İktidara yakanlığıyla bilinen medyanın ‘tetikçi’ isimlerinden Cem Küçük, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ‘sipariş ve onaylanmış’ soru sorulduğunu, istenmeyen soruların ise İletişim Başkanlığı tarafından ‘elendiğini’ itiraf etti. Küçük, Türkiye gazetesinde yer alan bugünkü yazısında, “Peki gerçek ne? İletişim Başkanlığı uçaktaki her gazeteciden soracağı soruları alıyor. Evet aynı sorular olmasın diye dikkat ediliyor. Ama İletişim Başkanlığı aykırı ya da sorulmasını istemediği soru varsa onları da çıkarıyor. Neden böyle bir uygulama yapılıyor, anlamış değilim…” ifadelerini kullandı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a uçağına aldığı gazete ve televizyon çalışanları tarafından ‘sipariş, onaylanmış soru’ sorulduğunun ortaya çıkması, bu konudaki tartışmaları da alevlendirdi. Son ABD ziyaretinde uçakta bulunan isimlerden biri de Ahmet Hakan’dı… Hakan, dün kaleme aldığı yazısında bu iddiayı yalanlarken doğruladı. Hakan, “Cumhurbaşkanı’na sorulan sorular üzerinden yine başladılar kapkara propagandaya.” diyerek yazısına başlayan Hakan, ardından şunları yazdı: “Yöntem şu: İletişim Başkanlığı, gazetecilere “Hangi soruları soracaksınız” diye soruyor. (..) Soracağımız soruyu özgürce, hiçbir kısıtlama olmaksızın iletiyoruz İletişim Başkanlığı’na. İletişim Başkanlığı da sorulara asla müdahale etmeden bir sıralama yapıyor. Basın toplantısında da Cumhurbaşkanı’na dilediğimiz gibi soruyu soruyoruz.” ifadelerini kullandı.
AKP’nin ‘tetikçi’ kalemlerinden Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, bu itirafı bir adım daha ileri taşıdı ve İletişim Başkanlığı’nın ‘istenmeyen soruların sorulmasını engellediğini’ itiraf etti. “Uçaktaki soru meselesi…” başlıklı yazısında Küçük, şunları yazdı:
“Birkaç gündür Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York dönüşü uçakta gazetecilerin sorduğu sorularla ilgili konu gündemde.
Muhalifler ayrı bir şey söylüyor, hükûmet yanlıları ayrı. Peki gerçek ne? İletişim Başkanlığı uçaktaki her gazeteciden soracağı soruları alıyor. Evet aynı sorular olmasın diye dikkat ediliyor. Ama İletişim Başkanlığı aykırı ya da sorulmasını istemediği soru varsa onları da çıkarıyor. Neden böyle bir uygulama yapılıyor, anlamış değilim…
Aslında bu yanlış bir uygulama. Cumhurbaşkanı Erdoğan en zor zamanlarda manşetlerle çarpışa çarpışa geldi. Medya hep muhalifti. Şimdi medyanın çoğunluğu hükûmet yanlısı. Zaten ters ne sorabilir ki uçaktaki gazeteciler!..
F-16, F-35 alımı, LNG gaz, Boeing konuları Erdoğan’a sorulabilirdi. Millet bu konular gündeme gelmeyince hâliyle neden sorulmadı diye soruyor. Kaldı ki Erdoğan ters sorulardan memnuniyet duyar. Ve hakkıyla da her soruyu cevaplar. Hatırlayın, uluslararası gazeteciler Erdoğan’a ne zor sorular sordu. Ne oldu? Erdoğan hepsinin ağzının payını verdi…
FETÖ’cü gazeteciler 17/25 Aralık’ta sorular soruyordu. Erdoğan hepsini ezip geçiyordu. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan için zor soru diye bir şey yoktur.
Ben mesela uçakta olsam “neden ABD’den LNG, sıvılaştırılmış gaz aldık?” diye sorardım. “Azerbaycan, Rusya, Katar, Nijerya, İran’dan zaten alırken 20 yıl içinde 42 milyar dolarlık gazı ABD’den neden aldık?” diye ısrar ederdim. Üstelik Amerikan gazı Rus gazından üç kat daha pahalı!
“Gazze konusunda ABD ile nasıl bir sonuca varıldı?” sorusunu da sorardım. Bunlar meşru ve sorulması gereken konular. Hâliyle bunlar Erdoğan’a sorulmayınca, neden gündeme gelmedi diye tartışılıyor.
Bu arada bir konu daha var. Ben İletişim Başkanlığı yerinde olsam, ılımlı muhalif gazetecileri de uçağa alırım. Normalleşme olacaksa bu önemli. Onlar da soru sorsun. Özgür Özel de yaptığı ziyaretlere hükûmet yanlısı gazetecileri çağırsın. Belki siyasi kutuplaşma böylece azalabilir.”
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***