Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Türkiye 11 yıldır adım atmıyor: Komite net tavır almalı


İSTANBUL – “Umut hakkı”nı ortadan kaldıran ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının gözden geçirilmesini gerektiğini vurgulayan TOHAV üyesi Azad Geylani, “Bakanlar Komitesi Türkiye’ye karşı net tavır sergilemeli” dedi.  

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 2014’te tahliye imkanı olmaksızın bir kişiye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) işkence ve kötü muamele yasağına aykırı bularak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”nın ihlal edildiğine karar verdi. AİHM kararla birlikte Türkiye’den umut hakkına ilişkin düzenleme yapmasını talep etti, ancak aradan geçen 11 yıla rağmen Türkiye bu konuda düzenleme yapmadı. Türkiye’nin yasal düzenleme yapmamaktan direnmesi üzerine konu, AİHM’in kararlarını uygulanıp uygulanmadığını denetleme ve yaptırım uygulama yetkisine sahip Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne taşındı. Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’nin yapacağı yasal düzenlemelere yönelik istediği eylem planı, Türkiye tarafından her defasında aldatıcı bir içerikle Komiteye sunuldu. Türkiye’nin Komiteyi aldatıcı bilgiler sunmasına karşı sivil toplum ve hukuk örgütleri de Komiteye bildirimlerde bulundu. Komite ise geçen yıl Türkiye’ye bir yıllık süre verdi. Eylül’ün 15-17 tarihleri arasında “Gurban Grubu” dosyasını görüşecek Bakanlar Komitesi, Türkiye’nin eylem planını değerlendirerek sürece yeni bir karar verecek. 

 

Komiteye bildirimde bulunan sivil toplum örgütleri arasında bulunan Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı ( TOHAV) üyesi Azad Geylani, AİHM’in umut hakkını, tahliye imkanı olmaksızın bir kişinin ömür boyu cezaevinde tutulmasının AİHS’in işkence ve kötü muamele yasağı kapsamında değerlendirdiğini hatırlattı. Geylani, “Bu nedenle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanların durumlarının belli bir süre sonra gözden geçirilmesi gerekiyor. Türkiye’de henüz böyle bir mekanizma bulunmuyor. Bu yüzden Türkiye’de umut hakkı ihlalinden bahsediliyor” dedi. 

 

AZERBAYCAN KARARI 

 

Kararın üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen Türkiye’nin mevzuat değişikliğine gitmediğini hatırlatan Geylani, “Türkiye’nin sunduğu eylem planlarında kararın yargı makamlarına iletildiği belirtilse de herhangi somut bir reform adımı atılmadı. Örneğin Türkiye Temmuz 2024’te sunduğu eylem planında hukuk sisteminin yeterli olduğu savunuldu, ancak Bakanlar Komitesi bu cevabı yetersiz buldu. Azerbaycan’a baktığımızda, yani Mammadov davasında Azerbaycan da yıllarca onu serbest bırakmadı. AK BK 2017’de ihlal prosedürü başlattı. Bu süreç nihayetinde Azerbaycan’ın, onu serbest bırakmasıyla son buldu. Bunu da AİHS’in 46’ncı maddesine dayanarak, uyguladı. Yani aslında ciddi bir yargı mekanizması oluştu” ifadelerini kullandı.

 

SİYASİ KARARLAR

 

Azerbaycan’ın uluslararası hukuka ve baskıya karşı daha duyarlı bir konumda olduğunu belirten Geylani, “Azarbaycan’ın diplomatik ilişkileri Türkiye’ye göre daha az çeşitlilik gösteriyor. Türkiye AİHM kararlarını uyguladığını öne sürse de aslında öyle değil. Örneği Öcalan, Kavala, Demirtaş davalarında karar uygulanmadı. Burada iç politik dinamikler ve hükümetin yargı bağımsızlığı gerekçelerini öne sürüyor. Fakat Bakanlar Komitesi bu gerekçeleri yeterli bulmuyor. Bu kararlar, Türkiye’nin siyasi kararlarıdır” diye konuştu.

 

ARA KARAR UYARISI

 

Komitenin denetleyici rolüne işaret eden Geylani, “Komite ayrıca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanların toplam sayısını talep etti. Türkiye’ye bir eylem planı sunması için süre verdi. Ara karar alınacağı uyarısı da yapıldı. Türkiye somut adım atmayarak bu kararlara uymadı. Bakanlar Komitesi Türkiye’yi daha fazla gecikme olmaksızın harekete geçirmeye çağırdı. 2025 toplantısı özellikle önemli. Çünkü komitenin sabrı gerçekten zorlanıyor. Somut adım atılmazsa komitenin ara karar alması ve prosedürü işletmesi söz konusu olabilir. Bu da Türkiye’nin komitedeki konumunu, itibarını etkileyecektir” diye belirtti. 

 

‘KOMİTE TÜRKİYE’Yİ SIKI DENETİME TABİ TUTMALI’

 

TOHAV olarak komiteye toplantı öncesinde bildirimde bulunduklarını hatırlatan Geylani, “Bildirimde öncelikle Türkiye’nin Öcalan kararlarına rağmen yapısal bir reform yapmadığını vurguladık. Türkiye’nin sunduğu eylem planlarının AİHM standartlarına uygun olmadığını, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının gözden geçirilmesi gerektiğini ifade ettik. Ayrıca bu durum sadece Öcalan kararında değil, Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan yüzlerce mahpusun etkilediğini ve bunun sistemsel bir sorun olduğunu söyledik. Yine bildirimimizde, komitenin Türkiye’ye karşı daha net tavır sergilemesini ve yaptırımlarla baskı yapmasını talep ettik. Burada amacımız komitenin Türkiye’yi daha sıkı bir denetime tabi tutması ve Türkiye’nin somut adımlar atmasını teşvik etmekti. Çünkü baskı artarsa Türkiye’nin reform yapma ihtimali yükselir” şeklinde konuştu. 

 

Süreci takip ettiklerini belirten Geylani, “Türkiye, şu an nasıl barış süreci için komisyon oluşturduysa AİHM kararlarına da bu süreçte daha hassas olacağı kanısındayım” dedi. 

 

MA / Ömer İbrahimoğlu

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version