Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Diyanet’in ‘miras’ açıklaması: Yangın alanına dönen gündemden uzaklaştırma çalışması

Diyanet’in ‘miras’ açıklaması: Yangın alanına dönen gündemden uzaklaştırma çalışması


Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bugün Türkiye’deki tüm camilerde okutulan Cuma hutbesinde, kadın ve erkeğin mirastan eşit pay almasının “dine aykırı” olduğu iddia edildi. Diyanet’in mesajında, “Kişinin; kız çocuklarını mirastan mahrum bırakması, kız çocuklarının da Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” denildi.

Türk Medeni Kanunu kadın ve erkeğin miras bakımından eşit hakka sahip olduğuna hükmederken, Diyanet’in açıklamasında kadının eşit pay talep etmesinin “kul hakkı” olacağı ileri sürüldü.

Gazeteci Çiğdem Toker, X hesabından paylaştığı mesajında, miras hukukuna muhalefet eden bu açıklamanın aynı zamanda Anayasaya da aykırı olduğunu vurguladı.

“Diyanet İşleri Başkanlığı, bugünkü Cuma hutbesinde yer alan kız çocuklarının miras payına dair ifadeyle sadece Medeni Kanun’u değil, kendisinin görev ve yükümlülüğü madde 136’da tanımlanan Anayasa’yı da ihlâl ediyor” diyen Toker Anayasa’nın 136’ıncı maddesini şu sözlerle hatırlattı:

“Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, lâiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.”

“Diyanet özetle, Miras kanununa uymak kul hakkı yemektir diyor” ifadesini kullanan gazeteci Nevşin Mengü de, sosyal medya üzerinden yayınladığı mesajında, “Merak ediyorum iktidar mensubu kadın siyasetçilerimiz ne düşünüyorlar?” sorusunu gündeme getirdi.

Diyanet’in cuma mesajına Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonuda tepki gösterdi.

Federasyon’un X hesabından paylaşılan yazılı açıklamada, “15 Ağustos Cuma günü belirlenen hutbe ile Diyanet İşleri Başkanlığı, miras paylaşımında ‘ilahi adalet’ söylemiyle kadınların medeni kanunla kazanılmış haklarını tartışmaya açmaya çalışarak toplumun bu konudaki tepkisini ölçmekte ve aynı anda bir yangın alanına dönen gündemden uzaklaştırma çalışmasını yapmaktadır. Bu stratejiyi artık çok iyi biliyoruz” denildi.

Kadın cinayetleri başta olmak üzere kadınların günlük hayatta karşılaştığı ciddi problemler hatırlatılan açıklamanın devamında, “Miras hakkına dair dini söylemleri gündeme taşırken, kadın cinayetleri, çocuk istismarları, cinsel şiddet vakaları karşısında derin bir sessizliğe bürünmek, toplumun en kırılgan kesimlerini korumak yerine onların haklarını budamaktır” ifadeleri yer aldı.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version