Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

“Rab, İsrail’in yanında durmamı istedi” demişti. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Ugandalı hâkime ne yapacak?

“Rab, İsrail’in yanında durmamı istedi” demişti. Uluslararası Ceza Mahkemesi, Ugandalı hâkime ne yapacak?


Uluslararası Adalet Divanı’nın (UCM) başkan yardımcısı olan Ugandalı hâkim, geçtiğimiz yıl iki davada verdiği oylarla dikkat çekmişti.

Ocak 2024’te 17 üyeli UAD heyeti, İsrail’in Gazze’de soykırım işlediğinin “makul” olduğu yönünde karar verdiğinde, Sebutinde mahkemenin kabul ettiği altı geçici tedbirin tamamına karşı oy veren tek hâkim oldu.

Altı ay sonra ise, 15 üyeli mahkemenin İsrail’in onlarca yıldır süren Filistin topraklarındaki işgalinin “hukuka aykırı” olduğuna hükmettiği davada, yine tek muhalif oy onundu.

Bu tavırları nedeniyle kendi hükümetinin de aralarında olduğu çevrelerden eleştiriler aldı.

Sebutinde, geçtiğimiz günlerde Kampala’daki Watoto Kilisesi’nde yaptığı konuşmada konuya ilk kez açıkça değindi.

“Şu anda İsrail’e karşı yaklaşık 30 ülke var,” dedi cemaate. “Rabbin, İsrail’in tarafında durmam için bana güvendiğini biliyorum. Bütün dünya İsrail’in karşısındaydı, ülkem de dahil.”

Orta Doğu’daki gelişmelerin “ahir zamanın” işaretlerinden olduğuna inandığını söyleyen Sebutinde, “Tarihin doğru tarafında olmak istiyorum. Zamanın tükendiğine inanıyorum,” diye ekledi.

‘Alışılmadık ve sakıncalı’

Bir ICJ yargıcının devam eden davalar hakkında kamuya açık biçimde görüş açıklaması, özellikle hukukçular tarafından dikkat çekici bulundu.

ICJ’de görev yapmış hukuk profesörü Michael Becker, hâkimlerin görev yemini gereği “tarafsız ve vicdanlı” hareket etmeleri gerektiğini hatırlattı:

“Bir UCM hâkiminin sürmekte olan bir dava hakkında kamusal alanda görüşlerini açıklaması asla iyi bir fikir değildir. Bir tarafın ‘yanında’ olduğunuzu söylemek daha da kötüdür. Dinî inançlar tek başına sorun değildir. Ama hukuk, sınırlar çizer ve yargıçların kararlarını tanınan hukuk kaynaklarına dayanarak gerekçelendirmesini zorunlu kılar. UCM Statüsü’nün 38. maddesi uluslararası hukukun kaynaklarını sayar; Tanrı’nın sözü bunların arasında değildir.”

Uluslararası hukuk uzmanı Sergev Vasiliev de Sebutinde’nin bu sözlerini “alışılmadık ve sakıncalı” buldu:

“Ne kadar vicdanlı olursa olsun, Tanrısal görevinin İsrail’in yanında durmak olduğunu söylemesi, makul bir gözlemci için tarafsızlığı tartışmalı hale getiriyor.”

Sebutinde’nin İsrail işgaline ilişkin yazdığı karşı oy gerekçesi bu yıl başında intihal suçlamalarına hedef olmuştu.

15 üyeli heyet, İsrail’in işgalini “hukuka aykırı” bulurken, Sebutinde karşı çıktı. Ancak 19 Temmuz 2024 tarihli muhalefet şerhinde, İsrail yanlısı kaynaklardan, eski bir ABD’li yetkilinin köşe yazısından, Wikipedia’dan ve BBC’den cümleleri neredeyse kelimesi kelimesine aldığı öne sürüldü.

Filistinli bir araştırmacının hazırladığı ve Norman Finkelstein’ın yeni kitabında yer alacak çalışmaya göre, Sebutinde’nin metninin en az %32’si intihaldi.

Becker, “İntihal iddiaları ışığında, bu son yorumları hâkimin hukuka veya delillere bakmaksızın belirli sonuçlara ulaşmaya kararlı olduğu izlenimini pekiştiriyor,” dedi.

Sonuçları olacak mı?

Güney Avustralya Üniversitesi’nden hukuk öğretim üyesi Juliette McIntyre, Sebutinde’nin bu tutumunun UCM Statüsü’nün 20. maddesi uyarınca verdiği yemini ihlal edebileceğini söyledi:

“Mahkeme, 24. maddeye dayanarak kendisinin davadan çekilmesini isteyebilir,” dedi. Başkan, özel bir neden görürse bir hâkimin davaya katılmamasını talep edebiliyor. Hâkim reddederse, mahkeme karar veriyor.”

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün eski direktörü Kenneth Roth da Sebutinde’nin davadan çekilmesi gerektiğini söyledi.

Becker ise mahkemenin hâkimini zorla çekilmeye mecbur bırakmasının çok ender olduğunu belirtti: “ICJ, meslektaşlık geleneği nedeniyle böyle adımlar atmaktan kaçınır. Bu nedenle, sözleri çok uygunsuz olsa da mahkemenin en iyi seçeneği hiçbir şey yapmamak olabilir.”

Vasiliev ise resmî sonuçların olası olmadığını, ancak Sebutinde’nin hem kendi itibarına hem de ICJ’nin saygınlığına zarar verdiğini söyledi: “Mahkemenin ihtiyaç duyacağı türden bir dikkat değil bu. Ne yazık ki UCM tarihinde benzeri yok.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version