Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Savcılık, çocuklarıyla tehdit edilen kadına ağırlaştırılmış müebbet istedi

Savcılık, çocuklarıyla tehdit edilen kadına ağırlaştırılmış müebbet istedi


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, şiddete uğrayan ve kendisini çocuklarına zarar vermekle tehdit eden eşini öldüren kadın için, “ağırlaştırılmış müebbet hapis” talebinde bulundu. D.B. isimli kadın, tanık anlatımlarına göre, yıllardır şiddet gördüğü, uyuşturucu bağımlısı eşi Hüsnü Bingöl’ü, yine kendisine şiddet uyguladıktan sonra, çocukları öldürmekle tehdit edince öldürdü. D.B, ifadesinde olay öncesinde eşinin kendisine “Kimle oluyorsan ol, bana para getir” dediğini anlattı. Ölen Bingöl’ün kardeşleri de maktulün uyuşturucu kullandığını ve eşine şiddet uyguladığını doğruladı. Maktulün abisi Yakup Bingöl, şiddet mağduru kadına daha önce “sığınma evine gitmesini tavsiye ettiklerini” söyledi. Savcılık ise şiddeti doğrulayan bu ifadelere rağmen D.B. hakkında “eşe karşı kasten öldürme” suçundan iddianame düzenleyerek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. D.B için haksız tahrik indirimi de istemedi. Olay, akıllara, eşini benzer gerekçeyle öldürdüğü için 15 yıl hapse mahkum edilen Çilem Doğan ve kendisine tecavüz eden adamı öldürdükten sonra müebbet hapis cezası alan Nevin Yıldırım örneklerini getirdi.

Dava konusu olay, Ankara’nın Keçiören ilçesinde meydana geldi. İddianamede yer alan beyanlara göre, yıllardır uyuşturucu bağımlısı eşi Hüsnü Bingöl tarafından şiddete uğrayan D.B., 13 Aralık günü yine eşinden şiddet gördü. Hüsnü Bingöl, daha sonra eline aldığı bıçakla D.B’den uyuşturucu için para istedi. D.B’nin ‘Yok’ demesi üzerine Bingöl, elindeki bıçakla evde bulunan 3 kız çocuğunun odasına girmeye çalıştı. Bunun üzerine D.B, eşinin kızlarına zarar vermesinden korktuğu için yatak odasındaki bazanın içerisine para sakladığı yalanını söyledi. Bingöl, açtığı bazanın içini ararken, “Burada balta var. Para bulamazsam seni de kızları da keseceğim” dedi.

Bingöl, parayı ararken tehditlerini sürdürünce, D.B., eliyle bazaya bastırdı. Böylece eşinin bazanın arasında sıkıştırarak, oradan çıkmasına engel olmaya çalıştı. Bu esnada Bingöl de D.B’yi kendisi ve çocuklarını öldürmekle tehdide devam etti. Eşinin bazanın altından kurtulması durumunda çocuklarını ve kendisini öldüreceğinden korkan D.B, Bingöl hareketsiz kalana kadar bazanın üstüne oturarak bekledi. Bingöl burada hayatını kaybetti.

Korktuğu için kimseye bir şey anlatmayan D.B., ertesi gün eşinin ailesini arayıp Hüsnü Bingöl’ün odasından ses gelmediğini ve kapı kulpunun kırık olması nedeniyle de kapıyı açamadığını söyledi. Eve gelen Bingöl’ün kardeşi, penseyle oda kapısını açtı. Bingöl’ün öldüğünü anlayan kardeşi polis ve ambulansı çağırdı. Olaya ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan D.B, “Vicdanım el vermedi” diyerek Bingöl’ü kendisinin öldürdüğünü anlattı. Uzun yıllardır şiddet gördüğünü, eşinin daha önce Almanya’da yaşadığını ancak orada da uyuşturucu ve yaralama olaylarına karışarak cezaevinde yattığını belirten D.B ifadesinde, evlerinin geçimini de akrabalarının yardımlarıyla sağladıklarını kaydetti.

“Uyuşturucu için para isterdi, vermezsek saldırırdı”

Eşinin para bulamadığında kendisine şiddet uygulayıp çocuklarıyla tehdit ettiğini aktaran D.B, “Son beş senede gerek bana gerekse çocuklarıma karşı şiddeti arttırmıştı. Belirli bir işinin olmaması ve sürekli uyuşturucu madde kullandığından paraya ihtiyacı olduğunda bizim de para getirmemizi isterdi. Getirmeyince de eline ne geçerse bıçak olsun, sopa olsun ikametin içerisinde üzerimize saldırırdı” dedi.

Olaydan iki gün önce çocukları rehin almış

D.B, eşinin olaydan iki gün önce kendisi ve çocuklarını ikamet içerisinde bıçakla rehin aldığını ve çocukları okula göndermediğini belirttiği ifadesinde, “Bana da ‘Ne yaparsan yap git bana para getir. Yoksa bu çocukları okula da göndermem para getirmezsen de seni de çocukları da öldürürüm’ dedi. Akrabalarımdan ‘çocuklara harçlık vereceğim’ diyerek para istedim. Aldığım parayı Hüsnü’ye verdim. Parayı verdikten sonra çocuklarımın okula gitmesine izin verdi” diye konuştu.

“Kiminle oluyorsan ol, bana para getir”

D. B., olay günü kocasının dışarı çıkıp eve geri geldiğini ve yatak odasında
hazırladığı düzenekle pet şişeden uyuşturucu içtikten sonra kendisinden para istediğini belirterek, “Olan tüm paramı verdiğimi söyledim, tekrar bağırdı, küfürler etti, tehdit etti. ‘Ne yapıyorsan yap, kiminle oluyorsan ol bana para getir’ diyerek tehdit etti. Küçük kızımı korkmasın diye çocukların odasına götürerek eşimin yanından ayrıldım, yatak odasına giderek kapısını kapattı ama hala küfür sesleri geliyordu” dedi.

“Bıçakla odaya yöneldi”

D.B, ifadesinin devamında yaşananları şöyle anlattı:

“Tam namaz kılacağım sırada tekrar yanıma gelerek ‘Ne yapıp edip bana para bulacaksın’ dedi. Ben de kendisine ‘Git, çalış, paranı kazan. ben senden para da istemiyorum sana da karışmıyorum’ diyerek yalvarıp ayaklarına kapandım. ‘Beni dövebilirsin, küfredebilirsin, bana her türlü muamelede bulunabilirsin ama çocuklarıma zarar verme’ diye ayaklarına kapandım ancak bana ağza alınmayacak hakaretlerde bulunarak tekmeledi. Para bulmamı istedi. Bulamayacağımı söyleyince sinirlenip hırpaladı. Elinde bıçakla kızlarımın bulunduğu odaya gittiği sırada ben de kendisine ‘çocuklarımla uğraşma, ben sana söz para bulacağım’ diyerek kızlarımın odasının önünden kendisini uzaklaştırdım. Biriktirmiş olduğum paraları bazanın altına sakladığımı söyledim. Elindeki bıçağı bırakarak yatak odasına gitti, ben de peşinden gittim. Bazayı kaldırdı nerede olduğunu sordu, ben de ‘bazanın ilerisinde köşede kıyafetlerin altında’ dedim.

“Bazanın altına sıkıştırdım”

Kıyafetleri, bazanın içerisini karıştırdı. Parayı bulamayınca bazanın altındaki baltayı eline alıp küfretti. Ben de bir hızla bazayı indirdim. Hüsnü bazanın arasında kaldı, bazayı bastırıp üzerine çıktım. Hüsnü, küfrederek bağırmaya başladı. ‘Buradan kurtulursam beni öldüreceğini ve çocuklarımı keseceğini’ söyleyip küfürler ettikçe ben de bazaya bastırarak çıkmasını engelledim. Kızlarım odaya girmek istediler. Ben de onlara bağırarak ‘Siz dışarı çıkın eğer babanız buradan kurtulursa beni de size de öldürecek, karışmayın’ diyerek çocukların odaya girmesine engel oldum. Olayın şoku ile ne kadar süre bastırdığımı hatırlamıyorum ancak uzun süre bastırdıktan sonra Hüsnü’nün hareketi kesildi. Kızlarım odadaydı, onlar da odalarında korkmuş bir haldeydi. Büyük kızım ‘anne ne oldu’ diye sordu, ben de hiçbir şey demedim. ‘Hadi evden çıkalım’ dedim. Akşam 10 gibi eve geldik, çocuklar uyudu.”

“Eşinin kardeşini çağırdı”

Sabaha kadar uyuyamadığını belirten D.B., “Eşimin kardeşini aradım. Uyuşturucu alıp odaya girdiğini ancak odadan ses gelmediğini söyledim. Eşimin kardeşi Yakup Bingöl, eve gelerek pense ile odanın kapısını açtı ve kardeşinin ölmüş olduğunu fark etti. Polis ve ambulansı aradı. Çocuklarına zarar geleceği korkusuyla olayı kimseye anlatmadım. Emniyete geldikten sonra vicdanım el vermedi. Bu olayın bu hale gelmesinin nedeni Hüsnü’nün sürekli uyuşturucuyla bana ve çocuklarıma şiddet uygulayıp ölümle tehdit etmesi” dedi.

Kardeşleri ‘kadın sığınma evine gitme’ tavsiyesi vermiş

Hüsnü Bingöl’ün kardeşleri de emniyet ifadesinde şiddet ve uyuşturucu kullanımını doğruladı. Maktulün abisi Yakup Bingöl, ifadesinde; “D.B.’ye bir gün mutlaka Hüsnü’nün kendilerine zarar vereceğini, kendilerinin kadın sığınma evine gitmeleri gerektiğini söyledim ancak bana çocukların okulu nedeniyle gitmek istemediklerini söyledi” dedi. Kardeşleri, Hüsnü Bingöl’den tüm çevresinin şikayetçi olduğunu da vurguladı.

Savcı, ağırlaştırılmış müebbet istedi

Savcılık olaya ilişkin soruşturmayı tamamladı. Dosyadaki tanık beyanlarına karşın savcılık, D.B hakkında cinayet suçunun nitelikli hali olan ve ağırlaştırılmış müebbet hapsi öngören “eşe karşı kasten öldürme” suçundan iddianame düzenledi. D.B hakkında haksız tahrik indirimi de talep edilmeyen iddianame, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Davanın ilk duruşması 14 Ekim’de görülecek.

Akıllara Çilem Doğan ve Nevin Yıldırım geldi 

Olayın ardından akıllara şiddet gördüğü, kendisine fuhuşa zorladığı gerekçesiyle eşini öldüren Çilem Doğan ve kendisini taciz eden kişiyi öldüren Nevin Yıldırım geldi. Doğan ve Yıldırım’ın tartışma yaratan davaları şu şekilde: 

Çilem Doğan

Yıllarca şiddet gördüğü ve fuhuşa zorlandığını söylediği eşini öldüren Çilem Doğan’a mahkeme 15 yıl hapis cezası verdi, Yargıtay da bu kararı onadı. Kamuoyunda tartışma, bu eylemin “meşru müdafaa” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği yönünde yoğunlaştı. Kadın örgütleri, devletin koruma kararlarına rağmen şiddetin engellenememesini ve erkek şiddeti davalarında sıkça verilen indirimlerin burada uygulanmamasını “erkek adalet” ve çifte standart örneği olarak eleştirdi.

Nevin Yıldırım

Kendisine sistematik cinsel saldırıda bulunduğunu belirttiği kişiyi öldüren Nevin Yıldırım’a ise müebbet hapis cezası verildi ve Yargıtay kararı kesinleştirdi. Bu dava da “kadınlar ölmemek için kendini savununca ağır ceza alıyor” söylemiyle gündeme oturdu. Feminist hareket, sürekli tehdit altındaki kadınların özsavunmasının dar yorumlanmasını, devletin koruma mekanizmalarının yetersizliğini ve erkek şiddetiyle kıyaslandığında ortaya çıkan çifte standardı en temel eleştiri konusu yaptı.

Exit mobile version