WAN – Kürt sorunun çözümüne dair yürütülen sürece işaret eden Wanlılar, “Artık yeter bitsin bu düşmanlık ve artık barış adı altında başka yollara başvurulmamalıdır, süreç tamamlanmalıdır” dedi.
Ortadoğu’da ve dünyada savaş ve çatışmaların yaygın olduğu bir dönemde 1 Eylül Dünya Barış Günü karşılanıyor. 1 Eylül dolayısıyla Abdullah Öcalan’ın çağrısını sahiplenen Wanlılar, barışın bir temenni değil, yaşamsal bir ihtiyaç olduğun ifade etti.
Devleti adım atmaya çağıran yurttaşlardan Kenan Kara, “Barış tüm dünya ve tüm insanlık için önemli bir anlamdır. Şuan bir süreç içerisindeyiz bu çok anlamlı ve güzel bir süreç; ama her ne kadar Kürtler tarafından gerekli adımlar atıldıysa da devlet bu konuda adım atmadı. Bu süreç içerisinde barışın ne anlama geldiğini daha iyi anlıyoruz. Kaç aydır ilerleyen devam eden süreç nasıl güzel şeylere vesile olduğunu hepimiz görebiliyoruz. Barış içinde her şeyi barındırıyor. Barış olmadığı zaman her şeye sahip olsan ne anlamı olur? Kürt halkı da barışa âşık olan bir halktır ve bundan dolayı da yıllardır sürdürdükleri mücadelede onurlu bir sağlamaktır. Buradan devlete sesleniyoruz; eğer gerçekten bu sürecin tamamlanmasında ciddi ve samimiyseniz o zaman bir an önce bu süreç hızlıca tamamlanmalıdır. Artık 1 Eylül’ü gerçekten barışın olduğu yıl olarak kutlayalım” diye konuştu.
‘DİL, DİN, IRK AYIRT ETMEYEN BİR BARIŞ İSTİYORUZ’
Yurttaşlardan Cihan Nursi, barışa olan ihtiyaca işaret ederek “Onurlu ve huzur içerisinde yaşayabileceğimiz bir barış talep ediyoruz. Birlik ve beraberliğin olduğu bir ülke kan ve gözyaşının olmadığı dil, din, ırk ayırt etmeksizin herkesin diline ve kimliğine saygı gösterilmesi gereken bir barış istiyoruz. Başlatılan bir süreç var bu süreç bir an önce tamamlanmalı ve ciddi olunmalıdır. Artık yeter bitsin bu düşmanlık ve artık barış adı altında başka yollara başvurulmamalıdır süreç tamamlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘İNSANLARIN EVİNE ATEŞ DÜŞMESİN’
Dünya Barış Günü’nde devam eden sürece dikkat çeken Tekin Erörs, “Barış benim için özgürlüktür. Yani iki tarafın da barışması iyidir. Kardeş kardeşi vurmasın barış olsun. Anneler ağlamasın, kimsenin evine ateş düşmesin. İki taraf da barışı sağlasın ki gençler ölmesin. Gençlere daha iyi gelecek sunmak için mutlaka barış olmalıdır” diye belirtti.
Barışın birlik ve huzur içinde yaşamak olduğunu ifade eden Şefik Demirel, “Barış kardeşliktir. Hepimiz kardeşiz, bir arada barış içinde yaşamak istiyoruz. Başlatılan süreci destekliyoruz ve tamamlanmasını istiyoruz” dedi.
‘ARTIK BARIŞ İSTİYORUZ’
Barışın kendisi için din, dil, ırk ayrımı olmadan insanların özgürce yaşamasını ifade ettiğini söyleyen Yağmur Erol, “Barış özgürlüktür, barış insanların din dil ırk ayrımı olmadan özgürce yaşamasıdır. Bence barış anlaşmasının artık bir sonuca varması gerekiyor. Barış olsun, özgürlük olsun, hiçbir Kürt’ün ya da Türk’ün ırkıyla ilgili bir sorun yaşanmasın. Artık barış istiyoruz. Bu sürecin önceki süreçlere benzemesi istemiyor ve özgürlük istiyoruz” şeklinde konuştu.
Devam eden sürecin barış ile sonuçlanmasını istediğini söyleyen Mehmet Düzgün, şöyle devam etti: “Bu savaşta çok ana ve babanın ciğeri yandı. Bundan sonra yanmasın istiyoruz. Bizim devletten istediğimiz huzurdur. Böyle giderse gül gibi barış sağlanabilir. Yapılan çağrı, silahların yakılması, her şey iyiye gidiyor, yani seviniyoruz da çünkü her iki tarafta bizim kardeşimizdirler. Biz barış huzur istiyoruz.”
‘SAVAŞIN OLMADIĞI BİR DÜZEN’
İrem Demir ise, “Savaşın olmadığı dünya düzeni bence insanların birbirini vurmadığı kırmadığı din, dil, ırk fark etmeksizin insanların birlikte mutlu mesut yaşadığı bir dünya düzeni istiyoruz. Kimse ölmesin kimsenin hem ruh olarak hem beden olarak canı yanmasın” diye konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***