Ankara’nın Gölbaşı ilçesi Kızılcaşar Mahallesi’nde köpekler Duman ve Yumak’a ruhsatlı tabancası ile ateş ederek birinin ölümüne, diğerinin ise dili ve çenesinin kopmasına neden olan Ali Çağatay Çalışır, “bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldürme” suçundan yargılandığı davada, 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Gölbaşı 1. Asli̇ye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada eylemin birden fazla hayvana karşı gerçekleştirilmesini gözeten mahkeme, verilen cezayı 1/2 oranında artırdı. Öte yandan Çalışır’ın hapis cezasının ertelenmemesine, sanığın hayvanlara ateş ettiği ruhsatlı silahın alınmasına ve yargılama giderlerinin sanığa yüklenmesine hükmedildi. Dava sonucunu değerlendiren Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi avukatlarından ve köpeklerine silahlı saldırıda bulunulan Tuncay Duygu‘nun vekili Aslı Kaynak, “Hayvan hakları alanında birçok davada cezasızlıkla karşılaşıldığı bir ortamda, bu karar kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde olumlu bir örnek teşkil ediyor. Elbette ki bizce hâlen yetersizdir, ancak yine de benzer dosyalarla kıyaslandığında anlamlı bir sonuç” ifadelerini kullandı.
Çalışır, 30 Mayıs 2024 tarihinde Duman ve Yumak isimli iki köpeğe ateş etti. Köpeklerden Duman olay yerinde başına isabet eden 2 kurşun sebebiyle kan kaybından hayatını kaybederken, Çalışır tarafından toplamda 3 el ateş edildiği yapılan otopsi sonucunda ortaya çıktı. Yumak isimli köpek ise tabancasıyla kendisine isabet eden 2 kurşun sonucunda dili ve çenesi koparak ağır yaralandı.
Çalışır: Köpekleri korkutmak amacıyla 1 el ateş ettim
Çalışır, iddianamede yer alan ifadesinde; daha önce köpeklerin eşinin üzerine doğru geldiğini ve eşinin kucağında çocukları olduğu için kayınbiraderinin köpeklere taş atarak uzaklaştırdığını söyledi.
Çalışır, kendisinin bahçede bulunan çöpleri atmak isterken, köpeklerin bahçeye girip masanın üzerine çıktığını ve eşyaları dağıttığını, kendisinin köpeklerin dikkatini dağıtmak için bahçeden çıktığını ve köpeklerin yanından ayrılıp elektrik direğinin kenarına dinlenmek için oturduğunu söyledi. Çalışır, ifadesinin devamında, “Köpekler tekrar üzerime geldi. Köpekleri korkutmak amacıyla silahımla ortalarına doğru bir el ateş ettim” dedi.
“Köpeklerin yaralanıp yaralanmadığını görmedim”
Köpeklere ateş etmesinin ardından hızlı bir şekilde evine gittiğini ve köpeklerin yaralanıp yaralanmadığını görmediğini söyleyen Çalışır, amacının köpekleri öldürmek olmadığını, daha önce kuduz tedavisi gördüğü için köpeklerden korktuğunu ve “bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldürme” suçunu işlediğini kabul etmediğini söyledi.
“Bunlar sokak köpekleri” diyerek savunma yapıldı
İlk duruşmada Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi avukatlarının davaya katılım talebi reddedildi. Sanık Çalışır, ilk duruşmaya katılmadı. Sanık müdafi avukat Ömer Faruk İlgün, “Köpeklerde çip olmadığı anlaşılmaktadır, bu nedenle köpek, sokak köpeğidir. Olayda da kasıt yoktur” diyerek savunma yaptı.
Çalışır’ın silahlı saldırısı sonucunda bakım verdiği bir köpeği ölen diğeri ise yaralanan Tuncay Duygu’nun avukatı Rabia Aslı Kaynak ise Çalışır’ın olay günü köpekleri yanına çağırdığını, olayın olduğu yerde belli bir süre beklediğini söyledi. Av. Kaynak, “köpeklerin sahipsiz, sokakta yaşayan köpekler oldukları” üzerinden savunma yapılmasına karşılık olarak Hayvanları Koruma Kanunu’na atıfta bulunarak, sokakta yaşayan köpeklere karşı gerçekleştirilen eylemlerin de cezaya tabi olduğunu söyledi. İlk duruşmanın sonunda sanık Çalışır hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı adli kontrolünün kaldırılması talebi reddedildi.
“Kurşun köpeğe denk gelmiş”
İkinci duruşmaya katılan Çalışır, savunmasında, “Olaydan önce Gölbaşı’na 20 kadar kuduz köpeğin bırakıldığı haberlerini okudum, köpeklerden korktuğum için bu konuda hassasım. Köpeklere nişan almadım, kurşun köpeğe denk gelmiş, diğerini de yaralamış, öldürme kastım yoktu” ifadelerini kullandı.
Köpeklerin vücudunda birden fazla kurşun bulunması ve olay yerinde de kovan bulunması hatırlatılarak olay günü kaç kez ateş ettiği sorulan Çalışır, “Ben 1 kez ateş ettim. Ben ateş etmeden önce köpekler hırlayarak üzerime geliyordu” dedi, silahını daha önce ölüm tehditleri aldığını iddia ederek sürekli yanında taşıdığını söyledi; suçsuz olduğunu belirterek beraatini talep etti.
“Ateş ederken öldürme kastı yoktu”
Sanık müdafi avukat İlgün, daha önce Duman ve Yumak tarafından Çalışır’ın eşine saldırıldığını, olay günü ise köpeklerin evlerinin bahçesine girerek saldırıda bulunduklarını savundu. Çalışır’ın daha önce kuduz tedavisi görmesi nedeniyle korkarak hareket ettiğini, köpeklere ateş ederken öldürme kastının bulunmadığını söyledi. Av. İlgün, köpeklerin bakımını üstlenen Duygu ailesinin beyanlarında da çelişkiler bulunduğunu öne sürdü, olay hakkında daha detaylı araştırma yapılmasını talep etti.
Hâkim, ikinci duruşmanın sonunda dosyadaki delillerin büyük oranda toplanmış olmasını dikkate alarak sanık hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verdi.
Kararda, eylemin birden fazla hayvana karşı gerçekleştirilmesi gözetildi
Karar duruşmasında Duygu’nun avukatı Kaynak, sanık Çalışır’ın en üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti. Sanık müdafi ise Duman’ın ölüp Yumak’ın yaralandığı olaya ilişkin olarak “kasıt olmadığını” tekrar ederek köpeklerin sahipliğine ilişkin olarak araştırma yapılmasını talep etti. Mahkeme, köpeklerin sahipliği hakkındaki araştırmanın daha önce yapıldığına işaret ederek talebi reddetti.
Mahkeme, “bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldürme” suçunun sabit olduğuna, eylemin birden fazla hayvana karşı gerçekleştirildiği için verilen cezanın 1/2 oranında artırılmasına, “failin geleceği üzerindeki olası etkileri” nedeniyle sanık Çalışır’a vereceği 3 yıl olan hapis cezasında 1/6 oranında indirime giderek Çalışır’ın 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Hâkim, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına gerek olmadığına ve sanığın sabıkasının da bulunması nedeniyle hapis cezasının ertelenmemesine, sanığın hayvanlara ateş ettiği ruhsatlı silahın müsadere edilmesine ve yargılama giderlerinin sanığa yüklenmesine hükmetti.
“Benzer dosyalarla kıyaslandığında anlamlı bir sonuç, ‘Yaşam haktır’ demeye devam edeceğiz”
Kararın ardından açıklamalarda bulunan Duygu’nun avukatı Kaynak, şunları söyledi:
“Hayvanları Koruma Kanunu, hayvanın sahipli ya da sahipsiz olmasına ilişkin herhangi bir ayrım yapmıyor. Sanık, savunmasında köpeklerin sahipli olmadığını, sokak köpeği olduklarını iddia etmişse de bu savunma yasal dayanaklardan yoksundu.
Duman’ın yaşam hakkı, sanığın kastıyla sonlandırılmıştı. Yumak acilen ameliyata alınmıştı ancak çenesindeki ağır tahribat nedeniyle ömür boyu katı gıda tüketiminde güçlük çekecek.
Hayvan hakları alanında birçok davada cezasızlıkla karşılaşıldığı bir ortamda, bu karar kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde olumlu bir örnek teşkil ediyor. Elbette ki bizce hâlen yetersiz, ancak yine de benzer dosyalarla kıyaslandığında anlamlı bir sonuç elde edildiği düşüncesindeyiz.
Bizler, ‘Yaşam haktır’ demeye ve hayvan hakları ihlallerine karşı mücadelemizi sürdürmeye kararlılıkla devam edeceğiz.”