İran, İsrail saldırılarının bir “savaş ilanı” olduğunu ve saldırılara yanıt vermenin “yasal ve meşru hakkı” olduğunu duyurdu.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Birleşmiş Milletler’e gönderdiği mektupta saldırıyı “savaş ilanı” olarak nitelendirdi ve “Güvenlik Konseyi’ni bu konuyu derhal ele almaya” çağırdı.
Ayrıca Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada, “Kudüs’ü işgal eden terörist rejim tüm kırmızı çizgileri aştığına göre… bu suça karşı yanıtta hiçbir sınır yoktur” dedi.
İran, İsrail’in ölümcül saldırılarına yanıt verme konusunda “yasal ve meşru hakkı” olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Bu saldırıya yanıt vermek, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 51. maddesi uyarınca İran’ın yasal ve meşru hakkıdır” dedi ve İran silahlı kuvvetlerinin “İran milletini tüm gücüyle savunmaktan çekinmeyeceğini” ekledi.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail’in hedef aldığı saldırılarda hayatını kaybedenlerin yerine yeni Devrim Muhafızları ve silahlı kuvvetler komutanlarını atadı.
Hamaney, ayrı kararnamelerle Hüseyin Selami’nin yerine Muhammed Pakpur’u İslam Devrim Muhafızları Komutanı, Muhammed Bakıri’nin yerine Abdulrahim Musevi’yi silahlı kuvvetler genelkurmay başkanlığına atadı.
İran, BM nükleer denetim kuruluşunu sert bir şekilde eleştirerek, İsrail’in nükleer tesislerine ve bilim adamlarına yönelik saldırıları konusunda “sessiz kalmakla” suçladı.
İran Atom Enerjisi Kurumu yaptığı açıklamada, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın “sessizliğini” “Siyonist rejimle işbirliği biçimi” olarak değerlendirdiğini belirtti ve İsrail’in saldırısının “IAEA’nın haksız eksikliklerinden kaynaklanan bir yenilgi” olduğunu ekledi. Kısa süre sonra IAEA başkanı Rafael Grossi, nükleer tesislerin “asla saldırıya uğramaması gerektiğini” belirten bir açıklama yaptı.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***