Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu cezaevi ziyaretlerini sürdürüyor: Babasının cenazesine gönderilmeyen Sueda sinir krizi geçirdi

DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu cezaevi ziyaretlerini sürdürüyor: Babasının cenazesine gönderilmeyen Sueda sinir krizi geçirdi


Tr724’ten Sevinç Özarslan’ın haberine göre, DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 7 Eylül’de hayatını kaybeden hasta mahpus, KHK’lı eğitimci İbrahim Güngör’ün Şakran Kadın Cezaevi’nde tutuklu olan kızı Sueda Güngör’ü ziyaret etti.

Gergerlioğlu, ziyaret sonrası cezaevinin önünden yaptığı açıklamada Sueda’nın babasının cenazesine gönderilmediği için “ağır bir sinir krizi” geçirdiğini ve bileğinin incindiğini söyledi.

”Çok üzgündü”

Ziyaretin ayrıntılarını aktaran Gergerlioğlu, “Sueda’nın babası bu kadar bakımsızlık, ihmalden sonra yedi gün önce vefat etti. Cenaze haberini alınca şok yaşamış, donakalmış, en azından ertesi gün cenazeye gideyim de babamın naaşını göreyim, babamın kefenini kaldırıp bir yüzünü öpeyim demiş, fakat ona da izin vermemişler. Bu izin vermeme artık bardağı taşıran son damla olmuş. Sueda adeta sinir krizi geçirmiş, eline geçirdiği her şeyi sağa sola fırlatmış, ben onu gördüğümde bileği sarılıydı. Bileği incinmiş. ‘Bana babamı göstermediniz, babamı çıkarmadınız, sonunda öldü, cenazesine bile gidemiyorum, bu nasıl insanlık dışı bir durumdur’ demiş. Çok ağır bir sinir krizi geçirmiş ve ardından babasının evine onu taziyeye göndermişler. Elleri kelepçeli bir şekilde, başında 10 jandarma, çakarlı araçlar, bütün komşuların yanında… Bunlar da onu çok üzmüş ve sonuçta yine cezaevinde. Çok üzgündü. Kendisiyle iki saati aşkın konuştuk.” dedi.

Gergerlioğlu, Sueda Güngör’ün 24 yaşında üniversite öğrencisi olduğunu; uzun süre Menemen Cezaevi’nde Alzheimer ve diğer kronik hastalıklarla mücadele eden babasını hastanede ve cezaevinde takip ettiğini, okulunu bırakarak babasının bakımına koştuğunu anlattı.

Gergerlioğlu, “Bir hekim olarak da bunu çok net bir şekilde söyleyebilirim fakat babasını kurtaramadı. Adli Tıp Kurumu lakayt bir rapor verdi ve tekrar tekrar hastaneye yatarak hayatını kaybetti. Tam bir skandal.” ifadelerini kullandı.

Çıplak arama devam ediyor

Gergerlioğlu, Sueda Güngör’ün cezaevine girişte ağır bir şekilde aşağılandığını hissettiğini, çıplak aranma uygulamasına maruz kaldığını ve aynı muamelenin yanındaki birçok genç kadına da uygulandığını aktardı:

“Sormak isterim; Meclis’te bazı utanmaz vekiller var. ‘Çıplak arama yoktur’ diyorlar. Gelsinler bir Şakran Kadın Cezaevine sorsunlar. Varmı yok mu? Sueda neler hissetmiş?”

Ayrıca Güngör’ün Menemen R Tipi Cezaevi’nde yatan babasıyla telefon görüşmesine izin verilmediğini, “üç gün boyunca kendini paralamış” şekilde ağlayarak kendisine anlattığını belirtti: “Babasının sesini bir kez bile duyamamış.”

”Doğum günü partisi sorulmuş”

Gergerlioğlu, Güngör’ün haziran ayında “uyduruk gerekçelerle” tutuklandığını söyledi: “Yok efendim bir doğum günü partisine gitmişsin, o evin babası Maydanoz Döner’e yapılan baskında tutuklanmış. Ne alaka? Bomboş bir dosya ile tutuklanmış ve halen cezaevinde yatıyor.”

Sueda’yı taziyeye götürme biçimini de eleştiren Gergerlioğlu, “Elleri kelepçeli bir şekilde, başında 10 jandarma, çakarlı araçlar, bütün komşuların yanında… Bunlar da onu çok üzmüş ve sonuçta yine cezaevinde” dedi.

”Aysun hanımdan herkes şikayetçi”

Gergerlioğlu, Şakran Cezaevi’ndeki uygulamalara dair çok sayıda şikâyet bulunduğunu; müdüre (Aysun hanım) yönelik eleştirilerin genel olduğunu, revire sevklerin ve hastaneye gönderilmelerin aylardır geciktiğini, kelepçeli muayenelerin yapıldığını ifade etti:

“Revire sevkler, revirden hastaneye sevkler aylarca gecikiyor. Memlekette jandarma görevlisi mi yok? Bu kadar bariz, kasti bir şekilde niye geciktiriyorsunuz. Kelepçeli muayeneler yapılıyor. Hastaneye götürülüyor, gidene kadar kelepçeli. Hastanede nezarethaneye konuluyor, orada da kelepçesi çıkarılmıyor. Nezarethanede kelepçe çıkarmamak nedir ya İçişleri Bakanı sana soruyorum. Böyle rezaletler yaşanıyor.”

Gergerlioğlu, cezaevindeki kadın mahpusların yakınlarının ve çocuklarının ağır psikolojik sorunlar yaşadığını, birçok hükümlünün hukuki haklarından yoksun bırakıldığını savundu.

Gergerlioğlu, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

“Bir kızı babasının cenazesine göndermemek ne demek? Bunu hangi savcı, hangi müdür yaptı? Böyle bir rezalet olur mu? Sayın Bakanlık bu ne demek size soruyorum. Sayın bakan siz hiç hissetmiyor musunuz, babanızın cenazesine gidememek ne demektir? İsyan ediyorum gerçekten! Bu kadar ağır, bu kadar zalimce muameleler el insaf dedirtiyor insana. Bu insafsızlıklar bu vicdansızlıklar Türkiye’de yaşanıyor. Sayın Bakan bize her gün diyor ki, ‘Burası bir hukuk devleti.’ Alın işte Şakran Cezaevinin önündeyim; hukuk devleti ben içeride görmedim. Eğer ki onlar göremiyorsa sayın Amor’a iletiyorum bu konuyu. Türkiye’deki cezaevlerinin halini görsün, anlasın. Türkiye raporlarına eklesin.”


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version