Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

2026 senesi Türkiye ekonomisinde bir reform yılı olacak

2026 senesi Türkiye ekonomisinde bir reform yılı olacak


Serbest Görüş Ekonomi

TBMM’nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Önceliğimiz, halkımızın hayat pahalılığı sorununu kalıcı olarak çözmektir. Enflasyonu, bu yılın sonunda yüzde 30’un altında, 2026 yılında ise yüzde 20’nin altına indirmeyi hedefliyoruz” dedi. Yakaladığımız bu güçlü ivmeyi hızlandırarak sürdüreceğiz” diyen Erdoğan, “2026 senesi, Türkiye ekonomisinde adeta bir reform yılı olacak. Sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, ekonomimizin tüm alanlarında büyük bir dönüşüm başlatıyoruz” dedi. 

TBMM’nin 28. Dönem 4. Yasama Yılı Açılış Oturumu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan’ın yaptığı konuşmayla başladı. Erdoğan konuşmasında ekonomiye dair de kimi veriler aktarırken, önemli mesajlar verdi.  

Erdoğan’ın konuşması şöyle:

“Değerli Milletvekillerimiz,

Önceliğimiz, halkımızın hayat pahalılığı sorununu kalıcı olarak çözmektir. Ağustos ayında, son 45 ayın en düşük enflasyonunu görerek, önemli bir dönüm noktasına ulaştık. Enflasyonu, bu yılın sonunda yüzde 30’un altında, 2026 yılında ise yüzde 20’nin altına indirmeyi hedefliyoruz.

Bütçe açığımızın millî gelire oranını bu yıl yüzde 3,6’ya; 2026’da ise yüzde 3,5’e indirmeyi öngörüyoruz.
İhracat tarafında da hamdolsun çok iyi gidiyoruz. Ağustos ayında yıllık bazda ihracatımız 269 milyar doları aştı. Altın ithalatının yüksek düzeyde seyretmesine rağmen, dış dengemiz hızla iyileşti.

2025 yılını milli gelire oranla sadece yüzde 1,4’lük bir cari açıkla kapatmayı ümit ediyoruz. Dış kaynaklara erişim noktasında da çok ciddi kazanımlar elde ettik. Gerek bankacılık, gerekse reel sektörümüz için finansmana erişim hem kolaylaştı, hem de maliyetler belirgin şekilde geriledi. Dış borcumuzun milli gelire oranı son 14 yılın en düşük seviyesine indi.

“Türkiye ekonomisi büyümesini sürdürdü”

Öte yandan, rezerv yeterliliği noktasında da tarihî başarılara imza attık. Merkez Bankamızın brüt rezervleri 179 milyar dolara ulaştı. Programımızın etkisiyle risk primimiz ve borçlanma maliyetlerimiz
geriledi; Türk lirasına olan güven her geçen gün artmaya başladı. Küresel ekonomideki belirsizliklere, ticaret ortaklarımızdaki düşük büyüme oranlarına rağmen Türkiye ekonomisi, hamdolsun,
büyümesini sürdürdü.

2025’in ilk yarısında yıllık büyümemiz yüzde 3,6 olarak gerçekleşirken, millî gelirimiz yıllıklandırılmış bazda 1,5 trilyon dolara yaklaştı. Üretim cephesinde ise, ziraî dona bağlı olarak daralan tarım sektörü hariç, tüm sektörlerde katma değer artışı kaydettik. İmalat sanayimiz son 12 çeyreğin en yüksek performansını sergiledi. 

“İşsizlik oranımız tam 28 aydır tek hanelerde seyrediyor”

Tüketimle yatırım arasındaki denge korunurken, istihdam tarafında da son derece olumlu gelişmeler yaşandı. İşsizlik oranımız tam 28 aydır tek hanelerde seyrediyor.

Bir başka güzel gelişmeyi, bir başka rekor seviyeyi turizmde gördük. 2025 yılında ilk 6 ayda 25,8 milyar dolar gelirle tüm zamanların ilk 6 aylık gelir rekorunu kırdık. 2025 yıl sonunda 64 milyar dolar turizm gelirine emin adımlarla ilerliyoruz.

Aynı başarı hikayesini sağlıkta, eğitimde, ulaştırmada, enerjide, sosyal politikalarda, tarımda, sanayide özellikle savunma sanayinde de görmek mümkündür. Türkiye bütün bu alanlarda kendisiyle yarışarak kısa sürede, çok büyük atılımlara imza atmıştır. İnşallah yakaladığımız bu güçlü ivmeyi hızlandırarak sürdüreceğiz.

“Ekonomimizin tüm alanlarında büyük bir dönüşüm başlatıyoruz”

Son olarak, yapısal reform gündemimize de kısaca değinmek isterim: 2026 senesi, Türkiye ekonomisinde adeta bir reform yılı olacak. Sanayiden teknolojiye, tarımdan enerjiye, ekonomimizin tüm
alanlarında büyük bir dönüşüm başlatıyoruz.

Yerel yönetimlerde mali disiplini güçlendirecek adımları da devreye alarak kamuda şeffaflığı, hesap verebilirliği ve verimliliği daha da pekiştireceğiz.

Ülkemiz, milletimiz ve ekonomimiz için şimdiden hayırlı uğurlu olsun.”

Exit mobile version