Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Boşa çalışmış olacağız diye korkumuz, kaygımız var

Boşa çalışmış olacağız diye korkumuz, kaygımız var


Yozgat’ta bu yıl 7 bin 160 dekarlık alanda yağlık, yaklaşık 10 bin dönümün üzerinde de çerezlik ayçiçeği ekimi yapıldı. Ayçiçeği üreticilerinden Kamuran Aslan, “Ülkeyi yönetenler tarafından ihracatçının önü kapatılır, sadece iç piyasaya, iç tüketime yönelik bir pazarlama ortamı çıkacak olursa yine dibe vuracak bu iş. Yine boşa para harcamış olacağız, yine boşa çalışmış olacağız, diye korkumuz kaygımız var ” dedi.

Yozgat il genelinde bu yıl 7 bin 160 dekarlık alanda, yağlık ayçiçeği ekiminin yapıldığını duyuran valilik, “Yozgatlı çiftçilerimizin emeğiyle bu verimli topraklar, şehrimizi tarımda bir adım daha öne taşıyor. Tüm çiftçilerimize bereketli kazançlar diliyoruz ” açıklamasında bulundu.

Yozgat’ın Yerköy ilçesinde ise bu yıl şekerpancarı ekilmeyen alanlara çerezlik ayçiçeği ekildi. 10 bin dönüm alanın üzerinde çerezlik ayçiçeği eken bölge çiftçisi, hasatta bekledikleri verimi alabileceklerini söyledi. Çiftçiler, alım fiyatlarının önceki yıllarda olduğu gibi maliyetlerin altında kalmasından endişe duyuyor.

“Maliyetlerimiz alabildiğine, anormal derecede yükselmekte”

Yozgat Yerköy Akpınar Köyü çiftçilerinden 67 yaşındaki Kamuran Arslan, emekli işçi olduğunu, yaklaşık 30 yıldır da tarımla uğraştığını söyledi. Yerköy’de 10 bin dönümün üzerinde ayçiçeği ekiminin yapıldığını kaydeden Arslan, şöyle konuştu:

Bu bölgede genelde kıraç arazilerde buğday, arpa, nohut, mercimek çiftçiliği yapılır. Sulu tabir ettiğimiz arazilerde de mümkün olduğu kadar kavun, karpuz, çekirdek, kabak vesaire gibi alternatif ürünlere yönelmekteyiz. Bu ürünlerin içerisinde hiçbirinin devlet destekli garantisi olmadığı için pancar da ekemediğimiz için çoğu yerde çoğu zaman da ayçiçeğine yönelmekteyiz, çerezlik ayçiçeğine. Çerezlik ayçiçeği fiyatlarında da yıllardır tabana yayılmışlık söz konusu. Bunun altında yatan etken genelde girdi fiyatlarının çok yüksek olması. Tohum, gübre fiyatlarının yıllık adeta yüzde 100’lere varan oranda artması, mevsimlerin anormalliği nedeniyle normalde iki suyla, üç suyla sulayabildiğimiz yerin dört suya, beş suya çıkmış olması, su kaynak yetersiz kalması, yağışların olmamasından da kaynaklı olarak maliyetlerimiz alabildiğine, anormal derecede yükselmekte.”

“Umarım bizi yönetenler bu serzenişlerimizi duyarlar”

Çiftçinin sesinin duyulmasını isteyen Arslan, şöyle konuştu:

Çekirdekler Yerköy itibarıyla bu sene fena gözükmüyor. Ancak çok umutlu değiliz. Sebebi de yarın dört gün sonra ülkeyi yönetenler tarafından ihracatçının önü kapatılacak olur ise sadece iç piyasaya yönelik, iç tüketime yönelik bir pazarlama ortamı çıkacak olursa yine dibe vuracak bu iş. Yine boşa yayılmış olacağız, yine boşa çalışmış olacağız, diye korkumuz kaygımız var. Umarım bizi yönetenler bu serzenişlerimizi duyarlar. Çekirdeklerin gerçek anlamda ihracatçının önü de açılarak ihracat yapılıp, dışarıya gönderilmesi halinde ciddi anlamda gerçek fiyatını bulabilir ise üç beş kuruş para kazanma ihtimalimiz var. Aksi takdirde nohut, mercimek gibi biçilmeyen, yanan ekinler gibi bedavaya çalışmış olacağız yine. Üreterek batma diye tabir edeceğim bunu artık.” 

“İlaçlar, gübreler, tohum vesaire bunların fiyat artışları zaten bir önceki yıla oranla kesinlikle yüzde 100’e yakın oranda”

Kamuran Arslan, girdi maliyetlerinin yüzde 100 oranında arttığına da dikkat çekerek, şunları söyledi:

Dönümünde 250 kiloyla, 450 kilo arasında verim alma ihtimali var. Bunların dönüm başı maliyeti 11-12 bin lira civarı bir rakam tekabül etmektedir. Bu maliyet olarak 30-35 liranın üzerinde bir rakam, kilo başına. Bize tekabül, bize maliyeti 30-35 lirayı bulmaktadır. Para kazanabilmemiz için en az 70-80 lira olması gerekiyor ki bir şey anlayabilelim. Çalışmamıza, verdiğimiz emeğe değsin istiyoruz. Bir önceki yılda işçinin maliyeti 700 lirayken, çapa maliyeti bu yıl çıktı bin 100 yüz liraya en basit örneği. O da yine en ucuzu işçilik diyebileceğiz biz. İlaçlar, gübreler, tohum vesaire bunların fiyat artışları zaten bir önceki yıla oranla kesinlikle yüzde 100’e yakın oranda. Bu anlamda çiftçinin para kazanma ihtimali yok gibi görülüyor. Devlet kendi alsın demiyoruz ama en azından alternatif bir yöntem olarak ihracatçının önünü kapatmasın. Dışarıya ihraç edilebilsin, ihraç edilebilmesi halinde belli oranda fiyatlar yükselecektir. Bu da çiftçiyi kısmen de olsa tatmin edecektir. Aksi takdirde sadece iç tüketime yönelik pazarlama şansı yakaladığımız, pazarlama durumuna düştüğümüzde yine bedavaya gidecektir çekirdekler.” (ANKA)

Exit mobile version