Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Bedlîs’in son tütüncüleri kriz ve yasaklara direniyor


BEDLÎS – Bedlîs’te bir dönem binlerce ailenin geçim kapısı olan tütünün üretici sayısı her geçen gün daha azalıyor. Sabah saat 03.00’da tarlanın yolunu tutan üreticiler, ekonomik kriz ve yasaklara direniyor. 

 

Bedlîs bölgesindeki tütün üreticilerinin sayısı, AKP döneminde getirilen kısıtlamalar ve fabrikaların kapatılmasıyla birlikte her geçen gün daha da azaldı. 1925’te atölye olarak üretime başlayan ve daha sonra fabrikaya dönüşen Bitlis Tekel Fabrikası, 2008 yılında özelleştirildi. Fabrika, 2010 yılında kapatıldı. Geçmiş yıllarda tütün, 25 bini aşkın ailenin geçim kapısıydı. Ancak getirilen kota, kısıtlama, özelleştirme ve vergiler nedeniyle tütün üretenlerin sayısı 100’e kadar geriledi. Söz konusu sayının azalmasıyla birlikte, daha önce 7 ila 10 bin ton arasında olan tütün üretimi 100 tona kadar düştü. 

 

Hizan ilçesine bağlı Hervês köyü, tütün üretiminin öne çıktığı yerlerden biri. Köyde birçok tarlada tütün fideleri toprakla buluştu. Zor ve zahmetli işin öncülüğünü ise kadınlar yapıyor. Köyde kadınlar fideleri toprakla buluştururken, erkekler ise sulama, kanal açma ve kesimle ilgileniyor. 

 

 

MESAİ SABAH 03.00’DA BAŞLIYOR

 

Rukiye Karataş, sabah saat 03.00’da tarlanın yolunu tutuyor ve saat 19.00’a kadar çalışıyor. Mesailerinin Haziran ayıyla birlikte başladığını anlatan Rukiye Karataş, “Tarlada başka işler de yapılıyor. Çapa yapılıyor. Fideler iki türlü çiçek veriyor. Onları ayırıp kesiyoruz. Eylül ayı sonu gibi hasada başlıyoruz. Topladığımız tütünlerin kamışları oluyor, bu kamışları alıyoruz ve evde bunlarla örgü yapıyoruz. Sonrasında örgüleri asıyoruz. Kış ayına kadar asılı kalan tütünler yağmurdan ve kardan dolayı nemli oluyor. Nemlenen örgüleri açıp deste haline getiriyoruz. Diğer işlerle babam ilgileniyor. Yaptığımız desteleri makineden geçirip hazır hale getiriyoruz” diye konuştu. 

 

İMECE USULÜYLE ÇALIŞMA 

 

Tütün üretim sürecinin çok zorlu olduğunu ifade eden Rukiye Karataş,”Ben bu işi 13 yaşımdan bu yana yapıyorum. Bu işin her aşaması çok zorlu. En zoru da ekme işi. Ekim dönemi sabah saat 03.00’te tarlaya geliyoruz. Köydeki tüm işleri imece usulüyle yapıyoruz. 6 kadın çalışıyoruz. Daha büyük tarlalarda 9-10 kadın çalışıyoruz. Komşularla yardımlaşıyoruz. Kendi işimizi kendimiz hallettiğimiz için üstesinden geliyoruz. Yoruluyoruz ama bize birçok şey öğretiyor. Toprakla bulaşma, dokunma çok önemli” diye konuştu. 

 

 

‘TÜTÜN GEÇİM KAYNAĞIMIZ’ 

 

Tütün fideleri için kanal açan ve sulama yapan baba Mehmet Nuri Karataş ise, tütünün geçim kaynakları olduğunu söyledi. Karataş, “Bu mevsimde tütün ekiyoruz ve 3 ay sonra toplama aşamasına geçeceğiz. Topladığımız tütünleri eve götürüyoruz. Daha sonra demet haline getiriyoruz ve kesiyoruz. Devlet tütün satışlarını yasakladığı için idare etmeye çalışıyoruz. Başlarda TEKEL vardı; şimdi olmadığı için satamıyoruz. Bizler de tekel olmadan satmaya çalışıyoruz ama zarar ediyoruz. Çok zahmetli bir iş ve karı ise normal oluyor” dedi. 

 

Tarlada çalışan kadınlardan Gülistan Aydemir de, her yıl tütün işiyle uğraştığını söyledi. Gülistan Aydemir, “Kadınlar olarak birbirimize yardım ediyoruz. Geçimimizi böyle sağlıyoruz. Ekim ayı sonuna kadar bu işlerle uğraşıyoruz. Çok zahmetli bir iş ama alıştığımız için zorlanmıyoruz” diye konuştu. 

 

MA / Adnan Bilen 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version