Serbest Görüş Haber Merkezi
Silivir’de tutuklu bulunan Gazeteci Furkan Karabay, iş insanı Ali Koç‘un Silivri’de tutuklu bulunan iş insanı Atilla Ciner’i ziyaret ettiğini açıkladı.
Gazeteci Furkan Karabay, YouTube’da hazırladığı bir video ve sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Furkan Karabay, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla gazetecilik yapmayı sürdürüyor.
HASAN CEMAL YAZDI– 80 yaşını devirmiş bir gazeteciden Furkan’a selam olsun; sıkma canını demokrasiyi göreceksin!
Karabay, Ali Koç’un, Can Holding soruşturması ile başlayan, daha sonra Ciner Grubu’na bağlı Park Holding’i de içine alarak genişleyen soruşturma kapsamında tutuklanan Atilla Ciner’i ziyaret ettiğini açıkladı. Karabay, Atilla Ciner’in tutuklanmasına sebep olan süreci de paylaştı.
Furkan Karabay’ın sosyal medya paylaşımı şu şekilde:
“Silivri 9 Nolu Cezaevi, dört duvarların arasında bazı sürprizleri de barındırıyor. Duvarlar; görmek isteyen gözlerin görmesine, duymak isteyen kulakların duymasına engel olamıyor.
Duvarları aşan iddiaya göre, bugün saat 11:00-12:00 gibi Silivri 9 Nolu Cezaevi’nin önemli bir konuğu vardı. Fenerbahçe Başkanlığı’nı yeni devreden Ali Y. Koç, kendisi gibi ülkenin en zengin insanlarından biri olan ve Silivri 9 Nolu Cezaevi’nin konuklarından Atilla Ciner’i ziyaret etti.
DEV SATIŞIN SONU DEMİR PARMAKLIKLAR ARDINA TAŞINDI
Peki, Ciner Holding’in sahibi Turgay Ciner’in oğlu Atilla Ciner’i Silivri’ye düşüren süreç neydi?
Ciner Holding’e uzanan operasyonların fitilini, aslında Can Holding grubuna yönelik finansal suç soruşturması ateşledi.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden suç işlemek amacıyla örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘vergi kaçakçılığı’ ‘kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması’ ‘suçtan elde edilen gelirlerin aklanması’na yönelik çok yönlü eylemlerin gerçekleştirildiği öne sürülmüştü.
Can Holding, aralarında Habertürk, Show TV gibi kanalların bulunduğu Ciner Medya’yı satın almak için 575 milyon dolara anlaştı. 350 milyon dolar Can Holding bünyesindeki Doğal Yaşam İnşaat ve Taahhüt Anonim Şirketi’nden Ciner Holding hesaplarına aktarıldı. Para transferi, ilki 300 milyon dolar, ikincisi ise 50 milyon dolar olmak üzere iki işlemle gerçekleştirildi.
GİZEMLİ ‘DEVLET BÜYÜĞÜ’
Can Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can, savcılıkta Ciner Medya Grubu şirketlerini satın almasıyla ilgili soruya verdiği yanıtta, ‘Bir devlet büyüğümüz istedi’ diyerek bu işe yönlendirildiğini iddia etti. 2024 yılı civarında hükümete yakın üst düzey bazı yetkililerin, Can Holding’i medya sektörüne girmeye teşvik ettiğini ve önce muhalif bir TV kanalı olan KRT’yi almalarının istendiğini, ancak sonradan vazgeçildiğini anlattı. Ancak savcı “devlet büyüğünün kim olduğunu” sormadı.
Hükümete yakın medyada aktarılan soruşturmanun ayrıntılarına göre, Doğal Yaşam İnşaat ve Taahhüt Anonim Şirketi’ne bu paranın kaynağı belirsiz şekilde girdiğinin belirlendi. İddiaya göre satış sürecinde söz konusu 350 milyon dolar, bankalara bavullarla taşındı ve Ciner Holding hesaplarına yatırıldı.
Medya grubunun satışı için kimliği belirsiz kişiler üzerinden toplanan paraların ortak bir kasada biraraya getirildiğine yönelik değerlendirme yapıldığı öğrenildi.
Kemal Can ve diğer Can Holding yöneticilerinin tutuklanmasıyla derinleşen soruşturma, elde edilen yeni deliller sayesinde Ciner Holding’i de kapsayacak şekilde genişletildi. Savcılık, özellikle Can Holding’in 22 Aralık 2024’te Ciner Grubu’ndan yaptığı medya varlıkları satın alımında kara para aklama faaliyeti bulunduğuna dair kuvvetli şüphe tespiti olduğunu ve bunun üzerine Turgay Ciner’i de soruşturmaya dahil etti. Turgay Ciner yurtdışında bulunduğundan, hakkında gıyaben ‘tutuklamaya yönelik yakalama kararı’ (uluslararası düzeyde yakalama emri) çıkarıldı. Ayrıca İstanbul 4. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararıyla Park Holding A.Ş. ve ona bağlı bazı kritik şirketlere TMSF kayyum olarak atandı.
Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, Can Holding A.Ş. ile Ciner Grubu’na bağlı Park Holding A.Ş. arasında mali ve ticari bağlar tespit edildiği, bu bağlar üzerinden yapılan işlemlerle suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına hizmet edildiğine dair güçlü şüpheler oluştuğu belirtildi.
Soruşturmanın Ciner ayağında, toplam 12 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Bu isimler, Ciner Holding ve bağlı kuruluşlarında yönetici konumunda bulunan kişilerdi. Listeye bakıldığında Turgay Ciner’in oğlu Atilla Ciner, Ciner Glass şirketi CEO’su Gökhan Şen, Park Holding yöneticilerinden bazıları ve Park Elektrik şirketinin bazı yetkilileri yer alıyordu.
1 Ekim 2025 tarihinde İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğince, Atilla Ciner ve Gökhan Şen hakkında tutuklama kararı verildi.”