Fransa’nın kamu borcu ikinci çeyrekte 3,4 trilyon avroya çıkarak tarihi rekor seviyeye ulaştı. INSEE’nin açıkladığı verilere göre bu rakam, ülkenin GSYH’sinin yüzde 115,6’sına eşit. Borç, üç ayda 80 milyar avro artış gösterdi.
Fransa, borç/GSYH oranında Yunanistan ve İtalya’nın ardından AB’de üçüncü sırada. Bu seviye, AB kurallarında izin verilen yüzde 60’ın neredeyse iki katı.
Yeni Başbakan Sébastien Lecornu, göreve başlamasından iki hafta sonra henüz hükümetini kuramadı. Önümüzdeki ay parlamentoya bütçe tasarısı sunması gerekiyor. Ancak Macron’un desteklediği blok Meclis’te azınlıkta olduğu için bütçenin geçmesi oldukça zor görünüyor.
Selefi François Bayrou, 44 milyar avroluk tasarruf planı nedeniyle 9 ayda parlamentoda düşmüştü. Lecornu ise “Beşinci Cumhuriyet’in en zayıf başbakanıyım” diyerek içinde bulunduğu kırılganlığı sendika liderlerine itiraf etti.
Sendikalar 2 Ekim’de yeni gösteriler düzenleyeceklerini açıkladı. Geçen hafta yüz binlerce kişi sokaklara çıkmış, tepkiler daha çok Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a yönelmişti. Lecornu, öfkeyi yatıştırmak için eski başbakanların ayrıcalıklarını kaldırma ve iki resmi tatili iptal etme planlarından vazgeçme sözü verdi. Ancak uzmanlara göre bu adımlar “kozmetik” düzeyde.
Fransa’nın bütçe açığı, yalnızca pandemi ve enflasyonla mücadele harcamaları nedeniyle değil, aynı zamanda fonu bulunmayan vergi indirimleri nedeniyle de derinleşti. Ekonomist Mathieu Plane, açığın “yapısal” olduğunu ve çözümün birkaç yıla yayılan bir planla bulunabileceğini söyledi.
Fitch, bu ay Fransa’nın kredi notunu “AA-”dan “A+”ya düşürdü ve borcun 2027’ye kadar artmaya devam edeceği uyarısında bulundu. Yatırımcıların talep ettiği risk primi de ülkenin borçlanma maliyetini yükseltiyor.
Kamu maliyesi uzmanı François Ecalle ise sadece harcamaların kısılmasının yetmeyeceğini, “sosyal ve siyasi nedenlerle zenginlerden biraz daha fazla vergi alınması gerektiğini” savundu.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***