Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Anadolu’nun İlk Cemevi 800 Yıldır Ayakta! İşte Yapım Sürecindeki ‘Kiraz Ağacı’ Efsanesi…

Anadolu’nun İlk Cemevi 800 Yıldır Ayakta! İşte Yapım Sürecindeki 'Kiraz Ağacı' Efsanesi...


Malatya’nın Arapgir ilçesine bağlı Onar Mahallesi, binlerce yıllık bir geçmişe sahip bir yerleşim olarak dikkat çekiyor. Köyün dedesi Hümmet Kaygusuz, Tarihi Büyük Ocak Cemevi’nin tarihine ve kültürel önemine dair çarpıcı bilgiler paylaştı. Kaygusuz, “Burası Türkiye’nin ve Anadolu’nun en eski cemevi. Onar Köyü’nün 9 bin senelik yaşanmışlığı var. Leontik dönemden Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı’ya kadar uzanan bir miras burada hayat buluyor” dedi.

AHMET YESEVİ’DEN İCAZET ALAN İLK SEYİTLERDEN

Kaygusuz, köyün kurucusu Şeyh Hasan Onar’ın 1200’lerde Ahmet Yesevi’den icazet alarak Anadolu’ya gelen ilk seyitlerden biri olduğunu vurguladı. Seyitlerin peygamber soyundan gelen kişiler olduğunu belirten Kaygusuz, Şeyh Hasan Onar’ın hikayesini şu şekilde anlattı: “Yolu buraya düşen Şeyh Hasan, köy çeşmesinin yanında asasını dikmiş, seccadesini açıp dua etmiş. Duadan sonra asasının yeşerdiğini görünce, bu bâtınî bir işaret olarak ‘Burada yerleşmeliyim’ demiş ve obasıyla birlikte köye yerleşmiş.”

KİRAZ AĞACININ EFSANESİ

Cemevinin yapım sürecine dair ilginç bir rivayeti de paylaşan Kaygusuz, Şeyh Hasan Onar’ın bir kiraz ağacının dile geldiği hikayesine değindi.

“Bu cemevini yapmadan önce de etrafı dolaşıyor. Rivayete göre eski Arapgir denilen mevkide o zaman ulu bir kiraz ağacı dile geliyor. Mevki diyor ki: ‘Kiraz ağacı senin işine ben yararım’. Tabi kiraz ağacının sahibi bir kadın. İki tane torunları var. Kiraz satarak yaşamlarını sağlıyorlar. Şeyh Hasan Omar babamız kadına diyor ki ‘Bu kiraz ağacını bana ver ki bir cemhane yapacağım. Cemhane direği olsun’. Eskiden cemevi demezlermiş de ‘cemhane’ derlermiş. Kadın diyor ki: ‘Onu sana nasıl vereyim? Biz kira (kiraz) satarak nafakamızı kazanırız burada’. Şeyh Hasan Onar babamız diyor ki: ‘Sen razı olursan her gün senin kapına rızkın gelir, merak etme’. Kadın yine kabul etmiyor. O zaman yapacak bir şey yok. Şeyh Hasan Onar babamız diyor ki: ‘Kiraz ağacı, yine seni tercih edersin; sen de kalsın. Beni tercih ederse, benimle beraber gelsin’. Ve kiraz ağacı, Şeyh Hasan Onar babamızı tercih ederek nefesiyle geliyor. İşte o gelen kiraz ağacının kökü bu, arkadaşlar. Görmüş olduğunuz köküyle, köşesiyle tabir ettiğimiz şekilde kiraz ağacı buraya geliyor.”

KIRLANGIÇ YAPI VE ON İKİ İMAM ESİNTİSİ

Cemevinin mimarisi hakkında bilgi veren Kaygusuz, yapının “kırlangıç yapı” tekniğiyle, on iki imam anlayışından esinlenerek inşa edildiğini belirtti. “Bu yapı, yedi kat göğü temsil eden gök kubbeden ilham alınarak yapıldı. Direği, döşemesi, kireci, çamuruyla tamamen doğal malzemelerle şekillendirildi” dedi.

DÖRT KAPI KIRK MAKAM YOLCULUĞU

Alevi-Bektaşi öğretisine uygun olarak cemevine ulaşımın “dört kapı kırk makam” ile gerçekleştiğini ifade eden Kaygusuz, “Şeriat, tarikat, marifet ve hakikat kapıları var. Her kapının on makamı aşılarak insan-ı kâmil olma aşamasına ulaşılır. Alevilikte ‘eline, beline, diline sahip ol’ ilkesiyle nefse hâkimiyet ön plandadır” diye ekledi.

RESTORASYONLA YENİDEN CAN BULDU

Yapının geçmişte yaşadığı restorasyon sürecine de değinen Kaygusuz, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin 10 yıl önce hazırladığı proje ile cemevinin yenilendiğini söyledi. “Eskiden ısınma için ateş yakılırdı, bu da ağaçları böceklerden korudu. Bilim insanları, ‘İyi ki yakmışsınız, yoksa bugüne kalmazdı’ dedi. Şimdi her yıl kükürt yakarak ağaçların dayanıklılığını koruyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak: ANKA

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version