Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Mümtaz’er Türköne, ‘uzman’ sıfatıyla yazdı: “Altaylı’nın gözaltına alınmasının kanuni dayanağı yoktur”

Mümtaz’er Türköne yazdı: Rejim, 14 Mayıs’ta 4 sebeple tasfiye edilecek


Siyaset bilimci Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne, gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında söylediği sözler nedeniyle ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tehdit ettiği’ suçlamasıyla gözaltına alınmasının ‘kanuni dayanığı olmadığını’ yazdı.

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Fatih Altaylı’nın “Cumhurbaşkanını tehdit” iddiası ile gözaltına alınması hakkında bir uzman sıfatıyla mütalaamı sunuyorum: “Cumhurbaşkanını tehdit” diye, Ceza Kanunumuzda ayrı bir kanun maddesi ve suç tanımı yoktur.” ifadelerini kullanan Türköne, devamında ise şunları yazdı: 

“Türk Ceza Kanunu’nun “tehdit” suçunu düzenleyen ve herkese uygulanan 106. maddesi dışında bu soruşturma için kanuni dayanak bulunmamaktadır. Madde şöyledir: “Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

1. Cezanın üst sınırı dikkate alındığında, gözaltına alınmak yerine CMK 145’e göre, davetiye ile çağrılması gerekirdi.

2. Tehdit suçunun oluşması için, kanun maddesinde açıkça belirtildiği üzere failin bu fiili kendisinin işleyeceğini, yani saldırıda bulunacağını açıkça söylemesi şarttır. Soruşturmaya konu sözlerde, tarihten verilen örneklerden bir kinayeye yer verilmiş olsa bile, bu tehdit zanlının iradesinin ve eylem gücünün ötesindedir. Zanlının sözlerinde fiil ile fail arasında uyum yoktur.

3. Ceza kanununun 61. maddesi, cezayı belirlerken suçun unsurlarını da sıralar. “Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı” konusundaki kanaat soruşturma safhasında da dikkate alınır. Tehdit suçu cumhurbaşkanına karşı işlenmişse, bir tehlikeden bahsedilirken ölçülü davranmak gerekir. Çünkü bu tehdidi, çok iyi korunan Cumhurbaşkanına karşı yerine getirmek ve ciddiye almak çok zor, hatta imkânsızdır. Tehdit suçlaması ile yerli yersiz soruşturma açmak, cumhurbaşkanının korunmasına dair endişelere ve tartışmalara yol açabilir, devletin şevket ve mehabetine zarar verebilir.

4. Zanlı, tanınan bir gazeteci ve yorumcudur. Şiddet eğiliminin ve alışkanlığının bütünüyle dışında, hukuktan yana sağlam bir geçmişi vardır. Sözleri, ifade ve basın özgürlüğü sınırları içinde, öncelikli olarak bir eleştiri olarak yorumlanmalıdır. Sonuç olarak: Fatih Altaylı’nın gözaltına alınması, kanun düzenimize aykırıdır.”

Ne olmuştu?

Fatih Altaylı, YouTube kanalında kendisine bir anket sonucunun hatırlatılarak, “Halkın yüzde 70’i Erdoğan’ın ömür boyu cumhurbaşkanı olmasına karşıymış!” denilmesi üzerin şöyle konuşmuştu: “Bu oran çok beklediğim bir oran. Çünkü şu anda AKP seçmeninin önemli bir bölümü ve MHP seçmeninin bir bölümü dışında hiç kimse böyle bir şeye onay vermez. Geçmişine bak; abi bu millet padişahını boğmuş bir millet, hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman. Az uz değildir öldürülen, suikaste kurban giden Osmanlı padişahı… Veya boğazlanan, intihar etti süsü verilen…”

Bu açıklamalar üzerine Altaylı hakkında soruşturma başlatıldı. Ardından da Altaylı’nı gözaltına alındığı haberi sosyal medyaya düştü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Fatih Altaylı’nın gözaltına alınmasıyla ilgili şöyle açıklama yaptı: “Fatih Altaylı hakkında, kendi ismiyle anılan ‘YouTube’ sosyal medya kanalında 20/06/2025 tarihli yayında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan tehdit içerikli sözleri nedeniyle, Cumhurbaşkanını Tehdit (TCK md. 310/2 delaletiyle 106/1) suçundan re’sen soruşturma başlatılmış olup, adı geçen şahıs İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne verilen talimat gereği bugün yakalanarak gözaltına alınmıştır.” 

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version