Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Bakanlığın dile getirdiği binde 2 kambiyo vergisi işlem harcıdır, kur farkı kazançlarının vergilendirilmesiyle ilgisi yok

Bakanlığın dile getirdiği binde 2 kambiyo vergisi işlem harcıdır, kur farkı kazançlarının vergilendirilmesiyle ilgisi yok


Yeni Şafak yazarı Özgür Bayram Soylu, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın döviz kazançlarının kapsam ve mahiyetine göre vergilendirildiği açıklamasına yönelik, “Dile getirdiği binde 2 kambiyo vergisi, teknik olarak yalnızca bir işlem harcıdır; kur farkı kazançlarının vergilendirilmesiyle hiçbir ilgisi yoktur. Dolayısıyla bu iki mekanizmayı aynı kefeye koymak, ekonomi politiğin özünü bilerek ya da bilmeyerek bozmak demektir” dedi. 

İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinin, “krizin ana nedeninin dövizden vergi alınmaması” olduğu ve “bireysel döviz kazançlarından yüzde 25 vergi alınması gerektiği” yönündeki haberinin ardından Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan açıklama gelmişti. Açıklamada, “Ticari olup olmadığına veya kazanç sağlanıp sağlanmadığına bakılmaksızın, işlem tutarı üzerinden binde 2 oranında kambiyo vergisi alınmaktadır. Bireysel döviz işlemlerinin vergi dışı bırakılması söz konusu değildir. Bu tür işlemlerden elde edilen kazançlar kapsam ve mahiyetine göre vergilendirilmektedir” denilmişti.

TIKLAYIN – Yeni Şafak’ın “döviz kazançlarından vergi alınmıyor” haberinin ardından Bakanlıktan açıklama: Kazançlar kapsam ve mahiyetine göre vergilendiriliyor

Yeni Şafak yazarı Özgür Bayram Soylu konuyu köşesine taşıdı. Soylu, yazısında şu ifadeleri kullandı:

“Bakanlığın gazete manşetine cevaben dile getirdiği binde 2 kambiyo vergisi, teknik olarak yalnızca bir işlem harcıdır; kur farkı kazançlarının vergilendirilmesiyle hiçbir ilgisi yoktur. Dolayısıyla bu iki mekanizmayı aynı kefeye koymak, ekonomi politiğin özünü bilerek ya da bilmeyerek bozmak demektir. ‘Zaten binde 2 kambiyo vergisi alıyoruz’ söylemi teknik olarak doğru olsa da hakikati gölgelemektedir; çünkü kambiyo vergisi kazanç üzerinden alınan bir vergi değildir. İşlem harcını kur farkı vergisiyle aynı kefeye koymak, depremi kibritle söndürmeye kalkışmak kadar nahif bir yaklaşım ve ancak “şeklen var ama fiilen yok” diye tanımlanabilecek bir tedbir görüntüsü sergiliyor. Daha da ironik olan, bu savunmanın kamuoyunu ikna etmek bir yana, kur spekülasyonuna âdeta üstü kapalı bir davetiye çıkarmasıdır; sanki “rahat olun, siz kazanmaya devam edin, biz zaten binde 2 aldık, gerisi size armağan” deniyormuş gibi duruyor.”

Yazının tamamı için tıklayın 

Exit mobile version