TÜRKMEN TERZİ | JOHANNESBURG
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde (DKC) şiddetlenen çatışmalar nedeniyle yerinden edilen insan sayısındaki artışın, ülkedeki gıda güvensizliğini kriz boyutuna taşıdığını ve bölgesel insani müdahale kapasitesini zorladığını duyurdu. Kurum, temel gıda yardımlarının ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına yönelik çalışmalarını artırsa da mevcut yardım, büyüyen talebe yetişemiyor.
Evlerinden edilenlerin sayısı artıyor
2025’in ilk dört ayında yalnızca Goma kentinde 660 binden fazla insan çatışmalar nedeniyle evlerini terk etti. Ülkenin doğusunda bulunan Ituri, Kuzey Kivu, Güney Kivu ve Tanganika vilayetlerinde 7,9 milyon kişi akut gıda güvensizliği (IPC Faz 3 ve üzeri) ile karşı karşıya. Bu grubun 2,3 milyonu, bir adım ötede kıtlık anlamına gelen IPC Faz 4 seviyesinde.
Gıda üretiminin önemli merkezlerinden biri olan Kuzey Kivu’daki Grand Nord bölgesi, güvenlik sorunları ve kitlesel göç nedeniyle ciddi darbe aldı. Son değerlendirmelere göre Kuzey ve Güney Kivu’da hanelerin yüzde 90’ından fazlası öğün azaltma, düşük besin değeriyle yetinme ve dilenme gibi hayatta kalma stratejilerine başvuruyor. Ticaret yollarının kesilmesi ve pazarlara erişimin kısıtlanması ise yerel gıda fiyatlarını yukarı çekerek halkı daha da zor duruma sokuyor. Bugün itibarıyla ülkede 28 milyon kişi akut gıda güvensizliği yaşıyor.
Çatışmalardan kaçan Kongolular yalnızca kendi ülkelerinde değil, komşu ülkelere sığındıklarında da ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. 2025’in ilk dört ayında 140 bine yakın Kongolu, Burundi ve Uganda başta olmak üzere komşu ülkelere sığındı. Burundi’ye 70 bin, Uganda’ya ise 60 bin kişi geçti.
Tarım arazilerini ve geçim kaynaklarını terk ederek göç eden insanlar, gıda, barınma ve sağlık hizmetlerinden yoksun durumda. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere savunmasız gruplar, aşırı kalabalık kamplarda risk altında yaşıyor. Birçok kamp, mevcut kapasitesinin çok üzerinde mülteci barındırmak zorunda.
WFP, Ocak-Mart 2025 arasında DKC’nin doğusundaki 1,1 milyon kişiye acil gıda ve nakit yardımı ulaştırdı. 115 bin öğrenciye okulda günlük yemek ve evlerine götürmeleri için gıda paketi verilirken, 340 bin çocuk ve hamile-emziren kadın beslenme destek programlarından faydalandı. Ayrıca 14 bin kişi geçim kaynaklarını yeniden inşa etmeye yönelik destek programlarına dahil edildi.
WFP aynı zamanda kritik lojistik ve tedarik zinciri desteği sunarak, erişimi zor bölgelere yardım ulaştırmaya çalışıyor. Ancak ülke içinde yardım faaliyetlerini aksatan çok sayıda sorun bulunuyor. Goma Havalimanı hâlâ kapalı ve bu da yardım ulaştırmayı daha da zorlaştırıyor. Özellikle Güney Kivu’da Nisan ayında genel gıda dağıtımları yapılamadı.
Burundi’de WFP, aralarında 25 bin yeni gelenin de bulunduğu 80 binden fazla mülteciye yardım sağlıyor. Ancak Mart ayında tüm mültecilere verilen gıda yardımı yarıya indirildi. Ruanda’da WFP, 16 bin 700’ü yeni gelen olmak üzere 130 binden fazla kişiye destek sağlıyor. Fakat Nisan ayında maddi yardımlar yüzde 50 azaltıldı. Uganda’da son dönemde DKC’den gelen 64 bin yeni sığınmacı dahil olmak üzere toplam 630 bin mülteciye destek veriliyor. Yeni gelenlerin kabul edildiği merkezlerde akut yetersiz beslenme oranı yüzde 15’in üzerine çıktı. Tanzanya’da ise sıkı kamp politikaları nedeniyle geçim kaynaklarına erişim yok; bu ülkede 186 bin kişi WFP yardımıyla hayatta kalıyor. Ancak Mayıs’ta rasyonlar yüzde 65’e düşürüldü, Haziran’da yüzde 50’ye inecek.
Acil yardım çağrısı: 433 milyon dolar gerekiyor
WFP, Ekim 2025’e kadar Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki acil yardım operasyonlarını sürdürebilmek için 433 milyon dolara ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Burundi’deki mültecilere yıl sonuna kadar yardım edilebilmesi için 16,6 milyon dolar, Ruanda’daki yardımların sürmesi için 12 milyon dolar, Tanzanya için Nisan 2026’ya kadar 18 milyon dolar, Uganda içinse 26 milyon dolarlık ek kaynak gerekli. Bu fonlar sağlanmazsa milyonlarca insan hayati yardımlardan mahrum kalacak.
Birleşmiş Milletler yetkilileri, Kongo’daki insani krizin sadece ülke içi değil, bölgesel güvenlik ve istikrar açısından da büyük risk taşıdığı uyarısında bulundu.
Eski Başkan Kabila’nın dokunulmazlığı kaldırıldı
Demokratik Kongo Cumhuriyeti Senatosu, eski Devlet Başkanı Joseph Kabila’nın dokunulmazlığını kaldırarak yargılanmasının önünü açtı. Kabila, 2001 yılında uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden dönemin Devlet Başkanı ve babası Laurent-Désiré Kabila’nın ölümünden sadece 10 gün sonra iktidara gelmişti.
Askeri savcılık, Joseph Kabila’nın, ülkenin doğusunu kontrol altına alan isyancı M23 grubuna destek verdiğine dair çok sayıda belge ve tanık beyanı sundu. Bu doğrultuda Kabila, vatana ihanet ve savaş suçu işlemekle suçlanıyor.
Güney Afrika’da ikamet eden Kabila’nın ülkedeki mal varlıklarına el konulurken, Adalet Bakanı eski devlet başkanını ülkeye dönerek yargı önünde hesap vermeye çağırdı.
Kabila’nın M23 ile olan bağlantılarının ortaya çıkması, zaten siyasi ve güvenlik açısından istikrarsız olan ülkede gerilimi daha da artırdı. Öte yandan Kongo ve Ruanda arasında Washington’da imzalanan ön anlaşmayla barış umutları yeniden gündeme gelse de, ülkede milyonlarca insan hâlâ yerinden edilmiş durumda ve açlık krizi her geçen gün daha da derinleşiyor.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***