ABD Başkanı Donald Trump, bugün yaptığı açıklamayla Avrupa Birliği ile olan ticaret savaşını yeniden alevlendirdi. Trump, sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, 1 Haziran 2025’ten itibaren AB’den yapılan ithalata yüzde 50 oranında gümrük vergisi getirilmesini önerdiğini duyurdu. Bu oran, mevcut yüzde 10’luk gümrük tarifesinin 5 katı ve AB ile ABD arasında uzun süredir devam eden ticaret gerilimlerini yeni bir boyuta taşıyor.
Trump, paylaşımında Avrupa Birliği’ni “ABD’den ticari olarak faydalanmak amacıyla kurulmuş bir yapı” olarak tanımlayarak, yürütülen müzakerelerin “hiçbir yere varmadığını” savundu. Bu radikal çıkış, Brüksel’de ve Avrupa başkentlerinde büyük tepkiyle karşılandı.
Fransa Ticaret Bakanı Laurent Saint-Martin, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “Gerilimi tırmandırmak istemiyoruz ama gereken yanıtı vermeye hazırız” dedi. İrlanda Başbakanı Micheal Martin ise Trump’ın açıklamasını “büyük hayal kırıklığı” olarak nitelendirdi. “Bu yolun sonu karşılıklı zarardır. Böyle bir adıma gerek yok,” diyen Martin, özellikle İrlanda’da faaliyet gösteren çok sayıda Amerikan teknoloji şirketinin etkilenebileceğine dikkat çekti.
Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul da benzer bir açıklamayla, “Bu tür tarifeler kimseye fayda sağlamaz, yalnızca iki tarafın ekonomik kalkınmasını olumsuz etkiler,” dedi.
Piyasalar sert tepki verdi
Trump’ın gümrük vergisini yüzde 50’ye çıkarma tehdidi, Avrupa borsalarında da hızlı düşüşlere neden oldu. Paris merkezli CAC 40 endeksi yüzde 2.8 değer kaybederken, Frankfurt merkezli DAX endeksi yüzde 2.5 geriledi. Wall Street’te de ilk tepkiler olumsuz oldu; endeksler düşüşle açıldı, ardından kayıpların bir kısmı telafi edildi.
Genişleyen ticaret cephesi
Trump yönetimi, geçen ay çoğu ülkeye karşı yeni bir “baz tarife” olarak yüzde 10 oranında genel gümrük vergisi uygulamaya başlamış, AB gibi bazı partnerlere ise yüzde 20’ye varan ek tarifeler getirmişti. Ancak bu uygulamalar 90 gün süreyle askıya alınarak müzakere zemini oluşturulmuştu. Çin ve Birleşik Krallık ile yapılan sınırlı anlaşmalar bu çerçevede duyurulmuştu. Çin’e uygulanan bazı vergiler geri çekilirken, İngiltere ile belirli sektörlerde kalıcı indirimler sağlandı.
Ancak AB ile yürütülen görüşmelerde ilerleme sağlanamaması, Trump yönetiminde sabırsızlığa yol açmış görünüyor. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Bloomberg’e yaptığı açıklamada, “Yüzde 10’luk düşük tarife, karşılıklı iyi niyetli müzakerelere bağlıydı. Başkan, AB’nin yaklaşımından hayal kırıklığı duydu,” ifadelerini kullandı.
Avrupa Komisyonu’ndan bir sözcü ise Trump’ın son tehditleriyle ilgili yorum yapmaktan kaçındı. Ancak AB Ticaret Komiseri Maros Sefcovic ile ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer arasında aynı gün yapılması planlanan görüşmeye işaret etti.
Siyasi ve ekonomik bedeller
Trump’ın AB’yi hedef alan çıkışı yalnızca ticari değil, aynı zamanda siyasi yankılar da uyandırıyor. Harvard’a yönelik eğitim politikalarıyla paralel biçimde, dış ilişkilerde de cezalandırıcı adımlar atarak müttefiklere baskı kurmaya çalışan Trump, ticaret politikalarını bir dış politika aracı olarak kullanmakla eleştiriliyor.
Avrupa tarafı ise bu çıkışlara karşılık vermeye hazır olduklarını ama ilk tercihlerinin gerilimi azaltmak olduğunu vurguluyor. Ancak AB’nin daha önce ABD ürünlerine 100 milyar avroluk karşılık gümrük vergisi uygulayabileceği yönündeki açıklamaları, potansiyel bir ticaret savaşının fitilinin çoktan ateşlendiğine işaret ediyor.
Trump Apple’ı da tehdit etti
ABD Başkanı Donald Trump, Apple’a yönelik dikkat çekici bir tehditte bulunarak, iPhone’ların ABD’de üretilmemesi halinde yüzde 25 gümrük tarifesi uygulanacağını açıkladı. Bu açıklama sonrası Apple hisseleri hızla değer kaybetti. Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda Apple CEO’su Tim Cook’a “ABD’de satılan iPhone’ların ABD’de üretilmesini beklediğini” söylediğini belirtti. Apple üretiminin büyük kısmını Çin’de gerçekleştiriyor; ancak şirket son dönemde Hindistan gibi alternatif üretim merkezlerine yönelmişti. Trump ise bu adımın yeterli olmadığını söyledi.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***