Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’ın “Akın Gürlek” davası ertelendi; “Bu yargılama onur nişanesidir göğsümde”

CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın'ın "Akın Gürlek" davası ertelendi; "Bu yargılama onur nişanesidir göğsümde"


CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın‘ın yargılandığı “Akın Gürlek” davası 15 Eylül tarihine ertelendi. Yurt dışı yasağının sürmesine karar verilen Aydın, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, “Üzerine konuşmamı, açıklama yapmamı gerektiren bir suç yok” dedi. Aydın, “Bugün burada olması gereken ben değilim. Bugün burada olması gereken dışarıda kol gezen çetelerdir, mafyalardır. Bugün burada olması gereken halkımızdan çaldıklarıyla sefa sürenlerdir” ifadelerini kullandı.

CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın’ın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek hakkında hazırlanan bir video paylaşımı nedeniyle yargılanıyor. 20 Ocak’ta ifadeye çağrılan Aydın hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme” suçlamalarıyla 2 yıl 2 aydan 5 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak isteniyordu. Davanın ilk duruşmasında Aydın’ın imza adli kontrol şartının kaldırılmasına ve yurt dışı çıkış yasağının devam etmesine karar verilmişti.

Bugün görülen ikinci duruşmasında da erteleme kararı çıktı. Mahkeme 15 Eylül tarihine ertelenirken, Aydın’ın yurt dışına çıkış yasağının da devamına karar verildi. Biz, bize bu hayatı reva görenlere karşı mücadele ettiğimiz için buradayız. Bunun onurunu da bir ömür boyu taşırız. 

Cem Aydın: Beni yargılıyorlarmış, yargılasınlar, bir onur nişanesidir göğsümde

Cem Aydın’ın Silivri’de duruşma sonrası yaptığı açıklama şöyle:

“Değerli basın mensupları, bugün sokak ortasında katledilen 14 yaşındaki Ahmet Minguzzi kardeşimin ve anayasal haklarını kullandıkları için yargılanan genç kardeşlerimin duruşmasında olmam gerekiyordu. Ancak bugün duruşmam olması nedeniyle Silivri’deydim. 4 gün önce burada, 86 milyonun gönlünde yatan Ekrem İmamoğlu başkanımızın davasındaydık. Daha önceye gidelim isterim; 16 yaşımda Ergenekon ve Balyoz Kumpasları davaları için buradaydım. 29 yaşımdayım, yine buradayım. Korkmadığımı göstermem için daha ne yapmam lazım bilmiyorum.

Büyük bir karanlığın içindeyiz. Bu karanlığa neden olanları herkes biliyor. Onları anlatacak değilim. Başka bir şeyden bahsedeceğim. 19 Mart darbesiyle birlikte başka bir kavşak açıldı önümüzde. Buradan sonra iki yolumuz var; iyilerin ve kötülerin, haklıların ve haksızların, ülkemizi çok sevenlerin ve ülkemize ihanet edenlerin, Cumhuriyet’e sahip çıkanların ve onu hiç anlamamış olanların yol ayrımıdır bu.

Beni yargılıyorlarmış, yargılasınlar. Bir onur nişanesidir bu göğsümde. Zira yargılanmaya çalışılan benim nezdimde, geleceği çalınan arkadaşlarımdır. Kendine, kendi ülkesinde yer bulamadığı için ülkemizi terk etmeyi düşünmek zorunda kalan kardeşlerimdir. Adına mülakat denen garabet sistem yüzünden canına kıyan dostlarımdır. İktidarın adını bile hatırlamadığı, hasta olduğu halde cezaevinde tutulan Mehmet Murat Çalık başkanımızın adını Beylikdüzü’nde yaşatan Fedai Altun öğretmenimizdir, çalıştığı üniversitede, güpegündüz, herkesin içinde katledilen Ceren Damar hocamızdır, uzaklaştırma kararlarına rağmen eski kocası tarafından öldürülen Zeynep Zan’dır, okulda olması gerekirken işte olan, İşte olması gerekirken iş bulamayan, kendi ülkesinde iş bulamadığı için göçmen işçi olan nice nesildaşlarımdır.

Bugün burada olması gereken ben değilim. Bugün burada olması gereken dışarıda kol gezen çetelerdir, mafyalardır. Bugün burada olması gereken halkımızdan çaldıklarıyla sefa sürenlerdir. Bugün burada olması gereken merhum Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek’in arkasından hakaret edenlerdir. Bugün burada olması gereken biz gençler değil, gençleri zehirleyen uyuşturucu baronlarıdır. Biz, bize bu hayatı reva görenlere karşı mücadele ettiğimiz için buradayız. Bunun onurunu da bir ömür boyu taşırız.

Üzerine konuşmamı, açıklama yapmamı gerektiren bir suç yok. Cumhuriyet gençliği olmaktan gurur duyuyorum. Boynunda idam fermanı asılıyken Milli Mücadeleyi başlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün evladı olmaktan gurur duyuyorum. 15 yaşımda üzerime giydiğim Cumhuriyet Halk Partisi yeleğini bir ömür taşıyacağım. Tüm haksızlıkların, hukuksuzlukların karşısında dimdik durmaya devam edeceğim. Herkesin yüzünün güldüğü, adil ve müreffeh bir ülke için mücadele edeceğim. Buradan selam olsun Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’na, İlçe Belediye Başkanlarımıza, yol arkadaşlarımıza.. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sözüm olsun: Bir milim eğilmeyeceğim. Son sözüm şudur: Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.”


 

Exit mobile version