Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Cezaevi önünden seslendiler: Provokasyonlara karşı önlem alın


AMED – MED TUHAD-FED, TUAY-DER VE ÖHD tarafından yapılan açıklamada son günlerde cezaevlerinde artan hak ihlallerine karşı önlem alınması çağrısı yapıldı. 

 

Amed D Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde Semra Akgül adlı tutsağın anjiyo için kaldırıldığı kentteki hastanede kolluk tarafından tehdit edilmesi ve birçok cezaevinde yaşanan benzer hak ihlallerine dair Diyarbakır Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yapıldı. MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şubesi ve Tutuklu Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) tarafından yapılan açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed il ve ilçe örgütü üyeleri de katıldı. 

 

“Yaşamı savunmak barışı inşa etmektir” pankartının ardından konuşan ÖHD Amed Şube Eşbaşkanı Muhittin Muğuç, “Barış ve Demokratik Toplum” sürecinde cezaevlerinde kısmi iyileşmelerin olduğunu ancak Amed, Xarpet ve Sincan cezaevlerinde provokatif eylemlerin olduğunu söyleyerek buna tepki gösterdi. 

 

Ardından TUAY-DER Amed Eşbaşkanı Yeter Erel Tuma, Türkiye’de yaşayan tüm halklar ve inanç topluluklarının bugün her zamankinden daha güçlü bir biçimde barış, adalet ve demokratik çözüm talebini yükselttiğini söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrının milyonların özlem duyduğu demokratik toplum ve onurlu barışın yeniden inşası için tarihsel bir imkân sunduğunu belirten Yeter Erel Tuma, “Bu çağrı; inkârın, şiddetin ve imha politikalarının son bulması, toplumsal sorunların diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesi yönünde güçlü bir iradenin ifadesidir. Ancak gelinen aşamada, özellikle hapishanelerde uygulanan sistematik baskı ve tecrit politikaları, bu çağrının ruhuna ve toplumsal barışa dönük umutlara açıkça saldırmaktadır. Demokratik siyaseti, toplumsal muhalefeti ve barış özlemini bastırmaya yönelik bu uygulamalar; yalnızca bireyi değil, toplumu da zihinsel, sosyal ve moral açıdan çökertmeyi hedeflemektedir. Hapishaneler, bugün yalnızca mahpusları değil, toplumu ve barış umudunu hedef alan bir tecrit ve işkence politikasının mekânına dönüştürülmüştür” dedi. 

 

‘TUTSAĞA TEHDİT’

 

Bu politikanının en çarpıcı örneklerinden birinin Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşandığını belirten Yeter Erel Tuma, “Ameliyat sonrası hastanede bulunan bir kadın tutsağa, görevli jandarmalar tarafından ‘Bunu ortadan kaldıralım’ ve ‘Bir gün kapıları açın da tüm teröristleri yok edelim’ şeklinde tehditlerde bulunulmuş, bu durum hem tutsaklarda hem de hapishane idaresinde ciddi endişe yaratmıştır” dedi. 

 

Ancak bu açık nefret suçu ve tehdit içeren sözlere rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediğini ifade eden Yeter Erel Tuma, “Bu cezasızlık pratiği, hapishanelerde güvenlik güçlerinin sınırsız yetkiyle hareket ettiğini ve denetlenmediğini bir kez daha ortaya koymaktadır” diyerek benzer uygulamaların Sincan Kadın Cezaevi’nde 12 tutsağa 1 ay süreli ziyaretçi ve iletişim yasağı cezası, Erzincan ve Elazığ Yüksek Güvenlikli ve Kadın Cezaevlerinde yaşananlar da yer aldığını söyledi. 

 

Yeter Erel Tuma, “Unutulmamalıdır ki, hapishaneler aynı zamanda demokrasinin ve barış iradesinin sınandığı alanlardır. Halkların özgür, eşit ve onurlu yaşam talebi; hapishanelerde uygulanan tecrit, şiddet ve inkâr politikalarıyla bastırılamaz. Demokratik bir toplum, ancak hak ve özgürlüklerin tanındığı, insan onurunun korunduğu bir zeminde inşa edilebilir” şeklinde konuştu. 

 

TALEPLER SIRALANDI

 

Yeter Erel Tuma son olarak şu talepleri sıraladı: “Hapishanelerde yaşanan işkence ve kötü muamele uygulamalarının derhal sona erdirilmesini, Sorumlu infaz koruma memurları ve hapishane idaresi hakkında etkin, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma başlatılmasını, Tüm tutsakların sağlık, güvenlik ve temel haklarının güvence altına alınmasını, İnfaz yakma uygulamasının sona erdirilmesi ve idare ile gözlem kurulunun hukuki dayanaktan yoksun tahliyenin ertelenmesi kararlarının kaldırılmasını talep ediyoruz. Hapishanelerde sürdürülen yok etme politikalarına karşı susmayacak; hukuki ve toplumsal mücadelemizi kararlılıkla yükselterek sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.”

 

‘PROVOKASYONLARA ÖNLEM ALINMALI’

 

Ardından söz alan DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya da Semra Akgül’ü cezaevinde ziyaret ettiğini ve yaşananları aktardı. Adalet Kaya, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na soru önergesinde sorduğu soruları yöneltti. Adalet Kaya son olarak, “Çok önemli bri süreçten geçiyoruz. Bu süreç cezaevinde dışarıda ya da başka bir yerde sabote edilmek isteyen kişiler tarafından ne yazıkki provokasyonlara açık bunun önlenmesi için gerekli tedbirler yetkiler tarafından derhal alınmalıdır” dedi. 

 

Açıklama atılan sloganların ardından son buldu.

 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version