Amerika Birleşik Devletleri’nin prestijli gazetelerinden The Washington Post, İsrail’in İran’a yönelik geniş çaplı saldırıları sürerken ABD Başkanı Donald Trump’a dikkatli olma çağrısı yaptı. Gazetenin başyazısında, Tel Aviv yönetiminin nihai hedefinin yalnızca İran’ın nükleer programını durdurmak değil, Tahran rejimini tamamen çökertmek olduğu öne sürüldü. Trump’ın böyle bir sürece dahil olmadan önce “sonrasını” düşünmesi gerektiği vurgulandı.
Başyazıya göre İsrail ve ABD şu anda aynı hedefe sahip görünmüyor. Trump, İran’a müzakerelere dönmesi için çağrı yaparken, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu bu tür bir diyaloğa açık olacağına dair hiçbir işaret vermiyor. Gazete, Netanyahu’nun saldırıları durdurmak bir yana, aksine İran genelinde hava saldırılarını genişlettiğine dikkat çekti. Hedef alınan yerler arasında havalimanları, üretim tesisleri ve polis karakolları da bulunuyor.
Netanyahu, İran’da rejimi yıkmak istiyor
Washington Post’a göre Netanyahu’nun asıl hedefi İran rejimini zayıflatmak ve mümkünse tamamen devirmek. Başyazıda, İsrail’in son bir buçuk yılda Gazze ve Güney Lübnan’daki İran yanlısı grupları büyük ölçüde etkisiz hale getirdiği ve Suriye’de Beşar Esad rejiminin çökmesiyle İran’ın bölgede yalnız kaldığı vurgulanarak, Netanyahu’nun bu durumu “işi bitirmek” için bir fırsat olarak görebileceği değerlendiriliyor.
Ancak İran’ın en korunaklı nükleer tesislerinden biri olan Fordo’nun yok edilmesi, İsrail için büyük bir engel. Bu tesisi yerle bir edebilecek kapasitedeki “bunker-buster” bombalara sadece ABD sahip. Washington Post, İsrail’in bu tesisi vurabilmesi için ABD’nin doğrudan savaşın bir parçası olması gerektiğini hatırlatıyor. Çünkü 30 tonluk GBU-57 “Massive Ordnance Penetrator” bombasını sadece Amerikan B-2 bombardıman uçakları taşıyabiliyor. Fakat Trump’ın, ülkeyi bir başka “sonu belirsiz” Ortadoğu savaşına sürüklemeye istekli olmadığına dikkat çekiliyor.
Trump destekçileri ikiye bölündü
Trump’ın destekçileri arasında da görüş ayrılığı olduğu belirtiliyor. Bir yanda İsrail’in yanında doğrudan savaşa girmeyi savunan şahinler, diğer yanda ise “İsrail başlattı, kendisi bitirsin” diyen izolasyonist “Önce Amerika” kampı bulunuyor.
Gazeteye göre İran şu ana kadar doğrudan ABD üslerini hedef almaktan kaçındı. Bu da Tahran’ın, Washington’u savaşa çekmemeye dikkat ettiğini gösteriyor olabilir. Trump’ın İsrail’e doğrudan yardım etmediğini defalarca vurgulaması da İran’ın hesaplarını etkilemiş olabilir.
Libya ve Afganistan örnekleri
Washington Post, ABD’nin doğrudan dahil olmasa bile İsrail’in en önemli ortağı olarak süreçten bağımsız kalamayacağını belirtiyor. Ancak gazete, Libya ve Afganistan örneklerini hatırlatarak, bir rejimi devirmekle istikrarlı bir yönetim kurmak arasında büyük fark olduğuna dikkat çekiyor. Trump’ın da bu tür bir kaosa zemin hazırlamaktan kaçınması gerektiği ifade ediliyor.
Başyazı, Trump’a ve ABD yönetimine şu uyarıyla son veriyor: Eğer Netanyahu’nun asıl amacı rejim değişikliği ise, Washington bu sürecin nasıl işleyeceğini ve sonrasında ne olacağını sormak zorunda. Aksi halde, İran’daki bir çöküşün bölgede çok daha büyük bir istikrarsızlık ve radikalleşme dalgasını tetikleyebileceği uyarısında bulunuluyor.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***