Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

90 yaşına girecek olan Dalai Lama’dan kurumun geleceğine dair önemli mesaj

Ensar Nur


Sürgündeki Tibetli ruhani lider Dalai Lama, 90’ıncı yaş kutlamalarında yaptığı açıklamada, Dalai Lama kurumunun kendi ölümünden sonra da devam edebileceğinin sinyalini verdi. Hindistan’daki dua törenine binlerce kişi katılırken, liderin konuşması Tibet halkı ve dünya genelindeki destekçileri için derin anlamlar taşıdı.

Tibet’in 14’üncü Dalai Lama’sı olan Nobel Barış Ödüllü Tenzin Gyatso, “Dalai Lama kurumunun devamıyla ilgili konuşabileceğimiz bir çerçeve olacak” dedi. Tibetçe olarak yaptığı açıklama, 600 yıllık kurumun geleceği açısından şimdiye kadarki en net mesaj olarak değerlendiriliyor. Dalai Lama’nın 6 Temmuz’daki doğum gününden önce yaptığı bu çıkış, uzun süredir devam eden halefiyet tartışmalarını yeniden gündeme taşımış oldu.

1959 yılında Çin’in Tibet’e müdahalesi sonrası Hindistan’a sığınan ve o tarihten bu yana sürgünde yaşayan Dalai Lama, 90 yaşına rağmen “fiziksel olarak çok sağlıklı” olduğunu söyledi. Tören sırasında geleneksel bordo ve safran renkli kıyafetleriyle yerini alan lider, kendisi için hazırlanan Tibet tarzı doğum günü pastasından da tattı.

“Yaşamımın geri kalanını başkalarının iyiliğine adamaya devam edeceğim” diyen Dalai Lama, dünya genelinde milyonlarca kişi tarafından barış, şiddetsizlik ve hoşgörü sembolü olarak görülüyor.

Yeni Dalai Lama olacak mı?

Kutlamalar, sadece kişisel bir dönüm noktasını değil, aynı zamanda bir kurumsal geleceği de temsil ediyor. Tibet halkı ve destekçileri, Dalai Lama’nın halefi konusundaki kararını 6 Temmuz’daki doğum gününde veya hemen sonrasında açıklamasını bekliyor.

Dalai Lama daha önce, kurumun sadece halkın arzusu varsa devam edeceğini söylemişti. Ancak halefiyetin nasıl ve nerede belirleneceği konusu halen tartışmalı. Çin hükümeti, Tibet’te kendi denetiminde yeni bir Dalai Lama ilan etmeye hazırlanıyor olabilir. Pekin, mevcut Dalai Lama’yı ayrılıkçı ve isyancı olarak tanımlarken, Tenzin Gyatso kendisini “sade bir Budist rahip” olarak tanımlıyor.

Çin’in Tibet’e 1950 yılında asker göndermesiyle başlayan süreç, 1959’da Lhasa’da yaşanan ayaklanma sonrası Dalai Lama’nın Hindistan’a kaçmasıyla devam etti. O günden bu yana 130 bine yakın Tibetli sürgün hayatı yaşıyor. Tibetliler için Dalai Lama yalnızca dini bir lider değil, aynı zamanda ulusal kimlik ve özgürlük mücadelesinin sembolü.

Siyasi rolünü bırakmıştı ama etkisi sürüyor

Dalai Lama, 2011 yılında sürgündeki Tibet yönetimindeki siyasi yetkilerini demokratik yollarla seçilen bir hükümete devretmişti. Ancak dini ve kültürel liderlik konumunu sürdürüyor. Aynı yıl yaptığı açıklamada, reenkarnasyon sisteminin “siyasi çıkarlar uğruna suistimal edilme riski” taşıdığı uyarısında bulunmuştu.

Uzmanlara göre Çin’in, Dalai Lama sonrası dönemde kendi seçeceği bir halefi ilan etme olasılığı oldukça yüksek. Bu da iki farklı “Dalai Lama”nın ortaya çıkmasına yol açabilir. Böyle bir durumda, uluslararası toplumun hangi kişiyi tanıyacağı büyük bir diplomatik meseleye dönüşebilir. Ancak şu an için Dalai Lama’nın vereceği kararın zamanlaması ve içeriği belirsizliğini koruyor.

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version