DÊRSIM – Dêrsim’de “güvenlik” gerekçesiyle boşaltılan köyüne 30 yıl sonra geri dönen Bülent Gözlü, “Dönüşler için köy heyetleri kurulmalı. Döndüğüm için mutluyum. Kendi topraklarımda mücadeleye devam edeceğim” dedi.
Kürdistan kentlerinde 90’lı yıllarda uygulanan “güvenlikçi” politikalar nedeniyle yüzlerce köy yakılıp yıkıldı ve zorla boşaltıldı. Meclis’te kurulan komisyonun 14 Ocak 1998 tarihli raporuna göre; Dêrsim’de 183 köy ve 823 mezra boşaltıldı. O süreçte köylerinden zorla göç ettirilenlerin sayısı ise 40 bini aşkın.
Çatışmasızlık süreçlerinde köylere geri dönüşler olsa da bu durum yasaklar ve askeri operasyonlar nedeniyle devam etmedi. Buna rağmen köylerine dönen yurttaşlar da bulunuyor. Bunlardan biri olan 50 yaşındaki Bülent Gözlü, 1994 yılında boşaltılan Dêrsim merkeze bağlı Kabun Köyü’ne 30 yıl sonra geri döndü. Gözlü, hayvancılıkla geçimini sağlarken, geçen yıl köye temelli döndüğünü kaydetti. Gençlerin dönmediğini aktaran Gözlü, kendisi gibi köyüne dönmek isteyen birçok kişinin olduğunu ve başlatılan sürecin de bir fırsat olduğunu ifade etti.
Köyleri boşaltıldığında öğrenci olduğunu anımsatan Gözlü, o yaşlarda birçok şeyle karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Uğradıkları baskı karşısında ailesiyle birlikte köyden ayrıldıklarını anımsatan Gözlü, koruculuk dayatmasını kabul etmedikleri için şiddetin her türlüsü ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Gözlü, “O süreçte köyden ilk çıkanlar biz olduk. Askeriyenin köylünün üzerinde bir baskısı vardı. Her gün geliyorlardı, ‘Burayı boşaltacaksınız ve buralardan gideceksiniz’ şeklinde tehdit ediyorlardı. O zaman insanlar elindeki her şeyini bedava niyetine verip köyden çıkmak zorunda kaldı. İnsanların evleri bombalandı” dedi.
‘DÖNDÜĞÜM İÇİN HUZURLUYUM’
Gözlü, “Aslında doğup büyüdüğü yerde yaşamak isteyen bir sürü insan var. Buraya gelmeyi hayallerinde taşıyorlar. Özlem mi desem, istek mi desem bilemiyorum. Ama buraya geldiğimi için mutluyum. Temiz hava, doğup büyüdüğün yer, sessiz dağlar… Her şey sana ait. Kendi coğrafyamda, kendi topraklarımda mücadele vermeye devam edeceğim. Geri dönüş yapmadan önce işletmecilik yapıyordum. Onları bıraktım ve şimdi hayvancılık yapıyorum. Merada 90’lı yıllardaki o savaşın kalıntıları halen duruyor. Bombalama nedeniyle ölen hayvanların semerleri, yularları da halen duruyor. Savaş hiç kimseye artı getirecek bir şey değil” diye belirtti.
‘ADIM ATILMALI’
Çatışmalı sürecin sona ermesinin herkesin talebi olduğuna dikkati çeken Gözlü, “Devlet bu konuda samimi adımlar atmalıdır. Süreçle ilgili kafamda soru işaretleri var. Çünkü daha önce de bir barış süreci vardı. O barış sürecinin içerisinde devlet bir oyalama taktiği yaptı. Bütün yerlere karakol yaptı. Kendine göre bir şey yaptı. Bir daha bunların yaşanmamasını umuyorum. Eğer gerçekten barıştan, adaletten ve hukuktan yanaysak Türkiye’deki siyasi tutsakların bir an önce bırakılması gerekiyor. Yani pratikte de adımlar atılmalı, bir şeyler yapılmalı” diye konuştu.
GERİ DÖNÜŞLER
Gözlü, süreçle birlikte köylerinden çıkarılanlar için de çalışmaların yapılması gerektiğini belirterek, “İnsanlara ancak siyasi partilerin örgütsel olarak bir çalışması olursa köye dönüşü uygulayabilir. Daha önce de çalışmalar yapılmıştı. Siyasi partiler tarafından yeniden bir örgütleme çalışması olursa ve insanlarla temasa geçilirse daha iyi olur. Köye gelmek sorun değil çünkü köye gelen için ev yok; tarlası, ağacı, her şeyi yerle bir olmuş. Mesele sadece geri dönmek değil. Yani bunun alt yapısını da oluşturmak gerekiyor. Bunun için köy heyetleri ve dayanışmasının kurulması gerekiyor” dedi.
MA / Şirvan Şilan Çil
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***