Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çin’in Tiencin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Teşkilatı 25. Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi’ne katıldı. Erdoğan, dönüşte uçağına aldığı gazete ve televizyon çalışanlarına açıklamalarda bulundu. Erdoğan’a yöneltilen sorulardan ve verdği cevaplardan bazıları şunlar:
“Yönünü Ankara’ya ve Şam’a dönenler kazanacak, kıblesini şaşırıp kendilerine yeni patronlar arayanlar kaybedecek” sözleriniz İsrail’de büyük tedirginlik yarattı. İsrail, Türkiye’de devam eden Milli dayanışma ve kardeşlik sürecini Suriye’de YPG üzerinden atacağı adımlarla sabote etmeye mi çalışıyor? YPG’nin mutabakata rağmen Suriye ordusuna katılmasını engelleyen İsrail mi?
- Komşumuz Suriye’de kalıcı refah ve huzurun sağlanmasını istiyor, birlik ve beraberliğini önemsiyoruz. Yakın geçmişte yaşananlar göstermiştir ki; Suriye’deki huzursuzluk, en fazla bize yansıyor. Bunu görmemiz lazım. Suriye topraklarında karışıklık çıkartmak isteyenlere, ne biz göz yumarız, ne de Şam yönetimi buna rıza gösterir. Biz, Suriye’nin bütün renkleriyle bir ve bütün olmasını ve öyle kalmasını isteriz.
- Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve yönetimi bizim gibi düşünüyor. Fakat böylesine uzun bir savaş yaşamış bütün coğrafyalarda olduğu gibi, Suriye’de de kaos çıkarmak isteyenler çok ama çok fazla. Bunların kim oldukları malumdur. Onun için biz Suriye’yi yalnız bırakmayacağız. Suriye’nin yeniden ayağa kalkmasını inşallah kimse engelleyemeyecek.
- Kaosa yatırım yapan savaş baronları bu sefer kaybedecek. Arap, Kürt, Türkmen, Nusayri, Sünni, Hıristiyan fark etmeksizin tüm kesimleri ile Suriye halkı kazanacak. Şunu da çok net ifade etmek isterim; Her kim bu süreci baltalamaya çalışırsa bunun faturasını öder.
- Kürtler nerede yaşarsa yaşasın bizim kardeşimizdir. Kimse bizi birbirimizden ayıramaz. Kimse bizim ebedi kardeşliğimize pusu kuramaz. Kararlıyız, azimliyiz. Nasıl ki et kemikten ayrılmaz, aynen bizim bu kardeşliğimiz de birbirinden ayrılmaz. Basiret, feraset ve sağduyu ile hareket edilirse, her sorun çözülür. Ama hüsnü niyet olmazsa, en basit konular bile kördüğüm haline gelir. Biz huzur ve sükûnet ortamının güçlenmesinden yanayız, bunun için de çalışmaya devam edeceğiz.
Terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma kararı sonrası “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında Meclis’te kurulan komisyon öncelikli olarak hangi somut adımı atacak? Bu yönde bazı tartışmalar yaşanıyor. Komisyonda yasal düzenlemeler olacak mı? İlk aşamada beklentiniz nedir?
Komisyon çalışmaları ile ilgili Meclis Başkanımız Numan Kurtulmuş ile bir telefon görüşmesi yaptım. Samimi bir şekilde bu turları belli bir noktaya getirdik. Bundan sonraki süreci de aynı kararlılıkla devam ettirecekler. İnanıyorum ki sonuçta Türkiye, 40 yıllık bir sorunu ortadan kaldıracak ve geleceğe bir ve bütün şekilde yürüyecektir.
Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren böylesi bir meselede dedikodulara, tevatürlere değil, devlet ciddiyeti içinde yapılan ve yapılacak açıklamalara odaklanmak en doğrusudur. Biz yol haritamızı da, menzilimizi de net bir biçimde belirledik. Terörle mücadeleye ayrılan kaynaklar artık kalkınmaya, üretime, yatırıma, istihdama harcanacak.
Ekonomiyle alakalı olacak benim sorum. Ekonomideki gelişmeler planladığınız şekilde ilerliyor mu? Bu çerçevede faiz, enflasyon düşüşü ve bunun özellikle vatandaşın cebine yansıyan takvim süreci ne zaman tam olarak şekillenecek?
- Ekonomideki gelişmeler olumlu. Özellikle son 2-3 aydır tekrar güçlü, olumlu döngüye girdik. Mart-Haziran döneminde hem içeride hem dışarıdaki birtakım gelişmeler tabii ki etkiledi. Ama bunlar geride kaldı. Hemen hemen bütün alanlarda tekrar güçlü, olumlu döndük.
- İkinci çeyreğe ilişkin büyüme rakamları açıklandı. Yüzde 4,8 oldukça güçlü bir büyüme. Don ve kuraklıktan etkilenen tarım sektörü hariç bütün sektörlerde, bütün alanlarda çok güçlü bir büyüme var. İşsizlik oranları tek hanede, rezervlerimiz rekor düzeyde, enflasyonda düşüş devam ediyor. Tabii ki enflasyondaki düşüşle birlikte finansal koşullarda da iyileşme devam edecek.
- Kişi başı milli gelirde muhtemelen bu sene Dünya Bankası tanımına göre üst gelirli ülkeler grubuna girmemiz oldukça muhtemel. Ülkemiz kişi başı milli gelirle sınıf atlamış olacak. Hayat pahalılığıyla olan samimi mücadelemiz gerçekten sonuç veriyor ve bu güçlü şekilde sürecek.
- Yani bir taraftan büyüyoruz bir taraftan işsizlik ve enflasyon düşüyor. Finansal anlamda kaygılar, endişeler geride kaldı. Hem hazinenin borçlanma faizleri iniyor, hem risk primimiz düşüyor, hem rezervlerimiz gerçekten rekor düzeyde. Cuma günü itibarıyla rezervlerimiz 178 milyar doların üzerinde. Dolayısıyla güçlü bir irade, sabırla, kararlılıkla biz tekrar bu olumlu döngüye döndük. Allah’ın izniyle bu devam edecek.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***