Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Çocuklarının mezar taşı kaldırtılmıştı: Bu zulümdür


AMED – Oğlu ve kızının mezar taşı jandarma zoruyla kaldırtılan Firaset Özbek Önkol, “Bu yapılan zulümdür. Kemiklerimizden rahatsızlar. Bu vicdansızlıktır” tepkisinde bulundu.  

 

Firaset Özbek Önkol, Çemê Elika kırsal mahallesine bağlı Qelesî mezrasının 1993’te 3 defa yakılması ve en son bombalanması üzerine ailesiyle birlikte Amed’in Licê ilçesinden Adana’ya göç etmek zorunda kaldı. Aile, 2002’de tekrar köylerine döndü. Kızları Azize Önkol (Dicle Avaşin), 2007’de YJA Star’a katıldı, 5 Ağustos 2016’da da Colemêrg’in Şemzînan (Şemdinli) ilçesinde çıkan bir çatışmada yaşamını yitirdi. Kendi imkanlarıyla kızlarının cenazesini alan aile, 15 Ağustos’ta kızlarını köylerinde defnetti. 

 

Ailenin oğlu Rojhat Önkol (Laşer Çem) ise 2014 Newroz’unda HPG’ye katıldı. Rojhat Önkol, 6 Aralık 2016’da Licê ilçesine bağlı Apê Mûsa Alanı’nda hava saldırısında yaşamını yitirdi. Cenazesi 22 Şubat günü köy mezarlığında ablası Azize Önkol’un yanına defnedildi. Kardeşlerden Ferhat Önkol ise 22 Nisan 2021 de gözaltına alındı. Önkol çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyesi olmak” ve “örgüte yardım etmek” suçlamasıyla tutuklandı. Baba Ekrem Önkol hakkında “örgüt üyesi olmak” ve “örgüte bilerek isteyerek yardım etmek” iddiasıyla açılan davada 13 yıl ceza verildi. Hemen hemen her üyesini devlet baskısıyla karşı karşıya kaldığı aileye şimdi de oğulları Rojhat ile kızları Azize’nin fotoğrafının yer aldığı mezar taşı kaldırtıldı. Mezar taşlarınan işlenmiş fotoğraflardaki kıyafetleri gerekçe gösteren jandarma, aileye baskı uygulanarak mezar taşını kaldırttı. 

 

CENAZE BİR POŞET İÇİNDE VERİLDİ

 

Kendilerine yönelik baskılara ve çocuklarının mezar taşlarının kaldırtılmasına tepki gösteren anne Firaset Özbek Önkol, köylerindeki baskının yıllardır devam ettiğini belirterek, “Köyümüzü yakıp köyden çıkardılar. Hepimiz ayrı ayrı memleketlere gittik. Biz Adana’ya gittik. 7 sene Adana’da kaldık. 7 seneden sonra yine geldik köyümüze. Daha çocuklarımızın hepsi küçüktü, hepsi daha 4-5 yaşlarındaydı buraya geldiğimizde burada büyüdüler. Bir tane kızımız gitti katıldı. 7 sene sonra oğlumuz da gitti, önce Azize gitti sonra Rojhat. Rojhat’ın 2,5 senesi bitti, Diyarbakır’a bağlı Hani’de şehit düştü. Akşamüstüydü baktık helikopterler falan o tarafa doğru gittiler, biz de acaba ne oldu diye düşündük, bilmiyorduk. Dışarı çıktığımızda barut kokusu, elbise kokusu, patlama sesleri vardı. ‘Acaba ne oldu?’ dedik. Rojhat bize yakın yerde şehit düştü. Sabah oldu çıktık bizim aşağı köye gittik işte orda dediler şu yerde olay olmuş dedik ne olmuş oraya sonra gittik o dağa taşı aradık 4-5 saat aradık ondan sonra baktık babası geliyor bir torba dolu kucağında bize doğru geldi. Eşim ile olay yerine gittik. Eşim kucağında bir poşet ile geldi. O poşette Rojhat’ın parçası vardı. Biz kalan parçalarını 45 gün boyunca DNA’sını bekledik. 45 gününü sonunda devletin bize verdiği ise bir poşet oldu ” ifadelerini kullandı.

 

‘MEZARDAN KORKUYORLAR’

 

Bir poşete kendilerine teslim edilen oğlunun mezarını yıllar sonra yaptıklarını söyleyen Firaset Özbek Önkol, “Bunca senedir mezarını yapmadık, bu sene mezarını yaptık. Kaç sene geçti hala tahammülleri yok, bir mezar yaptırıp fotoğraflarını koyduk ona bile tahammülleri yok bir fotoğrafımızı, bir gerillamızın, bir çocuğumuzun fotoğrafını kabul etmiyorlar. İnşallah mezarlarından bile korkarsınız, bugün gördüm mezarlarından bile korkuyorlar” diye konuştu. 

 

‘BU VİCDANSIZLIKTIR’

 

Köye gelen askerlerin mezar taşını kaldırılması yönünde kendilerini uyardığını dile getiren Firaset Özbek Önkol, “Askerlere ‘9 sene oldu, zararları nedir size?’ dedim Onlarda  ‘Fotoğraf vurmuşsunuz leşkerlerin kıyafetleri üstünde biz o kıyafetleri kabul etmiyoruz’ dediler. Mezarlığa saldırı olmasın diye biz de mezar taşını kaldırdık. Bu yapılan zulümdür. Kemiklerimizden rahatsızlar. Bu vicdansızlıktır” şeklinde konuştu. 

 

Devletin barış sürecinin gerekliliklerini yerine getirmek yerine sürekli saldırgan tutumda bulunduğunu kaydeden Önkol, “Mezarlığa geldiklerinde onlara, ‘Barış sürecidir, barıştan bahsediyorsunuz’ dedim, onlar da ‘Doğru; ama daha tam bir şey yok şimdilik durun hele o taşlarınızı da orda bir yerde saklayın, barış olduğunda getirin yine takın’ dediler.  Bu devletin barışa olan yaklaşımıdır. Barışa ciddi yaklaşsınlar” diye belirtti. 

 

‘GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’

 

Saldırılara karşın geri adım atmayacaklarını kaydedene Firaset Özbek Önkol, “Valla sonuna kadar çocuklarımızın arkasındayız. Onların yolundan gideceğiz. Söyleseler de söylemeseler de biz bildiğimizi yapacağız, onların yolunu unutmayacağız, onların yolu bizim yolumuz, hani bizi korkutuyorlar, korkmuyoruz, hayatta olduğumuz sürece yolları bizim yolumuzdur” dedi.

 

MA / Fethi Balaman

 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version