir misyonda Türkiye’nin yer almasına karşı çıkacağını aktardı.
“Yine de Hamas, Türk katılımında ısrar edebilir” dedi.

Hamas’a Yönelik Hedeflemeler

Planın diğer unsurları ise hâlâ rahatsız edici derecede belirsiz.

Örneğin, Gazze’nin “teknik komite” veya “Barış Kurulu” tarafından nasıl yönetileceği henüz tanımlanmadı.

Bir diğer çözümlenmemiş mesele, Trump’ın planı kapsamında Gazze’den ayrılmayı tercih edebilecek Hamas üyelerine ilişkin.

İsrail, Hamas liderlerini nerede olurlarsa olsunlar takip edip öldürme sözü verdi.

9 Eylül’de Doha’ya düzenlenen saldırı, hedeflenen Hamas figürlerini öldürmeyi başaramadı, ancak Körfez Arap devletlerini sarstı ve Katar’ın etrafında kenetlenmelerine yol açtı.

MEE daha sonra, Mısır’ın topraklarında Hamas liderlerini hedef alan İsrail girişimlerini de ortaya çıkardı.

Plan kabul edilirse, bazı Hamas üyelerinin Türkiye, Mısır veya muhtemelen Suudi Arabistan’a yerleşmesi bekleniyor.

Ancak bölgesel kaynaklar, bu ülkelerin İsrail’in gelecekte kendi topraklarında Hamas’a saldırmayacağına dair güvence almadıklarını söyledi.

Kaynaklar, bu kişileri barındırmanın kendi ülkelerini İsrail misillemesine açık hale getirebileceği konusunda uyarıda bulundu.

Bu yönde güvence aramalarına rağmen, İsrail ve ABD plan kapsamında böyle bir taahhütte bulunmaya yanaşmadı.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version