Haber – Cevdet İnan
Ümit Nağmeleri’nin ”Vuslatın Ardından” programlarında okuduğu şiirlerle ilgi toplayan Tanzanyalı Kasım Amin’in ilginç bir hayat hikayesi var.
Ona bütün arkadaşları ”Emin” diye sesleniyor. Türkçe Olimpiyatları ile 2012 yılında tanışan Amin, KHK ile kapatılan İpek Üniversitesi’nde Film Tasarımı bölümünde okudu. Şu anda Tanzanya’da belgesel, film, reklam çekiyor. Aynı zamanda başkentteki Darusselam Üniversitesi’nde sinematografi dersleri veriyor.
Tanzanya’nın Darüsselam şehrinde orta halli Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Amin, Hizmet hareketi ile tanışma hikayesini anlattı.
”Türkçe Olimpiyatlarına katılmak hayatımın en güzel günlerindendi”
2011 yılında Tanzanya’da Feza Erkek Lisesi’nde öğrenim görürken Hizmet hareketi ile tanıştığını belirten Amin, bu sürecin bir anda değil, zamanla geliştiğini söylüyor: “İlk başta hocalarımın ve abilerimin sohbetlerine katılarak başladım. Çay programları, yemekler, kitap okuma programlarına katılarak, hizmeti daha iyi tanıma fırsatı buldum.”
İki yıllık Lise eğitimi boyunca Hizmet Hareketi’ni derinlemesine tanıdığını belirten Amin, hayatındaki en güzel anıların Türkçe Olimpiyatları’na katıldığı dönem olduğunu ifade ediyor: “2012 ve 2013 yıllarındaki olimpiyatları unutamıyorum. Orada dünyanın birçok ülkesinden arkadaşlarla tanıştım, dostluklarımız halen devam ediyor. Olimpiyatlara katılmak hayatımın en güzel günlerindendi.”
”Sinema artık hayatımın bir parçası”
Türkçeyi 13 yıldır konuştuğunu ve hala öğrenmeye devam ettiğini söyleyen Amin, şiir dalında katıldığı Türkçe Olimpiyatlarında altın madalya kazandığını ve bu başarı sayesinde İpek Üniversitesi’nde burslu olarak okuma hakkı kazandığını belirtiyor.
2013’de mezun olduktan sonra Ankara’ya giderek İpek Üniversitesi Sinema Bölümü’nde eğitim alan Amin’in sinemayla ilk tanışması, 2012’de Türkçe Olimpiyatları için hazırlanan tanıtım filmi sırasında olmuş:
“Babam filmleri çok severdi, ben de. Ama sahne arkasını ilk kez orada gördüm. Ve o gün sinema okumaya karar verdim.”
Bugün sinema, reklam ve belgesel işleriyle uğraşan Amin, sinemayla olan bağını şu sözlerle anlatıyor: “2012’de ki o tanışma hayatımın dönüm noktasıydı. Sinema artık hayatımın bir parçası.”
”Bu yolu Hocaefendi açtı, Allah ondan razı olsun ”
Hayatındaki en büyük gayesinin iyi bir insan olmak olduğunu vurgulayan Amin, ailesiyle bir arada olmak, mesleğini en iyi şekilde yapmak ve sinema dersleri vererek bildiklerini başkalarına aktarmak istediğini ifade ediyor.
Hizmet Hareketi’nin çok özel olduğunu kaydeden Amin, şunları söylüyor:
“Düşünebiliyor musunuz? İnsanlar hiç bilmedikleri ülkelere gidip, bilmedikleri dilleri öğrenip, oralarda okullar açıyor, insanlara hizmet ediyor. Bu benim için çok değerli. Bu yolu Hocaefendi açtı. Allah ondan razı olsun. Allah rahmet eylesin.”
”Hizmete devam”
Hizmetin bir parçası olduğunu ve sanatsal faaliyetlerle bu hizmete katkıda bulunduğunu dile getiren genç sanatçı, Ümit Nağmeleri, Türkçe Olimpiyatları ve Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC) gibi etkinliklerle Hizmetin içinde yer aldığını belirtiyor.
“Bundan sonra da sanatsal yönümle bu hizmetin içinde olmaya devam edeceğim.” Şeklinde duygularını dile getiriyor.
Dünyanın dört bir yanındaki ki Hizmet gönüllülerine de bir mesajı var genç sanatçının:
“Duam ve ümidim, bu hizmetlerin devam etmesi. Dünya’nın bu birlikteliğe, hoşgörüye, diyaloğa ihtiyacı var. Bunun için dua ediyorum.”
”İslamı gerçek anlamda Hizmet’le tanıdım”
İslam’ı gerçek anlamda Hizmet’le tanıdığını söyleyen Sanatçı, şöyle devam ediyor:
“Hizmetle tanışmadan önce, bir Müslüman filmde oynayabilir mi, şiir okuyabilir mi, şarkı söyleyebilir mi gibi tereddütlerim vardı. Ama Hocaefendi’nin ve abilerin sayesinde bu tereddütleri aştım. Sanatın bu çağda özellikle gençler için ne kadar önemli olduğunu, hizmet sayesinde anladım.”
Hocaefendi’nin şiirlerini okuyarak ve ezberleyerek, telaffuzunu geliştirdiğini anlatan Tanzanyalı sanatçı, sanatın bu davayı anlatmak için etkili bir yol olduğunu söylüyor:
“Bu davayı sanatla dünyaya anlatabilme idealini Hocaefendi’den öğrendim. Sanat diliyle, şiirlerle, sinema yoluyla Hizmet’i anlatmak. Benim en büyük gayem.”
Hocaefendi’nin vefat haberini aldığında büyük bir üzüntü yaşadığını ve içinde bir boşluk oluştuğunu dile getiren Amin, “Bir müceddidi kaybettik. Hocaefendi bu çağın en önemli şahsiyetlerinden biriydi.” diyor.
Hocaefendi’nin vefatıyla sanatın Hizmet içerisinde yeterince önemsenip önemsenmeyeceği yönündeki endişelerinin yersiz olduğunu fark ettiğini söyleyen Amin, “Sanatın Hizmet içinde güçlü bir şekilde devam etmesi en büyük temennim.” dedi.
Sözlerini şöyle tamamlıyor genç sanatçı:
“Hizmet bizi birleştirdi, bir araya getirdi. Bu birlikteliğin bozulmaması en büyük arzum.” diyerek sözlerini noktalıyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***