Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

26 Ağustos’ta grevi uygulamaya geçirmek mecburiyetindeyiz

15 gün içinde grev kararı alacağız


TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi çerçeve protokolünde anlaşma sağlanamaması halinde gelecek hafta ortasında grev ilanını asmak mecburiyetinde olduklarını belirterek, “En son 26 Ağustos’ta grevi uygulamaya geçirmek mecburiyetindeyiz” dedi.

TÜRK-İŞ’in, kamudaki yaklaşık 600 bin işçinin mali haklarına ilişkin toplu iş sözleşmesi çerçeve protokolüne yönelik hükümetin sunduğu teklifin, mevcut ekonomik koşullar karşısında kabul edilemeyeceği gerekçesiyle başlattığı eylem planı kapsamında konfederasyona bağlı sendikalara üye işçiler mesai bitimi sonrasında iş yerlerini terk etmedi.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, sabaha kadar iş yerlerinde kalacak işçileri ziyaret etti. Atalay’ın ilk durağı TCDD Taşımacılık AŞ Ankara Demiryolu Fabrikası oldu. İşçiler Atalay’ı fabrika girişinde, “Ergün Başkan nerede biz oradayız” ve “Eyleme varız, greve hazırız” sloganlarıyla karşıladı.

Fabrikada açıklama yapan Atalay, iş yerini terk etmeme eyleminin Türkiye’nin 81 ilinde yapıldığını vurguladı.

“Görmesi gerekenler görmemeye gayret sarf ediyorlar”

Atalay, “Sendikacı, işçi ne yapar? İçinde bulunduğu sıkıntıyı, problemi ülkeyi yönetenlere anlatır. Aradan bir sene geçti. Ankara’da 150 bin kişilik miting, Trakya’da miting, Zonguldak’ta miting, ne aklınıza geliyorsa… 40 senedir olmayanlar olmaya devam ediyor. Ama hala duyması gerekenler, görmesi gerekenler görmemeye gayret sarf ediyorlar” ifadelerini kullandı.

Kamu işçisininkiyle emekli ve asgari ücretlinin gelirlerinin karşılaştırılmasına tepki gösteren Atalay, “Öyle bir noktaya geldik ki ülkeyi yönetenler, özellikle bürokratlar emekli ile bizi mukayese ediyor, asgari ücretli ile bizi mukayese ediyor, dışardaki kardeşlerimiz ile bizi mukayese ediyor. Bu oyun tehlikeli bir oyun” dedi.

“A’dan Z’ye Sayın Cumhurbaşkanına anlattım”

Kamu işçilerinin geçinemediğini belirten Atalay, şöyle konuştu:

“Lahmacunun 350 lira olduğu yerde, bir büfede suyun 60-70 lira olduğu yerde, kiranın 25 bin lira olduğu yerde 35 bin lira ile 40 bin lira ile nasıl geçineceksiniz? Bunu ülkeyi yönetenlerin tamamına anlattım. Maliye Bakanı dışında gitmediğim hiçbir yer kalmadı. En son geçen hafta bu konuyu A’dan Z’ye Sayın Cumhurbaşkanına anlattım. Sayın Cumhurbaşkanı bir komisyon kurdu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın başkanlığında, Sivas Milletvekili Abdullah Güler’in de olduğu. Komisyon Maliyeye gittiği zaman, TÜHİS’e gittiği zaman, işveren sendikasına gittiği zaman öyle bir rakam çıkartıyorlar ki ne benim bildiğim ne sizin bildiğiniz, görmediğimiz, bilmediğimiz… Hesap ediyorsun 3 kuruş tutuyor, onlar çıkartıyor 23 kuruş. 30 sene sonra benim alacağım tazminat ile bu sözleşmenin ne alakası var? Geçmişte tazminat ile insanlar ev, araba alıyorlardı, düğün yapıyorlardı. Şimdi hiçbir şey yapamazsınız. Limonata ile nişan yaparsınız ancak.“

“5 milyon dolarlık bir makinanın üstüne 35-40 bin lira alan bir arkadaşımı çıkartamazsın”

Kamu işçisinin daha fazla maaş alması gerektiğini savunan Atalay, “Kamuda çalışan, tank yapan, tren yapan işçi arkadaşlarımız var mı? Var. Bu makinanın en ucuzu 2 milyon dolar. En pahalısı 5 milyon dolar. 5 milyon dolarlık bir makinanın üstüne 35-40 bin lira alan bir arkadaşımı çıkartamazsın” diye konuştu.

Kamu işçisinin geçim sıkıntısını anlatmak için bir senedir uğraş verdiklerini belirten Atalay, “Bu ülkenin bu işçiye ihtiyacı var, bu işçinin de bu ülkeye ihtiyacı var. Çünkü burası vatanımız. Bu ücret ile geçinemiyoruz. Bir senedir kapı kapı dolaşıyoruz. Diyoruz ki, ‘zordayız, geçinemiyoruz’” dedi.

“Grev ilanını asmak mecburiyetindeyiz”

Mevcut durumun devamı halinde gelecek hafta grev ilan edeceklerini anlatan Atalay, “Önümüzdeki haftanın ortasında grev ilanını asmak mecburiyetindeyiz. En son 26 Ağustos’ta grevi uygulamaya geçirmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu.

İktidara seslenen Atalay, taleplerine kulak verilmesi gerektiğini belirterek, “Bürokrat kardeşlerimizi, işveren sendikasını merhametli davranmaya davet ediyorum. Yanlış bir şey söylememeye gayret ediyorum. Bordro ellerinde. İşçinin ne aldığını A’dan Z’ye biliyorlar. Bununla ilgili siyasi iktidara da söylemem gereken her şeyi söyledim. Buradan tekrar söylüyorum. Bizim bu haklı talebimize kulak verin, gazozun havası kaçmasın. Yeteri kadar sıkıntı içerisindeyiz. İşçinin evinde, işinde, sokakta huzuru yok. Bir an evvel bizi ülke gündeminden çıkartın” dedi.

Atalay, fabrika ziyaretinden sonra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında eylem yapan kamu işçilerini ziyaret etti. (ANKA)

Exit mobile version