Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

5 kişilik heyetin İmralı’ya gitmesi planlanıyor

Pervin Buldan'ın hakkını teslim etmek istiyorum


DEM Parti İmralı Heyeti üyesi ve milletvekili Pervin Buldan, önümüzdeki haftalarda beş kişiden oluşacak bir komisyon heyetinin İmralı Adası’na giderek PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşmesinin planlandığını açıkladı. “Demirtaş’ın tahliyesine Öcalan set çekti” yönünde yapılan haberlere değinen Buldan, “Ne bugün ne de geçmişte iddia edildiği şeklinde Sayın Selahattin Demirtaş ile ilgili bir şey söylenmedi. Bunu açık ve net ifade etmek istiyorum. Aksine Sayın Öcalan iki görüşme önce Sayın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın hala tutuklu olduğunu bunun kabul edilir bir yanının olmadığını ifade eden bir değerlendirme yaptı,” dedi.

Buldan, sürecin yavaş ilerlediğini ancak “Pedal yavaş da olsa dönüyor ama bu gecikmelerin bir an önce giderilmesi gerektiğinin altını özellikle çizmek isterim,” sözleriyle sürecin tamamen durmadığını ifade etti. 

Buldan, sürece ilişkin Medya Haber TV’de değerlendirmelerde bulundu ve sorulara yanıt verdi. Öcalan ile DEM Parti İmralı Heyeti’nin 3 Ekim tarihinde gerçekleştirdiği son görüşmeye değinen Pervin Buldan, “Heyet olarak gittik. Sayın Öcalan son derece dinç ve moralliydi. Umudunun yüksek, özgüvenli olduğunu, çok dirayetli ve heyecanlı; bunun yüzüne yansıdığını belirtmek isterim. Kararlı ve sağlıklı bir Öcalan gördük. Oldukça moralli ve uzun süren (3 saat 30 dakika saat) bir görüşme yaptık” dedi.

“Barışın yollarını sonunu kadar Sayın Öcalan özgür koşullarda açabilir”

Sürecin üzerinden geçen bir yılda Abdullah Öcalan’ın koşullarından bir değişim olmamasına dair yöneltilen bir soruya Pervin Buldan, şöyle cevap verdi:

“Sürecin bittiği ya da durduğu yönünden yapılan açıklamalar doğru değil. Süreç devam ediyor. Ağırda olsa, aksak ta olsa, gecikmeli de olsa sürecin devam ettiğini ifade etmekte fayda var. Koşulların değişmemiş olması ya da Sayın Öcalan’ın çalışma koşullarının değişmemiş olması sürecin durduğunu ifade etmez. Elbette ki bir yılki süreç içinden hem Türkiye hem de Ortadoğu’da birçok gelişme yaşandı. Bütün bunlar Sayın Öcalan başta olmak üzere birçok aktörün devreye girmesi ile birlikte süreç aşama aşama yaşanıyor. Bu aşamalar bazı aksaklıklar ile devam ediyor. Pedal yavaş da olsa dönüyor ama bu gecikmelerin bir an önce giderilmesi gerektiğinin altını özellikle çizmek isterim. Sayın Öcalan’ın çalışma koşullarının iyileşmesine gerçekten ihtiyaç var. Bu ihtiyacın giderilmesi durumunda Sayın Öcalan Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne daha doğrudan dahil olabilir. Barışın yollarını sonunu kadar Sayın Öcalan özgür koşullarda açabilir. Baş aktör kendisi, baş aktör rolünü oynaya bilmesi için koşullarının hızla değişmesi ve iyileşmesi gerekir. Gecikmeden bu koşullar değişmeli.”

“Öcalan önemli adımların karşılıklı olarak atılması gerektiğini söyledi”

İmralı’da yapılan son görüşmede Abdullah Öcalan’ın sürecin kritik bir aşamada olduğunun altını çizdiğini aktaran Pervin Buldan, şunları söyledi:

“Sayın Öcalan önemli adımların karşılıklı olarak atılması gerektiğini söyledi. Bunun altını önemle çizdi. Aksi taktirde karşılıklı adımların atılmaması durumunda süreç karşıtı grupların giderek güç kazanacağı uyarısından bulundu. Bunu her zaman söylüyor. Bu süreci bozmak, sekteye uğratmak isteyenler, hata darbe mekaniğinin devreye girebileceği değerlendirmeleri yapıyor. Aslında gecikmemesi gereken bir sürecin, hızla karşılıklı adımların atılması gereken bir sürecin bu kadar yavaş ilerlemesinin sakıncalı olduğunu ben de ifade etmek istiyorum. Yaptığımız görüşmelerde bunu sürekli ifade ediyoruz. Komisyonun şimdiye kadar çalışma şeklini eleştiriyoruz. Atılması gereken hukuki adım ve çıkarılması gereken yasal düzenlemelere dair hantallığın bir an önce giderilmesi gerektiğini de söylüyoruz. Belki de sürece karşıt olanların hassasiyetleri gözetilerek çok hassas davranılması gereken bir süreçten geçiyoruz. Bütün bunlar göz önünden bulundurularak belki takvim yavaş ilerliyor ancak hem Sayın Öcalan’ın koşullarının değişmesi, hem de Komisyon sürecinin hızlanması ve çalışmalarını sonlandırması ama aynı zamanda hukuki ve yasal çerçevenin ortaya çıkması gereken yen bir aşamaya girdik. Bu aşamaları elbette toplum yakından takip ediyor. Bir yandan güvensizlik sorunu var bir yandan eleştirinin yoğun olduğu bir toplum kesimi var. Bütün bunlara karşı her iki tarafın hızlıca karşılıklı adımların atılması gerektiğini belirtiyorum.”

“Numan Kurtulmuş’un adaya gitme ihtimali yok”

İmralı’ya gitmesi beklenen Komisyon heyetine dair değerlendirmelerde bulunan Pervin Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Grubu bulunan partilerin temsilcilerinden oluşan 5 kişilik heyetin gitmesi planlanıyor. Bize verilen bilgi bu şekilde. Meclis’te grubu bulunmayan partiler de var, bunlar Komisyonun içinde de yer alıyor. Ancak onlardan gitmek isteyen var mı? Bu konuda bir bilgi yok. Ama 5 siyasi partinin grup temsilcileri olduğu için onlardan mutlaka birer kişi gider, grubu bulunmayanlar gider mi gitmez mi? Bu konuda net bir şey olmadığını belirtmek isterim. Sayın Numan Kurtulmuş’un adaya gitme ihtimali yok. Böyle bir şey gündem olmadı. Sayın Öcalan’da bunu ifade etmedi. Sadece Komisyon üyelerinden oluşan 5 kişilik bir heyetin gitmesi planlanıyor.”

“Ne bugün ne de geçmişte iddia edildiği şeklinde Sayın Selahattin Demirtaş ile ilgili bir şey söylenmedi”

Bazı medya kuruluşlarından “Demirtaş’ın tahliyesine Öcalan set çekti” yönünde yapılan edilen haberlere değinen Pervin Buldan, konu hakkında şunları söyledi:

“Ne bugün ne de geçmişte iddia edildiği şeklinde Sayın Selahattin Demirtaş ile ilgili bir şey söylenmedi. Bunu açık ve net ifade etmek istiyorum. Aksine Sayın Öcalan iki görüşme önce Sayın Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın hala tutuklu olduğunu bunun kabul edilir bir yanının olmadığını ifade eden bir değerlendirme yaptı. Bunu halkımızın çok iyi bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hatta yine iki toplantı önce Sayın Demirtaş ve Yüksekdağ’a benim özel selamlarımı gönderin dedi. Biz oradan çıkar çıkmaz iki arkadaşın avukatlarını arayarak Sayın Öcalan’ın selamlarını iletmelerini talep ettik. Onlarda kendilerine ilettiler. Biz kendilerini ziyaret etme noktasından zaman bulamadık. Bu nokta da bir eksikliğimiz var. Bu tarz konular ne bizim ne de Sayın Öcalan’ın gündeminde hiç olmadı. Tamamıyla ortalığı karıştırmak isteyen, Sayın Öcalan ve Demirtaş’ı karşı karşıya getirmek isteyen bazı güçlerin bu tarz söylemlerin kimsenin itibar etmemesi gerektiğini özellikle burgulamak isterim. Bugün yaptığımız açıklama çok net bir şekilde böyle bir şeyin söylenmediğini ortaya koyan bir açıklama oldu. Sayın Selahattin Demirtaş ve diğer tutuklu olan bütün arkadaşlarımıza dair zaman zaman Sayın Öcalan’ın değerlendirmeleri, hukuki durumları gündeme geliyor ama bu tür karşıtlık üzerinden, eleştiri yapan bir yönden hiçbir zaman bir değerlendirme olmadı.”

“Öcalan’ın, medyanın diline dair ciddi eleştirileri var”

Öcalan’ın, medyanın diline dair ciddi eleştirileri olduğunu belirten Buldan, şöyle devam etti:

“Hala birçok kanalın ve yorumcunun geçmişteki düşmanca dili sürdürdüğünü ve bu çevrelerin derdinin çözüm ve barış olmadığını, hamaset ve düşmanlık olduğunu açıkça ifade etti. Bazı yorumcuların, habercilerin, kanalların sürecin aleyhine yorumlar, ifadeler kullanması bizim çözeceğimiz bir sorun değil. Çünkü baktığımızda bugün medya da hükümetin elinde, yargı da AKP’nin elinde. Her gücü olan, yaşamın her alanına hakim olan bir iktidardan bahsediyoruz. Dolayısıyla bütün bunları iyileştirmek, ortadan kaldırmak yine iktidarın görevi. Ama bu konuda da bir ilerleme kaydedilmediğini de belirtmek istiyorum.”

 

Exit mobile version