ABD Başkanı Donald Trump, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’yı Beyaz Saray’da ağırladı. İlişkileri yeniden düzeltmek için ABD’ye gelen Ramaphosa, Oval Ofis’te beklemediği bir sürprizle karşılaştı. Güney Afrikalı liderin sakinliği olası bir diplomatik krizi engelledi. Uluslararası medyada, “Trump, Ramaphosa’yı tuzağa düşürmeye çalıştı” yorumları yapıldı.
Trump, Oval Ofis’te Ramaphosa’ya beklenmedik şekilde bir video izleterek Güney Afrika’da beyazlara yönelik “soykırım” yapıldığını öne sürdü. Beyaz çiftçilerin öldürüldüğünü ve ABD’ye kaçmak zorunda kaldıklarını iddia eden Trump, Ramaphosa’nın tepkisini ölçmek için medyanın önünde dört dakikalık bir videoyu dev ekranda izlettirdi. Ramaphosa’nın soğukkanlılığı Beyaz Saray’da yeni bir diplomatik kriz yaşanmasının önüne geçti.
Videoda, bazı siyah Güney Afrikalı siyasetçilerin beyazlara karşı şiddeti teşvik ettiğini savunan Trump, “Toprağı alıyorlar, sonra beyaz çiftçiyi öldürüyorlar. Kimse de bir şey yapmıyor” dedi. Elinde gösterdiği gazete kupürlerinden biri ise Kongo’ya ait bir fotoğraf içeriyordu.
Trump, Güney Afrikalı beyaz Afrikanerlerden 50’den fazlasına mülteci statüsü verdiklerini hatırlatarak, ABD’nin başka bölgelere kapılarını kapattığı bir dönemde bu kararı aldıklarını söyledi.
Ramaphosa ise şaşkın ama sakin bir şekilde karşılık verdi. Ülkesinde beyaz çiftçilere yönelik toprak el koyma uygulaması olmadığını, videodaki siyasetçilerin de muhalefetten olduğunu belirtti. “Hayır, hayır. Kimse toprak almıyor,” diyen Ramaphosa, ülkenin yüksek suç oranından en çok siyah Güney Afrikalıların etkilendiğini vurguladı.
Ramaphosa, Trump’la görüşmeye Güney Afrika’nın ünlü golfçüleri Ernie Els ve Retief Goosen’la birlikte geldi. Amacı Trump’la ilişkileri yumuşatmaktı. Ancak video gösterimi sırasında Ramaphosa sık sık konuşmaya çalıştıysa da Trump tarafından susturuldu.
Videoda, muhalefet lideri Julius Malema’nın “Boer’i öldür, çiftçiyi öldür” sloganını söylediği görüntüler de yer aldı. Bu slogan 1994 öncesi apartheid karşıtı geçmişten kalma olmasına rağmen, Trump bunu güncel bir tehdit olarak yansıttı. Ayrıca, Trump’ın “çiftçilerin mezarı” dediği görüntüler aslında bir protestoya ait sembolik haçlardı.
Toplantı sonrasında Ramaphosa, görüşmeyi “başarılı” olarak nitelendirse de, içeride yaşananlar ilişkilerdeki kırılganlığın altını çizdi. Ramaphosa, “Nelson Mandela bize sorunlar olduğunda masaya oturup konuşmayı öğretti” diyerek diyaloğa vurgu yaptı.
Trump yönetimi ikinci döneminde Güney Afrika’ya karşı oldukça sert bir tutum sergiliyor. Pretoria’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açtığı soykırım davasını eleştiren Trump, ülkeye yardımları kesti, yüzde 31 oranında gümrük tarifesi uyguladı ve Güney Afrika büyükelçisini sınır dışı etti.
Ramaphosa ise hala Trump’ın Kasım ayında Johannesburg’da düzenlenecek G20 zirvesine katılmasını beklediklerini belirtti. Ayrıca, “Trump bu videoyu göstermesine rağmen bence içinde hala şüphe var. Tüm kalbiyle inanıyor değil” diyerek diplomatik dengeleri korumaya çalıştı.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***