Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkan Donald Trump ile görüşmesinin öncesinde ABD basınına bir makale kaleme aldı. Erdoğan, Filistin’i tanıma kararı ülkelere tutarlı olma çağrısı yaptı.
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A–
Yazı Boyutunu Küçült
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD basının önde gelen kuruluşlarından Newsweek’te “Adalet ve Refah için Türkiye’nin Diplomatik Vizyonu” başlıklı bir makale kaleme aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya beşten büyüktür” ifadelerini bir kez daha tekrarladığı makalesinde atışmalar, kuralsızlıklar, terör saldırıları, salgınlar, iklim felaketleri, derinleşen adaletsizlik ve eşitsizliklerin uluslararası düzen üzerinde büyük baskı oluşturduğunu vurguladı.
Erdoğan, “Türkiye, adalet, barış ve dayanışma ilkelerini merkeze aldığı dış politika anlayışından ödün vermeden kapsamlı, karmaşık ve can yakıcı krizlerin ortasında kendi güvenliğini ve insanlığın ortak geleceğini de gözeten bir vizyonla hareket etmektedir. Yıllardır dile getirdiğimiz “Dünya beşten büyüktür” anlayışı temelinde yükselen çağrımız kâin sisteme yöneltilmiş bir eleştirinin ötesinde insanlığın müşterek istikbaline dair ufkun ifadesidir” ifadelerini kullandı.
‘BM BEŞ ÜLKENİN ÇIKARLARINA MAHKUM EDİLDİ’
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından barış ve güvenlik için kurulan Birleşmiş Milletler’in bugünkü durumda asli fonksiyonunu yerine getiremediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Adalet ve eşitlik iddiasıyla kurulan BM’nin en önemli organı olan Güvenlik Konseyi, bölgesel ve küresel krizlere ilişkin karar alma süreçlerinde sadece beş ülkenin iradesi ve çıkarlarına mahkûm edilmiştir. Çağımızdaki çözümsüzlüklerin başlıca sebepleri arasında yer alan bu adaletsiz yapının bir an evvel reforma tabi tutulması, BM’nin kuruluş felsefesine uygun şekilde etkin çok taraflılığın işleyen bir merkezi hâline getirilmesi ve küresel sorunlara adil çözümler üretebilmemiz için acil bir ihtiyaç teşkil etmektedir” diye yazdı.
‘TÜRKİYE SORUMLULUK ALMAKTAN HİÇ KAÇINMADI’
BM’nin etkinlik kaybına rağmen, Türkiye’nin dış politikasının merkezine diyalog ve ara buluculığı yerleştirdiğini belirten Erdoğan, “Yakın zamanda icra ettiğimiz Karadeniz Tahıl Girişimi bu yaklaşımımızın hem bölgesel hem de küresel güvenliğe ve istikrara somut katkılar sunduğunun en açık örneğidir. Kafkasya’dan Afrika’ya, Orta Doğu’dan Balkanlar’a uzanan geniş bir bölgede Türkiye, çatışmaları adil bir diplomatik çözümle sona erdirmek ve sürdürülebilir adil bir barışın kapılarını aralamak için sorumluluk üstlenmekten hiçbir zaman kaçınmamıştır” ifadelerini kullandı.
‘DÜNYANIN EN ÇOK İNSANİ YARDIM GÖNDERE ÜLKESİYİZ’
Türkiye’nin diplomasi vizyonunun yalnızca kriz çözümlerinde değil insani boyutlarda da kendini gösterdiğini kaydeden Erdoğan, “Türkiye’nin dünyanın en çok insani yardım sağlayan ülkelerinden biri olması, köklü tarihimizin ve değerlerimizin bizlere yüklediği bir sorumluluğun tezahürüdür. Bu temelde Türkiye, küresel dayanışmayı tahkim eden öncü ülke rolünü kararlılıkla devam ettirecektir” dedi.
İsrail’in Gazze’deki insanlık dışı saldırılarının, “insanlık vicdanının en büyük sınavlarından” olduğunu söyleyen Erdoğan, uluslararası düzene de sert eleştiriler getirdi. Erdoğan, “Çocuklar ve kadınlar hayatını kaybetmekte, milyonlar temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılmaktadır. Türkiye ateşkesin sağlanması, insani yardımların kesintisiz ulaşması ve iki devletli çözümün yeniden canlandırılması için çabalarını hiç durmadan sürdürmektedir. Gazze’ye gönderdiğimiz 100 bin tonu aşan yardımlar, İsrail’in insanlık dışı ambargosu altında açlıkla boğuşan kardeşlerimizin yaralarını sarmak için attığımız adımlardan sadece biridir. Her gün onlarca masum Filistinlinin ya açlıktan ya ilaçsızlıktan ya da İsrail’in işgal güçlerinin kurşun ve bombalarından hayatını kaybettiği bir vahşet tablosunda, uluslararası toplumun daha kararlı ve samimi bir duruş sergilemesi gerektiğine inanıyoruz” diye yazdı.
Erdoğan, ‘adil bir barış’ vurgusu yaptığı makalesinde, Filistin’i tanıma kararı alan ülkelere de şöyle seslendi:
Israrla ve cesaretle dile getirdiğimiz hakikat bir kez daha ortadadır: Adil bir barış, Filistin halkının 1967 sınırları temelinde, bağımsız, toprak bütünlüğüne sahip ve başkenti Doğu Kudüs olan bir devlete kavuşmasıyla mümkündür. Bu, Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrar için bir zorunluluktur. Dünya devletlerine çağrımız nettir: “Filistin Devleti’ni tanıyın.” Nitekim Filistin’in tanınması işgale, ablukaya ve zulme karşı verilebilecek en güçlü cevaptır. Geçtiğimiz günlerde bu yönde karar alacağını açıklayan ülkeleri tebrik ediyor; kararlarında tutarlı olmalarını ve verdikleri taahhütleri somut adımlara dönüştürmelerini bekliyoruz.
Kaynak: Haber Merkezi
ABD
Cumhurbaşkanı Erdoğan
Neden Aday Olmadığı Belli Oldu!
Kaçak Kazı Yapanlara Suçüstü! 4 Gözaltı
Giresun’da Alacak-Verecek Kavgası: Bıçakla Boğazından Yaralandı
Dev Havayolundan Flaş Karar
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***