İSTANBUL – İHD İstanbul Şube Başkanı Jiyan Tosun, hasta tutsakların tahliyesi için bir an önce adım atılması gerektiğini belirterek, “Hasta mahpusların Eylül ve Ekim’i bekleyecek durumları yok. Yaşamları tehlikede” dedi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre cezaevlerinde en az bin 412 hasta tutsak bulunuyor. Bu tutsaklardan 161’i kadın, bin 251’i ise erkek. Ağır hasta tutsakların sayısı 335 olarak açıklanırken, bunlardan 230’u tek başına yaşamını idame ettiremiyor ve 105’inin desteğe ihtiyacı var.
MED TUHAD-FED ve Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) geçtiğimiz günlerde hazırladığı raporda da, 115 cezaevinden 3 bin 500 başvuru yapıldığı, 631 hasta tutsağın yaşam mücadelesi verdiği belirtildi.
TUTSAKLARIN YAŞADIKLARI SORUNLAR
İHD İstanbul Şubesi Başkanı Jiyan Tosun, tutsakların ya “milli güvenliğe karşı tehdit” gerekçesiyle ya da Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) düzenlediği “cezaevinde kalabilir” raporları nedeniyle tahliye edilmediğini belirtti. Her iki gerekçenin de yasalardan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Jiyan Tosun, “Bu iki husus kaldırılırsa daha uygun durumlar ortaya çıkacaktır. Tam teşekküllü devlet hastaneleri ya da üniversite hastanelerinden alınacak raporların kabul edilmesi halinde birçok mahpus cezaevlerinden çıkacaktır. ‘Genel güvenliğe tehdit oluşturup oluşturmadığı’ şeklindeki mevzuat değiştirilmeli” dedi.
Jiyan Tosun, tahliye edilmeyen hasta tutsakların farklı sorunlarla da karşı karşıya olduğunu söyledi. Jiyan Tosun, “Tedavi süreçlerinin aksatılması, ring araçlarında darp, hastane sevklerinin yapılmaması, yetersiz beslenme gibi nedenler de durumlarını ciddi hale getiriyor. Sadece tahliye edilmemeleri değil, yeterli sağlık hizmetlerine erişememeleri de en büyük sorunlardan birisidir. Kelepçeli muayene durumu da söz konusu. Özellikle diş çekimlerinde ya da ameliyatlar sırasında kelepçeli muayene yapılması en büyük sorunlardan biri. Bu durum insanlık onuruyla bağdaşmıyor. Bu noktada çok sayıda şikayet alıyoruz” şeklinde konuştu.
ÖLÜM SINIRINDA TAHLİYE!
Bazı tutsakların ölüm sınırında tahliye edildiğini söyleyen Jiyan Tosun, “Daha erken evrede tahliye edilse belki yeterli tedaviye ulaşacak ve yaşayabilecek. Hastalıklarının son evresinde en azından aileleri ve sevdikleriyle bir hayat sürecek. Daha ağrısız ve insani koşullarda hayatlarını sürdürecekler. Ama ne yazık ki bu imkan da tanınmıyor. Ölümüne 1-2 hafta kala bu insanlar tahliye ediliyor” dedi.
Hasta tutsakların tahliyesi için derneğin çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Jiyan Tosun, “Her hafta açıklama yapıyoruz. Raporlarımızı açıklıyor ve Adalet Bakanlığına gönderiyoruz. Daha fazla cezaevi gezip tespitlerde bulunuyoruz. Duyarlılık oluşması adın. Bunların etkili olduğu zamanlar oluyor. ‘F Oturması’nda durumlarını paylaştığımız hastalar için iyileşme olduğunu görüyoruz. Örneğin tedaviye götürülmüyorsa, sürecin iyi yürütüldüğüne dair geri bildirimler alıyoruz” diye konuştu.
‘MAHPUSLAR EYLÜL-EKİM’İ BEKLEYEMEZ’
Kürt sorunu bağlamında devam eden süreçte hasta tutsakların henüz bırakılmamasının hayal kırıklığı yarattığını dile getiren Jiyan Tosun, “Bu durum samimiyet açısından da bir hayal kırıklığı yarattı. Eylül ve Ekim’de yeni bir düzenleme yapılacağı üzerinden tartışmalar oluyor. Ama hasta mahpusların Eylül ve Ekim’i bekleyecek durumları yok. Özellikle bunu vurgulamak gerekiyor. Hasta mahpusların bir an önce bırakılmaları gerekiyor. Kaldıkları her gün onların yaşamlarını tehlikeye atıyor” uyarısında bulundu.
FATMA TOKMAK’IN DURUMU
Jiyan Tosun, müvekkili olan ağır hasta tutsak Fatma Tokmak’ın durumuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Onun durumu her gün daha da kötüleşiyor. Yürüyemediğini, uyuyamadığını bize söyledi. Bize ‘Ziyaretime gelmeyin, cezaevinin asansörü bozuk ve ben merdivenleri çıkamıyorum, inemiyorum. Bu beni çok zorluyor’ demişti. Görüşlere dahi çıkmak istemiyor, durumu bu kadar ağır. Biz bırakılması için başvuru yaptık. Ama onunla ilgili de henüz bir gelişme yok. Bir ameliyat olmasından söz ediliyor ve o ameliyat için de geç kalındığı söyleniyor.”
Jiyan Tosun, şöyle devam etti: “Çağrımız öncelikle bütün hasta mahpusların bırakılması ve bunun sadece ATK raporlarına dayandırılmaması. Yeterli beslenme, her ay hekime ulaşma, tedaviye ulaşma, tedaviyle ilgili sağlıklı bilgi verilmesi gerektiğini söylüyoruz.”
MA / Ömer İbrahimoğlu
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***