İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturmasında gözaltına alınan avukat Orçun Yılmaz’ın etkin pişmanlık kapsamında ifade verdiği öğrenildi. Yılmaz, İBB’ye yönelik soruşturmada tutuklanan Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun‘un yardımcısı Emrah Bağdatlı‘ya yönelik iddialarda bulundu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, tutuklanarak İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu zanlılar hakkında “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” suçlarından yürüttüğü yolsuzluk soruşturması devam ediyor.
Soruşturma kapsamında tutuklu bulunan avukat Orçun Yılmaz da etkin pişmanlık hükümleri çerçevesinde ifade verdi.
Yılmaz’ın ifadesi şöyle:
“Etkin pişmanlık hükümleri tarafıma anlatıldı. Etkin pişmanlıktan yararlanarak ifademi vermek istiyorum. Emniyet ve savcılıkta bana sorulan tüm hususlara delilleriyle birlikte cevaplar vermiştim ama bana Emrah Bağdatlı ve Murat Ongun arasındaki ilişkiye dair herhangi bir soru sorulmadı. Bu nedenle o konuya değinme imkanım olmadı. Ancak süreç içerisinde hatırladıklarım, yaşadıklarım ve sonradan cezaevinde televizyondan öğrendiğim bazı detayları bir bütün olarak değerlendirdiğimde önemli bilgileri içerdiğini ve soruşturmaya fayda sağlayacağını düşündüğüm bu ek ifadeyi vermek istedim.
Emrah Bağdatlı’yla 2019-2020 yıllarında Galatasaray maçlarında tribünde ve maçlardan önce Vadi İstanbul, Nevizade, Tahta Saray gibi mekanlarda yenen ve dört-beş saat süren yemeklerde ortak arkadaşlarımız aracılığıyla tanıştım. Ben koyu bir Galatasaray taraftarı ve kongre üyesiyim. Tribüncü diye tarif edilen bir taraftarım. Emrah çok sosyal, İstanbul’da çevresi çok geniş olan, tribünde de herkes tarafından tanınan ve her maça gelen birisidir. Bu yemeklerde çok kalabalık olurduk. İki üç tane Galatasaray’ın yurt dışındaki maçlarına da kalabalık grup halinde beraber gittik.
2021 yılında büyük kızımın Koç Okulları giriş sınavını kazanması ve eğitimine İstanbul’da devam edecek olması nedeniyle ailecek İstanbul’a taşındık. Ondan önce 2018 senesinde ortağımla beraber İzmir ve Samsun’da da şubesi olan mobilya mağazasının İstanbul şubesini açmıştık. Halihazırda İstanbul’da partner olarak çalıştığımız bir hukuk ofisimiz de vardı. Emrah zaman zaman hem hukuki konularda hem de mobilyayla ilgili hususlarda çevresinden kişileri bana yönlendirmişti. Bu vesileyle aramızdaki telefonla görüşme sıklığı artmaya başladı.
“Son derece lüks ve şatafatlı bir hayat yaşıyordu”
Ben Emrah Bağdatlı’yla 2020 gibi tanışıp ilerleyen zaman içerisinde samimi olmaya başladığım için önceki yaşantısını bilmiyorum ama ben tanıştığımda son derece lüks ve şatafatlı bir hayat yaşıyordu. Hemen herkese parayla hava atmayı, yaşantısını anlatmayı ve fotoğrafla göstermeyi seviyordu. Pahalı saat koleksiyonu vardı. Hatta Youtube’de saatlerle ilgili videosu vardır (Videolar silinmediyse bulunabilir). En pahalı otellerde tatiller yapar, son model arabalar kullanırdı. Ortamlarda ve bana lüks tatil ve harcamalarını ballandırarak anlatırdı. Hemen hemen her akşam bir arkadaş grubuyla pahalı restoranlarda yemek yerdi.
Paraya hiç acımaz, çevresi çok genişti. Emrah Bağdatlı çok büyük bir kumar bağımlısıydı. Yurt dışına ve Kıbrıs’a sık sık kumar oynamaya giderdi ve çok büyük meblağlarla kumar oynardı. Online kumar, bahis, casino, at yarışı, aklınıza ne gelirse oynardı. Yemek yerken bile elindeki telefonundan kumar ve bahis oynardı.
Emrah Bağdatlı, Murat Ongun’la uzun yıllara dayanan ağabey kardeş ötesi bir ilişkisi olduğunu söylerdi ve bunu övünerek anlatırdı. İkisi Acarkent’te lüks villaların olduğu bölgede komşu olarak oturuyorlardı. Emrah, Murat’tan ağabeyim diye bahsederdi, telefonunda büyük harfle M diye kayıtlıydı. Murat Ongun’la Emrah Bağdatlı bütün tatillere ailecek beraber giderlerdi. Murat Ongun’un oğlu da zaman zaman Emrah’la beraber maçlara yanımızda gelirdi. Aileleriyle beraber çok iç içe geçmiş bir yaşantıları vardı. Murat Ongun Emrah’ı aradığında ve yanına çağırdığı zaman Emrah ne olursa olsun ve nerede olursa olsun hemen yanına veya Murat’ın söylediği yere giderdi. Murat Ongun’la buluşmalarına hep tek başına giderdi, ağabeyim yanında kimseyi istemiyor tek gel diyor derdi. Hemen hemen her gün gündüz olmasa bile komşuda oldukları için evde buluştuklarını anlatırdı.
“Murat Ongun’un adamıyım, ona bağlı çalışıyorum diye tanıtırdı”
Emrah Bağdatlı kendini her yerde ben Murat Ongun’un adamıyım, ona bağlı çalışıyorum diye tanıtırdı. Bana da Murat Ongun’un İBB’nin iletişim başkanı olduğunu, kendisinin de ona bağlı çalıştığını, onun emriyle sosyal medya mecralarının yönetimi, yine aynı zamanda internet ve basın işlerinin yönetimi işlerini yürüttüğünü söyledi. Gösterdiği fotoğraflardan ve Galatasaray WhatsApp grubuna attığı fotoğraflardan İstanbul ve Bodrum’da beraber kullandıkları iki tane lüks yatları vardı. Ailecek beraber kullanırlar ve tatil yaparlardı. Taksim’de SOHO diye özel bir kulüpleri var. Bu kulübe herkesin üye olamadığını, kendisininde kurucu üye olduğunu anlattı. Bu kulübe üye olmayanlar giremiyor, üyeler yanlarında misafir götürebilirmiş diyordu. Kulübün içerisinde lüks bir masaj salonu da varmış.
Emrah Bağdatlı Murat Ongun’la bu SOHO adlı kulüpte sık sık buluştuklarını, burada masaj yaptırdıklarını ve toplantı düzenlediklerini, tenha olduğu için rahat ettiklerini söylerdi. Bunları üye, misafir giriş kayıtları ve kamera kayıtlarından da teyit edebilirsiniz. Emrah Bağdatlı son yapılan İstanbul yerel seçimlerinde de seçim irtibat ofisinde Murat Ongun’la hep beraberdir. Bize grup halinde çektirdikleri pek çok fotoğraf gösterdi ve WhatsApp grubumuza yolladı. Ankara’da yapılan Özgür Özel’in kazandığı CHP’nin son Genel Kurultayı’nda da Emrah Bağdatlı Murat Ongun’la beraber Ankara’da günlerce kaldılar. Ben Ankara’da da avukatlık ofisimiz ve aile şirketimize bağlı işlerimiz olduğu için her ayın 10-15 günü kadar kısmını Ankara’da geçirdiğimden yani Ankara’yı iyi biliyor olduğumdan dolayı bana akşamları gidebilecekleri restoranlar sormuşlardı. Bundan dolayı bu süreçte beraber Ankara’da hareket ettiklerine şahidim. Yani Murat Ongun Emrah Bağdatlı’yı yanından hiç ayırmazdı. Emrah Bağdatlı Murat Ongun’un söylediği her şeyi emir kabul eder ve ağabeyi, patronu gibi yapar yerine getirirdi. Emrah Bağdatlı bana ben Murat Ongun’un hem kardeşi hem kasasıyım, parasını ve ailesini bile emanet ettiği, en güvendiği kişiyim diye söyledi.
“Yurt dışından değeri milyonlar olan yarış atları aldığını anlatırdı”
Emrah Bağdatlı operasyondan önceki bir kaç ay boyunca Galatasaray maçlarına ve yemeklere gelmemeye başladı. İşlerinin çok yoğun olduğunu, ağabeyiyle yani Murat Ongun’la işleri olduğunu söylüyordu ve çok sık yurt dışı seyahatlerine çıkıyordu. Bir seferinde yurt dışına çıkacağını söylediğinde ne yapıyorsun bu kadar çok yurt dışında diye sorduğumda ağabeyim (Murat Ongun) görev verdi, gidip geleceğim bir kaç güne diye söyledi.
Emrah Bağdatlı operasyondan 15-20 gün kadar önce de bana ve ortak arkadaşlarımıza Amerika’ya gideceğini, orada reklam materyalleriyle alakalı bir fuar olduğunu söylemişti ama Yunanistan’a gitmiş. Bende herkes gibi operasyondan sonra televizyondan haberdar oldum. Bütün bunları bir araya getirince ben operasyondan önceden haberdar olduğunu, ona hazırlandıklarını ve yurt dışına gitmesinin ona Murat Ongun tarafından talimat verildiği kanaatindeyim.
Emrah Bğdatlı’yla Murat Ongun’un basına da yansıyan ortak bir atları vardı. Emrah Bağdatlı yurt içinden ve yurt dışından değeri milyonlar olan başka yarış atları aldığını da anlatırdı.
Bize sık sık bu atların fotoğraflarını gösterip, ırklarıyla ilgili bilgiler anlatırdı. Yanımızda atları almasını sağlayan ve bakımını yapan kişilerle devamlı konuşmalar yapardı. Ben bu atlarda da Murat Ongun’la ortak olduklarını düşünüyorum çünkü Murat Ongun’a bizim yanımızda telefonda bu atlarla ilgili bilgiler aktarmışlığı vardır. Yurt dışından büyük bir at çiftliği alacağını, orada şirket kurup at yetiştiriciliği yapmak istediğini söylerdi ama şirket kurup kurmadığını bilmiyorum. Bana online bir emlak sitesinden değeri milyonlar olan bir çiftliğin fotoğraflarını ve linkini göstermişti.
Emrah Bağdatlı hiç kredi kartı kullanmaz, yanında bir çantayla para taşırdı ve ödemelerini nakit yapardı. Emrah Bağdatlı Murat Ongun’un talimatlarını emir gibi görürdü. Emrah Bağdatlı Murat Ongun’dan çekiniyordu. Aralarında ağabey kardeş ilişkisinin ötesinde hiyerarşik bir ilişki de vardı. Murat Ongun Emrah Bağdatlı’ya devamlı talimatlar verir, çeşitli yerlere gönderirdi. Murat Ongun aradığı an Emrah Bağdatlı ne yaparsa yapsın bırakıp onun dediği işi yapardı.
“Emrah Bağdatlı, Acun Ilıcalı’yla da çok samimi olduğunu anlatırdı”
Emrah Bağdatlı maç öncesi veya maçları izlemek için buluştuğumuz bu yemeklere çoğunlukla yanında başka arkadaşlarıyla veya iş yaptığı veya yapmayı planladığı insanlarla gelirdi. Bir seferinde özel uçak alıp kiraya vermek istediğini, bu işi yapmak içinde Acun Ilıcalı’nın uçaklarını alıp binmediği zamanlarda başka kişilere kiralamasını yaptığını söylediği bir arkadaşıyla gelmişti. Emrah Bağdatlı uçağın parasını verecek bu arkadaşı da kiralamak için müşteri bulacak, uçağı boş bırakmayacakmış, bu konuda çok bilinen birisiymiş bu kişi ancak bu şahsın ismini hatırlayamıyorum.
Kendisinin uçak alıp almadığını bilmiyorum ama bu şahsa ulaşabilirseniz kendisinden öğrenebilirsiniz. Emrah Bağdatlı Acun Ilıcalı’yla da çok samimi olduğunu, bir çok kez İngiltere’de sahibi olduğu Hull City takımın locasında misafir olduğunu, ünlü programı Survivor adasına gittiğini, özel uçağıyla gidip geldiğini, birçok kez buluşup yemek yediklerini bizlere anlatmış ve birçok fotoğraf ve video göstermiştir. Hatta bir seferinde Acun’la telefonda konuşurken haporlöre almış ve hepimize dinletmiştir, gerçekten de çok samimi bir konuşmaydı. Bunlara masada başka şahitlerde vardır.
Sonra başka bir seferinde gemi brokerlığı yapan birisiyle yemeğe geldi. Yemek boyunca hangi tip ve model gemi alması gerektiği konularını konuştular. Gemi alıp bu şahısla ortak olacaklardı ama ne yaptıklarını bilmiyorum.
Yine başka bir seferinde pide, lahmacun üzerine fastfood tarzı zincir restoranlar açacağını söylemişti. Masada logolarını ve düşündükleri isimleri bizlere gösterip herkesin fikrini sormuştu. Üzerinden bir müddet zaman geçtikten sonra bu restoranı Bakırköy Meydanı’nda bir yerde açtılar.
Hepimizi yemeğe çağırmıştı ama ben gitmediğim için İstanbul’u da özellikle Avrupa yakasını çok iyi bilmediğim için yerini tarif edemem ama giden arkadaşlardan yerini öğrenebilirim. Pide Ekspress tarzında bir ismi vardı. Başka şubeler açıp açmadıklarını bilmiyorum ama burayı bulduğunuzda gerisini kolaylıkla tespit edebilirsiniz. Ben Emrah BAĞDATLI’nın bu yaptığı veya yapmaya çalıştığı işlerde de Murat Ongun’la ortak veya onun parasını kullanarak yaptığı düşüncesindeyim. Çünkü elinde dükkanları açabileceklerini söylediği bir liste vardı. Dükkanları buralara açabileceklerini söyleyip, dükkan yerleriyle ilgili de masadakilere fikirlerini soruyordu. Bu dükkanların belediye veya iştiraklerinden alacaklarını veya kiralayacaklarını söyledi, bu konu araştırılırsa bulunacaktır.
“Murat Ongun, Hüseyin Köksal ve Emrah Bağdatlı sık sık buluşurlardı”
Ben Hüseyin Köksal isimli şahsı tanımam. Kendisiyle hiç tanışmadım. Emrah Bağdatlı bana büyük bir tekstil fabrikasının sahibi olduğunu, çok sevdiği bir ağabeyi olduğunu ve ortak bazı işler yaptıklarını söylemişti. Daha önce de dediğim gibi çevresi çok genişti ve böyle birçok insanla diyaloğu vardı. Ancak Hüseyin Köksal’ın soruşturmadan sonra İBB iştiraklerinden ihaleler alan reklam firmaları olduğunu cezaevinde televizyondan ve gazetelerden öğrendim. Emrah Bağdatlı, Murat Ongun ve Hüseyin Köksal devamlı şekilde buluşurlar, yılbaşları, doğum günü gibi özel günlerde aileleriyle beraber geçirirlerdi. Emrah Bağdatlı özel günlerde veya pahalı tatillerini kesinlikle WhatsApp grubuna hava yapmak için yollardı. Zorlu AVM’nin içinde Raffles Hotel vardır. Bu otelde Hüseyin Köksal’ın sahibi olduğunu Emrah Bağdatlı’nın söylediği süper lüks bir daire varmış.
Murat Ongun, Hüseyin Köksal ve Emrah Bağdatlı sık sık burada buluştuklarını Emrah anlatırdı. Hatta Emrah’ta bu dairenin kartı bile vardı. Emrah bu dairenin fotoğraflarını ve oda kartını bize gösterip hava yapmıştı. Bunları otel yönetimi, kamera kayıtlarıyla da teyit edebilirsiniz. Emrah Bağdatlı ve Murat Ongun burayı kendi daireleri gibi kullanırdı, Emrah herkese Zorlu’da ofisim var derdi. Son yaşanan bu soruşturmayla birleştirdiğimde ben Hüseyin Köksal’la aralarındaki ortaklık ilişkisinin reklam işleriyle olduğunu düşünmeye başladım. Emrah Bağdatlı özellikle iki üç duble alkol içtikten sonra çok fazla şey anlatırdı, ağzı da çok gevşekti.
Emrah Bağdatlı Twitter ve benzeri sosyal mecralarda da birçok hesabı Murat Ongun’un talimatıyla kendisi tarafından kontrol edildiğini masada bana ve diğer arkadaşlarımıza övünerek anlatırdı.
Tüm bu yaşananlar Emrah Bağdatlı’nın sohbet ortamında anlattıkları, gösterdikleri ve sonradan cezaevinde televizyon ve gazetelerden öğrendiğim bilgileri birlikte değerlendirdiğimde Emrah Bağdatlı ile Murat Ongun arasındaki ilişkinin yalnızca ağabey kardeş benzeri bir yakınlıktan ibaret olmadığı, bu ilişkinin arka planında bir ortaklık yada daha derin bir irtibatın olduğunu düşünüyorum.
Emrah Bağdatlı’nın Murat Ongun’un parasını himaye ettiğini ve kendisininde pay aldığını, Emrah Bağdatlı’nın kendi ve Murat Ongun’un parasını yurt dışına götürdüğünü düşünüyorum.
“Suç konusu yönlerini bilseydim onunla arkadaşlık dahi yapmazdım”
Benim 2010 senesinde kurduğum Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin reklam alanlarını 10 yıl boyunca işleten birçok belediye ve özel sektöre de reklam alanları ve etkinlikler kapsamında işler yapan, iş bitirmeleri olan köklü ve güvenilir Medya Kent isminde bir reklam şirketim vardır. Soruşturma kapsamında incelemeye alınan Creative firmasının almış olduğu 18 ihaleden sadece 1 tanesine kasım 2024 ayında teklif vermişiz. Biz İstanbul’a 2021 yılında medya ve mobilya firmamızı taşıdığımızda İstanbul’daki birçok belediyeye ilgili arkadaşlarımız firmalarımızın dosyalarını, iş bitirmelerini bıraktı.
Bahsetmiş olduğum ihaleye fiyat teklifi atmamda Emrah Bağdatlı’nın bana bir yönlendirmesi olmamıştır. Kültür A.Ş.’den teklif gelince piyasa araştırması yapıp kapalı zarfla teklifimizi attık. Benim bu örgütle hiçbir bağlantım yoktur. Olsaydı 2020 yılından beri belkide yüzlerce ihaleye teklif atmam ve kazanmam gerekirdi. Emrah Bağdatlı’yla daha öncede anlattığım gibi tribünde başlayan ve daha sonra arkadaş ortamında devam eden sıradan bir taraftar arkadaşlığı olduğu için bu suçlamalarla karşı karşıya kalıyorum.
Benim bu kişiyle başka hiçbir ilişkim yoktur. Emrah Bağdatlı’nın televizyona ve basına yansıyan bu anlattıklarım dışındaki suç konusu yönlerini bilseydim onunla arkadaşlık dahi yapmazdım. Emrah’la arkadaşlık yaptığım için pişmanım. Bildiklerimin hepsini samimi bir şekilde anlattım. Soracağınız her türlü soruya da cevap vermeye hazırım.”
SORULDU: Firari şüpheli Emrah Bağdatlı’nın Ömür Yılmaz, firari şüpheli Merthan Açıl’la olan ilişkisi ve aralarındaki para trafiğiyle ilgili görgünüz ve bilginiz var mıdır?
CEVABEN: İfademde bahsetmiş olduğum Creative firması Merthan Açıl’ın firmasıdır. Kendisinin toplamda 470 milyon civarında tutan almış olduğu 18 ihalenin bir tanesine teklif attığım için dosyada şüpheli olarak bulunuyorum. Bu firmanın sahibinin Merthan Açıl olduğunu da soruşturmadan sonra öğrendim. Ben Merthan’ı Acun Ilıcalı’nın sahibi olduğu Hull City takımında yönetici olarak maaşlı çalışanı ve eski bacanağı olarak biliyordum. Acun Ilıcalı’yla da çok yakın ilişkileri olduğunu öğrendim. Acun Ilıcalı Merthan Açıl’ı kardeşi olarak görür.
Emrah Bağdatlı’nın yönlendirmesiyle hukuki konularda bilgi almak amacıyla iki üç sefer telefonda konuşmamız dışında hiçbir tanışıklığım yoktur. Kendisi yurt dışında yaşamaktadır, yüz yüze hiç görüşmedik. Kendisi Emrah Bağdatlı’yla 10-15 yıllık çok yakın arkadaşlarmış. Ömür Yılmaz’sa Emrah Bağdatlı’nın çok yakın arkadaşıdır.
Ağabeyinin emniyet amiri olduğunu, kendisinin de Karaköy’de bir arkadaşıyla kafe restoran tarzı bir yer işlettiğini biliyordum. Reklam firması olduğunu da soruşturmadan sonra öğrendim. Emrah Bağdatlı’yla beraber bazen maç yemeklerimize gelirdi, kendisi de Galatasaray taraftarıdır. Aynı zamanda Akasya Sitesi’nden komşu olmamız sebebiyle sabah yürüyüşlerinde karşılaşıp konuşurduk. Kendisinin ufak bir köpeği vardı kızlarım onunla oynardı. Bazı Galatasaray maçlarından sonra telefonda konuşmuşluğumuz vardır. Nişanlısının karıştığı bir trafik kazası sonrası avukatlıklarını da yaptık. Kendisiyle komşu olmamız sebebiyle daha çok görüşmüşlüğümüz vardır.”