Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Dava nasıl açıldı, iddialar neler, ‘mutlak butlan’ kararı çıkarsa ne olacak?

Mahkeme, CHP kurultayı davasında ikinci kez görevsizlik kararı verdi


Serbest Görüş Haber Merkezi

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 38. Olağan Kurultayı ile 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davada bugün kritik gün. Karar çıkması beklenen davada, çokça tartışılarak gündem olan “mutlak butlan” kavramı, kurultayın yok hükmünde sayılması anlamına geliyor. Böyle bir karar çıkması halinde CHP’nin mevcut yönetimi görevden uzaklaştırılabilecek. Ancak CHP yönetimi, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini istiyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan davanın beşinci celsesi bugün 10.00’da görülecek.

Eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegeler, CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerindeki kurultayının iptali için ayrı ayrı mahkemelerde dava açtı.

Açılan iptal davaları 15 Şubat’ta Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki dosyada birleşti. Mahkeme, davanın ilk duruşmasını 17 Nisan’da gördü.

Duruşmaya, CHP’nin avukatları Çağlar Çağlayan ve Mehmet Can Keysan ile kurultay delegelerinin avukatı Onur Yusuf Üregen katıldı.

Hakim ara kararında, Çankaya 4 No’lu İlçe Seçim Kurulu’na müzekkere yazılarak 21. Olağanüstü Kurultay’a ilişkin katılım listesi ve mazbatanın istenmesi ile YSK’ya yapılan başvuruların ve iptal kararlarının celbine karar verdi.

AA’nın derlediği bilgilere göre, davanın ikinci celsesi ise 26 Mayıs’ta görüldü. Mahkeme, CHP Genel Merkezi’ne müzekkere yazılarak, 4-5 Kasım 2023 tarihi itibarıyla geçerli olan parti tüzüğünün istenmesine hükmetti. Ayrıca, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından da CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin başlatılan soruşturmadaki son durumun bildirilmesine karar verdi.

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ceza davası açtı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 3 Haziran’da, CHP’nin 4-5 Kasım 2023’te yapılan 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre yürüttüğü soruşturmasını tamamlayarak iddianame hazırladı.

İddianamede, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na mağdur, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a müşteki sıfatıyla yer verildi.

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda “para karşılığı oy kullandırıldığı” iddialarına ilişkin aralarında İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik‘in de arasında bulunduğu 12 şüpheli hakkında “oylamaya hile karıştırma” suçundan 1 yıldan 3’er yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.

Bu gelişmenin ardından Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen kurultay iptal davasının 30 Haziran’daki üçüncü celsesinde mahkeme başkanı, ceza davasının dosyasının mahkemeye ulaştığını bildirdi.

Prof. Dr. Adem Sözüer ile Dr. Volkan Aslan’dan, CHP’nin kurultay davasına bilimsel mütalaa: Mutlak butlan veya yokluk kararının verilmesinin hiçbir dayanağı yok

CHP’nin 21. Olağanüstü Kurultayı, Nisan 2025

Duruşmada söz alan davacı avukatı Üregen, söz konusu kurultayın divan başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tarafsız davranmaması nedeniyle kurultayın mutlak butlanla batıl olduğunu öne sürerek, bu durumun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesinde ve 26. Asliye Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında sabit olduğunu savundu.

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda organize şekilde suç işlenerek anayasal emredici hükümleri, kamu düzenini ve demokrasinin asgari gereklerini ihlal edecek biçimde sakatlandığını öne süren Üregen, söz konusu kurultayın mutlak butlanla batıl olduğunu iddia etti.

Davalı avukatı Çağlayan da mahkemelerin, YSK kararında ve Yargıtay içtihatlarında siyasi partilerin kongre seçimlerine inceleme yapmaya yetkisi olmadığını savundu.

Mahkeme ara kararında, ceza yargılamasına konu davadaki görevsizlik kararına itirazın sonuçlanmasının beklenmesine karar vererek, duruşmayı 8 Eylül’e erteledi.

CHP avukatları, 4-9 Eylül’ün CHP’nin kuruluş haftası olduğunu ve parti tüzüğünün 86. maddesi gereği bu tarihlerde kuruluş etkinlikleri yapılacağını belirterek, 8 Eylül’deki duruşmanın ertelenmesini talep etti. Mahkeme, talebi makul bularak duruşmanın 15 Eylül’de görülmesine karar verdi.

Özgür Özel, Genel Başkan seçildiği 38. Olağan Kurultay’da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul’daki ceza ve hukuk dosyalarını istedi

Bu sırada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile görevden uzaklaştırılan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve eski Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat‘ın da bulunduğu 10 şüpheli hakkında, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. Maddesi’nde belirtilen “oylamaya hile karıştırılması” suçundan iddianame hazırladı. İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi de iddianameyi kabul etti.

İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi de 8 Ekim 2023’te yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde seçilen ve Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 11 Ekim 2023 tarihli kararında yer alan İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri ile İl Disiplin Kurulu Asıl ve Yedek Üyelerinin tedbiren bu görevlerden uzaklaştırılmalarına karar verdi.

Gürsel Tekin, Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap’tan oluşan geçici kurulun tedbiren görev yapmasına karar verildi. Ayrıca, usulsüzlük iddialarına ilişkin hazırlanan iddianame de mahkeme tarafından kabul edildi.

Kurultayda hile yapıldığı iddialarına ilişkin ceza dosyası incelemeye alındı

Bu gelişmeler üzerine Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul’daki hukuk ve ceza davalarının dosyalarının gönderilmesi için ilgili mahkemelere talep yazısı gönderdi.

Beşinci celsesi bugün görülecek dava öncesinde, kurultayda hile yapıldığı iddialarına ilişkin ceza dosyası ile İstanbul’daki ceza ve hukuk dosyaları da dava dosyasına eklendi. 

Bilimsel mütalaa: Mutlak butlan veya yokluk kararının verilmesinin hiçbir dayanağı yok

 “Mutlak butlan” kararı çıkma ihtimâli üzerinden tartışmaların sürdüğü davaya ilişkin olarak, ceza hukukçusu Prof. Dr. Adem Sözüer ile anayasa hukukçusu Dr. Volkan Aslan‘ın hazırladığı bilimsel mütalaa dosyaya sunuldu.

Sözüer ve Aslan bilimsel mütalaada, “Asliye Hukuk Mahkemelerinin Siyasi Partiler Kanunu’ndaki açık hükümlere rağmen kendilerini, görevli sayıp siyasi partilerin kurultaylardaki seçimlerle ilgili kendilerini görevli sayıp davalara bakmalarının Anayasa ve siyasi partiler mevzuatında öngörülen seçim yargısını ortadan kaldıracak nitelikte bir sonuç doğuracağı, bu nedenle görevsizlik kararının verilmesi gerektiği” belirtildi.

Mütalaada, “Somut uyuşmazlıkta hukuk mahkemesi kendini görevli saysa dahi mutlak butlan veya yokluk kararının verilmesinin hiçbir dayanağının söz konusu olmadığı, mevcut dava veya ilgili kovuşturmalarda verilecek kayyım, tedbr v.b kararların hukuka aykırı olacağı, bunların başlayan olağan ve olağanüstü kurultay süreçlerin engellemeyeceği” sonucuna varıldı.

Bilimsel mütalaa

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer ile İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Dr. Volkan Aslan’ın kurultay dava dosyasına sunduğu bilimsel mütalaa şu şekilde:

  1. “Siyasi partilerin kurultay, il ve ilçe kongrelerinde seçim yapılması durumunda, seçimle ilgili uyuşmazlıklar bakımından Siyasi Partiler Kanunu (SPK), m. 21’in uygulanması ve uyuşmazlık hakkında karar verme yetkisinin ilgili seçim kuruluna ait olduğu, YSK’nın 5 Eylül 2025’te İstanbul ilçe kongrelerinin durdurulmasını tam kanunsuzluk olarak nitelendirerek kaldırmasının da bu durumu teyit ettiği,
  2. Kurultayda gerçekleşen, genel başkanın ve diğer organların seçimi le bu seçmlere yönelk SPK’da özel düzenleme bulunduğundan bu seçimlerin iptali ile ilgli olarak Dernekler Kanunu yahut Meden Kanun’dak genel düzenlemelern uygulanmasının mümkün olmadığı,
  3. İtraz şekl SPK’da düzenlenmeyen kurultay kararları ile ilgli olarak Dernekler kanunu yahut Meden Kanun’dak genel kurul kararlarının itapline düzenlemelern uygulama alanı bulabileceği,
  4. SPK, m. 21’n uygulama alanı bulmadığı, merkez organları seçmler dışındaki uyuşmazlık konusu kurultay kararları bakımından ortada mutlak butlan veya yokluk sebebi bulunmadığından Meden Kanun, m. 83/3’ün mütalaa konusu uyuşmazlık bakımından uygulanma kabiliyet bulunmadığı,
  5. SPK, m. 21’de belirtilen süre geçse dahi Yüksek Seçm Kurulunun tam kanunsuzluk içthadı ile seçimleri ptal edebildiği ancak mütalaa konusu uyuşmazlık bakımından seçilme yeterliliğine ilişkin yahut tam kanunsuzluk içtihadının uygulanmasını gerektirecek bir itiraz yahut bulgunun söz konusu olmadığı, zira olağanüstü kurultayın iptal talebiyle yapılan başvurunun Yüksek
    Seçim Kurulu tarafından ilçe seçm kurulu kararının kesin olması ve ortada “tam kanunsuzluk halinin” de bulunmamasına dayanılarak reddedildiği, Kasım 2023’te gerçekleştirilen kurultay bakımından ise Yüksek Seçim Kuruluna bu yönde bir başvuru da yapılmadığı,
  6. Ceza mahkemesnde görülen davada da delegelere menfaat sağlamak yönündeki iddiaların doğru olması durumunda dahi delegelerin kamu görevlisi olmaması nedeniyle menfaat temininin rüşvet suçu olarak ntelendirilemeyeceği,
  7. Birkaç delegeye yönelik örneğin tehdit veya hürriyetten yoksun bırakma gibi suçlar işlenmiş olsa dahi seçm sonucunu değiştirmeyecek bu tür fiiller nedeniyle sadece suç işleyen kişilerin ceza sorumluluğunun gündeme geleceği, böyle münferit hallerin kurultay seçimlerini etkileyecek bir sonuç doğuramayacağı,
  8. Yine bir varsayım olarak örneğin görev sürelerinin dolması dışında gelinen aşama itibarıyla merkez organlarına seçilmiş olan kişilerin kazandıkları sıfatları kaybetmelerinin ancak merkez organlarında yer alma yeterliliklerini kaybetmeleri halinde söz konusu olableceği; bu bakımdan söz konusu yeterliliklerin kaybının kısıtlanma, ceza mahkumiyet alma gibi durumlarda gündeme gelebileceği, bu durumun dahi kurultayda kesinleşmiş seçimlerin geçmişe yönelik olarak iptal sonucuna yol açmayacağı,
  9. Tüm bu değerlendirmeler ışığında, mütalaa konusu merkez organlarının seçimleri bakımından hukuk mahkemeleri görevsiz olduğu gibi kurultay iptalinin gerekçeler olarak sunulan iddialarla ilgili ceza soruşturması ve kovuşturması sürecinin de merkez organlarının seçimler üzernde herhangi bir etkiye yol açmayacağı, kurultayda seçilmiş bir kişiyle ilgili kesinleşmiş bir yargı kararı ile
    bir hak yoksunluğu hükmü söz konusu olması varsayımında ise bu kesinleşmiş hükmün sadece ilgili kişiler için sonuç doğuracağı ve bu gibi hallerin de kurultayda yapılan seçimlerin geçersizliğine yol açmasının hukuken mümkün olmadığı,
  10. Asliye Hukuk Mahkemelerinin Siyasi Partiler Kanunu’ndaki açık hükümlere rağmen kendilerini, görevli sayıp siyasi partilerin kurultaylardaki seçmlerle ilgili kendilerini görevli sayıp davalara bakmalarının Anayasa ve siyas partiler mevzuatında öngörülen seçim yargısını ortadan kaldıracak nitelikte bir sonuç doğuracağı, bu nedenle görevsizlik kararının verilmesi gerektiği, buna rağmen somut uyuşmazlıkta hukuk mahkemesi kendini görevli saysa dahi mutlak butlan veya yokluk kararının verilmesinin hiçbir dayanağının söz konusu olmadığı, mevcut dava veya ilgili kovuşturmalarda verilecek kayyım, tedbr v.b kararların hukuka aykırı olacağı, bunların başlayan olağan ve olağanüstü kurultay süreçlerin engellemeyeceği sonuçlarına varmış bulunmaktayız.”

 

Exit mobile version