Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, kayyım rektör atamalarına karşı başlattıkları nöbetin 1157. gününde ve direnişin 1720. gününde haftalık açıklamalarını yaptı. Akademisyenler, kampüsün özgürlüklerden arındırıldığını, öğrencilerin girişlerinin engellendiğini ve ağır polis ablukası altında derslerin sürdürüldüğünü belirtti.
ATATÜRK ANITI TARTIŞMASI
Bu hafta açıklamada en dikkat çeken başlık, Kuzey Kampüs’teki Aptullah Kuran Kütüphanesi’nin yıkımı sırasında Atatürk Anıtı’nın zarar görmesi oldu. Üniversite yönetimi anıtın ‘bakım için kaldırıldığını’ savundu ancak akademisyenler, rölyefin yere düşmüş halde fotoğraflandığını vurgulayarak yönetimi şeffaf olmaya çağırdı. Akademisyenler ayrıca, tepeden inme şekilde kurulan İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nde henüz Fakülte Kurulu oluşmadan, atanmış dekanın yönetim kurulu temsilcilerini belirlemesine tepki gösterdi. Bu sürecin, üniversite özerkliğine aykırı ve hukuk dışı olduğu ifade edildi.
ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDEKİ BASKIYA TEPKİ
Kayyım yönetiminin öğrenci kulüpleri üzerindeki yeni düzenlemeleri de gündemdeydi. Kulüplerin aidat toplamasının yasaklandığı, sosyal medya hesaplarının doğrudan yönetimin kontrolüne alındığı ve disiplin soruşturması olan öğrencilerin kulüp yönetimlerine seçilemeyeceği duyuruldu. Akademisyenler bu değişikliklerin ‘öğrenci hayatını baskı altına almak’ amacını taşıdığını belirtti. Öğrencilerin Kuzey Kafeterya protestolarına katıldıkları için haklarında açılan soruşturmaların sonuçlandığını da hatırlatan akademisyenler, 21 öğrenciden 12’sine kınama, diğerlerine ise uzaklaştırma cezaları verildiğini açıkladı.
‘BAŞ EDEMEYECEKSİNİZ’
Akademisyenler, üniversitenin tek sesli ve neşesiz bir alan haline getirilmek istendiğini, buna rağmen direnişin sürdüğünü belirtti: “Baskı, sindirme ve sansürün hangi türüne başvurursanız başvurun, öğrencilerin yaratıcılığı ve dayanışmasıyla baş edemeyeceksiniz.” Akademisyenler, özgür ve özerk bir üniversite kurulana kadar direnişi sürdüreceklerini yineledi.
Kaynak: Haber Merkezi
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***